AKŞAM POSTASI

Urla’da hayatın bütün güzelliklerini öğreten Open Campus küllerinden doğuyor

Open Campus ile ilgili gelişmeleri Radyo Sputnik’te Atilla Güner’le Akşam Postası’na anlatan Murat Girgin, "Eli, kalem, bilgisayar, kazma-kürek, mala tutan herkesin dayanışmasını bekliyoruz" dedi.
Sitede oku
Türkiye’de, bilim, teknoloji, tasarım, eğitim ve tarım konularına alternatif yaklaşımlar geliştirmeye çalışan Urla’daki Open Campus, pandemi, deprem ve yangınla tahrip olmuştu.
Open Campus şimdi gönüllülerin desteğiyle yeniden ayağa kalkıyor. Murat Girgin, Radyo Sputnik’te Atilla Güner’le Akşam Postası’na gelişmeleri anlattı. Girgin, “Yeni bir başlangıç yapıyoruz. 1 Haziran 2023'de açılıyoruz. O zamana kadar eli, kalem, bilgisayar, kazma-kürek, mala tutan herkesin dayanışmasını bekliyoruz” dedi.
Girgin’in anlattıklarından satır başları şöyle:
"Open Campus şimdilik 2 farklı yerleşkede 100 insanın çalışıp, üretip yaşayabileceği cennet gibi bir yere dönüşüyor. Yeni bir başlangıç yapıyoruz. 1 Haziran 2023'de açılıyoruz. O zamana kadar eli, kalem, bilgisayar, kazma-kürek, mala vd tutan herkesin dayanışmasını bekliyoruz. Biz burada çok farklı alanlarda ‘üretim’ yapıyoruz. Üretim derken, enginar, tere, roka, maydanoz, soğan, sarımsak, bilim, film, kilim ve kerestecilik gibi birbiriyle alakasız gibi görünen ama inanılmaz derecede alakalı şeyler üzerine düşünen üreten insanların ortaklık mekanlarından bahsediyorum.

Haziran’da geri dönüyor

Haziran ayına kadar hazır etmeye çalışıyoruz. Daha önce bin kişi on gün boyunca kalıyor, dünyanın farklı yerlerinden gelen 250 civarı konunun uzmanı genç insanlara eğitimler veriyordu. Belirli konularda farkındalıklar ya da erken uyarılar örneğin yapay zeka konusu gibi etkinlikler yapıyorduk. Açık bir kampüs olsun, YÖK gibi şeyler olmasın sivil bir yer olsun, akademinin ve endüstrinin ortaklaştığı bir yer hayal etmiştik. Böyle bir fikir oluştu ve gençler de o fikri beğendiler, gelip burada kaldılar. Şu anda bile 5-6 önce kamp dönemlerinde gelen genç arkadaşlar yaz-kış demeden gelip burada misafirimiz oluyorlar.

Ütopya denemesi

Burası patronsuz bir mekan ve kooperatifçiliğe inanıyoruz. Kooperatifçilik aydınlanma çağının ilk dönemlerinden beri yaşayan idealist insanların hayat bulabildiği bir araç. Kant, “bilim organize bilgidir, bilgelik ise organize yaşamdır” diyor. Biz böyle yaşanan, bilgi üretilen bir yer oluşturmayı hedefliyoruz. Bu kadar gündemin değiştiği bir ülkede ütopik bir iddia ama küçük ölçeklerle deniyoruz.
12 kişilik bir ekiple Türkiye’nin farklı yerlerinden farklı kesimlerinden insanlar buraya iki yıldır geliyorlar yanımızda üniversite de var oranın da laboratuvarlarını kullanarak doğal yapı malzemeleri arge’si yapıyoruz. Tarımsal atıkları nasıl değerlendiririz diye düşünürken depremde yıkılmış binaların yeniden yapılmasında kullanılacak yeni bir ürüne dönüşüyor. Kısmen malzeme birimi, kısmen tarımsal atık, tarım. Ticari işletmelerin yıl sonu kar hedefleri vardır ama bizim öyle bir hedefimiz yok. İdealimiz doğrultusunda bir şeyler yapmaya çalışıyoruz. Pandemide burası tamamen tarla gibiydi ve sonrasında yangın faciası yaşadık."
Yorum yaz