Düzce'de yaşayan Azra Şevval Kaya, 3 yıl önce gittiği kreşteki müzik dersinde piyanoya ilgisinin olduğunu keşfetti. Ailesi, Kaya'yı Bahçeşehir Bilim ve Sanat Merkezindeki piyano kursuna yazdırdı. Burada eğitimler alan küçük kız, kısa sürede kendini geliştirdi. Yeteneğiyle dikkat çeken Azra Şevval Kaya, dünyaca ünlü piyanistler Wolfgang Amadeus Mozart ile Evgeny Grinko'nun eserlerini çalabilir hale geldi. Eğitimlerine devam eden minik kızın en büyük hayali ise Evgeny Grinko ile aynı sahneyi paylaşabilmek.
Piyano ile 5 yaşında tanıştığını ifade eden Azra Şevval Kaya, "Kreşe giderken bir öğretmen beni keşfetti. Annem ilk başta piyanoya sıcak bakmadı. Sonra ikna oldu, ben de kursa gitmeye başladım. Pandemi sebebiyle bir yıl ara vermek zorunda kaldım. Mozart'ın Türk Marşı'nı çalabiliyorum, İzmir Marşı çalabiliyorum, İstiklal Marşı'nı çalabiliyorum. Orda Bir Köy Var Uzakta parçasını, Evgeny Grinko'nun Field parçasını çalabiliyorum" dedi.
Piyanist olmak istediğini söyleyen küçük kız, "Konservatuar kazanmak istiyorum. Büyük orkestralar ile birlikte konser vermek istiyorum. Fazıl Say ile Evgeny Grinko'yu örnek alıyorum. Evgeny Grinko ile birlikte piyano çalmayı hayal ediyorum. Evde her gün yarım saat, bir saat piyano çalıyorum. Yaşıtlarımın da piyano çalmasını isterim. Çünkü piyano çalmak çok zevkli. Konserlere çıkmak da çok güzel" diye konuştu.
Azra Şevval Kaya'nın annesi Zeynep Parlak ise, "Azra’nın piyano macerası 5 yaşında kreşteyken müzik öğretmeninin onu keşfetmesiyle başladı. Çok istediler. Ben ilk başta kabul etmemiştim. 'Daha çok küçük, gerek yok' demiştim. Öğretmeni çok ısrar etti. 'Ben onu çalıştırmak istiyorum' dedi. Bir yıl kadar Azra'ya ders verdi. Daha sonra pandemi oldu, öğretmeni Düzce’den gitti. Onur öğretmenimize emanet etti Azra’yı. 2 yıl boyunca çok güzel işler başarıyorlar, konserlere çıkıyorlar. Azra’nın bu yaşta bir sürü hayranı var. Ben de onun piyanist olmasını istiyorum. Konservatuarı kazanmasını isterim. Yurt dışına gitsin, orada kendisini geliştirsin" şeklinde konuştu.
Kızının büyük emek verdiğine dikkat çeken Parlak, "Piyanoyu onu çok yakıştırıyorum. Sahneye de çok yakışıyor çünkü emek veriyor. Dersleri bittikten sonra bazen saatlerce ama her gün çalışıyor. Emek vermeden hiçbir şey olmuyor. Bu bence tesadüf değil. Bu yüzden onunla gurur duyuyorum. Yanındayım, arkasındayım. Konservatuarı da kazanacak inşallah. Her zaman onun destekçisiyim. Müziğin gelişim olarak etkisi olduğuna inanıyorum. Azra piyanoya başladığı anda kendi kendine okumayı öğrendi. 5 yaşındayken kimse ona bir şeyleri öğretmeden okumayı çözdü ve bunun piyanonun etkisinden olduğunu düşünüyorum. Başka işler ile uğraşmıyor. Daha duygusal daha kıvrak zekaya sahip olduğuna inanıyorum" ifadelerini kullandı.