Yapılan araştırmalarda küresel ısınmanın normalinin üzerine 2 derece artması durumunda mevcut bitki türünde yüzde 18, hayvan türünde ise yüzde 22’lere varan kayıpların yaşanabileceğini ifade eden Dr. öğretim üyesi İbrahim Selçuk Kuru, “Son yıllarda sıklıkla gündeme gelen küresel ısınma bu yıl da etkisini göstermiştir. Atmosferden gelen güneş ışınları normalde yer küre tarafından bir kısmı emildikten sonra diğer kısmını tekrar atmosfere geri gönderir. Ancak, artan sera gazları adını verdiğimiz metan, karbondioksit ve su buharı gibi gazlar gelen bu güneş ışınlarını emdiği için her geçen yıl küresel ısınmada artış olduğunu görüyoruz" dedi.
‘1882’den bu yana 0.6 derecelik sıcaklık artışı olduğu tespit edildi’
Son yapılan araştırmalarda 1882’den bu yana 0.6 derecelik sıcaklık artışı olduğu tespit edildiğini aktaran Kuru, "Bu sıcaklık artışının 2 dereceyi bulması durumunda şu anda mevcut bulunan bitki çeşitliliğinin yüzde 18’inin ve mevcut memelilerinin de yüzde 22’sini kaybetme riski ile karşı karşıya kalınacaktır. Küresel ısınmanın etkisi neticesinde yağış düzensizliği, fırtınalar, rüzgarlara yola açmakta ve en fazla biyolojik çeşitliğine zarar verecektir. Beli bir alanda yaşayan canlıların yaşamlarını sürdürebilmeleri için birbirlerine ihtiyaç duymaktadır" diye konuştu.
‘Erken açan çiçekler ve havanın sıcaklığına aldanan bal arısı kovanından çıkar ve tekrar kovanına geri dönemeyecektir’
"Bu yıl kış mevsiminde sıcaklığın yüksek olması nedeniyle bazı bitkiler erken çiçek açmaktadır" diyen Kuru, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu bitkilerin erken çiçek açması akabinde don gelmesi durumunda meyve haline gelmesinin önüne geçecektir. Bu durum çiftçilerimizin ekonomik zarar görmesine ve bu bitki türlerinin yok olmasına neden olacaktır. Birde bunu sadece bitkiler üzerinde düşünmemek lazım. Bu durum hayvanları da etkileyecektir. Açan çiçekler ve bitkilerden beslenen bir çok hayvan türü de bu durumdan olumsuz olarak etkilenecektir. Arı ölümlerine ve küçük boyutlarda bulunan böceklerine ölümlerine de yol açacaktır. Erken açan çiçekler ve havanın sıcaklığına aldanan bal arısı kovanından çıkar ve tekrar kovanına geri dönemeyecektir. Bu durumda arıları yok olmakla karşı karşıya bırakabilir.”
‘Küresel ısınmanın önüne geçmek için herkes bir şeyler yapabilir’
Alınacak bir takım basit önlemler sayesinde küresel ısınmanın önüne geçilebileceğini ifade eden Kuru, “Alınacak bazı tedbirler sayesinde küresel ısınmanın önüne geçmek mümkündür. Neler yapılabilir konusunda uzun bir liste oluşturulabilir ancak, günümüzde ilk başta saydığım sera gazlarını oluşturan karbondioksit, metan ve benzeri gazların artmasının önüne geçmek için çaba sarf edilmelidir. Bu gazların oluşumuna yola açan fosil yakıtlarını minimize ederek küresel ısınmayı azaltabiliriz" şeklinde konuştu.
Devlet idarecileri tarafından alınan tedbirlerin yanı sıra insanlarında bireysel olarak alabileceği tedbirler olduğunu kaydeden Dr. Kuru, "Örneğin, kısa mesafelerde araçla yolculuk yerine yürümeyi tercih edebilir, toplu taşıma araçlarını tercih edilebiliriz. Evlerimizde kömür kullanımı, doğal gaz kullanımını en aza indire bilmek için ısı yalıtımını kullanabiliriz. Yine evlerimizde eski ampuller yerine yeni led ampulleri kullanarak enerjiyi azaltabiliriz. Bireysel olarak alınacak tedbirler sayesinde çevreye salınan karbondioksit ve benzeri gazların önüne geçebilir ve geleceğimize bir katkı sağlamış oluruz” ifadelerine yer verdi.