Telegram hesabından bir açıklama yapan Volodin, "Kiev rejimine saldırı silahları tedariki küresel bir felakete yol açacak. Washington ve NATO ülkeleri barışçıl şehirleri vurmak ve tehdit ettikleri gibi topraklarımızı ele geçirme girişiminde bulunmak için kullanılacak silahları tedarik ederse, bu daha güçlü silahlar kullanarak misilleme önlemleri alınmasına yol açacak" dedi.
ABD Kongresi üyelerini, Almanya, Fransa ve diğer Avrupa ülkelerinin milletvekillerini insanlık önündeki sorumluluklarının bilincine varmaya çağıran Volodin, "Washington ve Brüksel, aldıkları kararlarla dünyayı korkunç bir savaşa, bombardımanların yalnızca Kiev rejimi tarafından kullanılan askeri ve kritik altyapıya düzenlendiği bugünkü durumdan tamamen farklı silahlı faaliyetlere sürüklüyor. Rus silahlarının teknolojik üstünlüğü göz önüne alırsak, bu kararları alan yabancı politikacıların bunun ülkelerini yok edecek küresel çapta bir trajediyle sonuçlanabileceğini anlaması gerekir" ifadelerini kullandı.
Nükleer güçlerin daha önce vatandaşlarının güvenliğinin ve toprak bütünlüklerinin tehdit edildiği bir durumla karşı karşıya kalmadığını anımsatan Volodin, "Bu nedenle, geçmişte yerel çatışmalarda kitle imha silahları kullanılmadığına dair argümanlar mesnetsiz" değerlendirmesinde bulundu.
AB: Ukrayna'ya tank sevkiyatına dair siyasi karar Almanya'nın tutumu nedeniyle alınamadı
Öte yandan AB Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, Ukrayna'ya tank sevkiyatına ilişkin siyasi kararın Almanya'nın tutumu nedeniyle şimdiye dek alınamadığını ifade etti. İspanyol Diario gazetesine demeç veren Borrell, uzun süredir AB'nin gündeminde yer tutan Ukrayna'ya tank sevkiyatı konusunda neden sonuca ulaşılamadığını açıkladı.
Tank sevkiyatı konusuna çözüm bulmaya doğru çok yavaş ilerlediklerini kaydeden Borrell, "Şahsen, savaşın mevcut aşamasında Ukrayna'ya tank gönderilmesi gerektiğini düşünüyorum. Bu siyasi karar, şimdiye dek özellikle Almanya'nın çekimserliği nedeniyle alınamadı" dedi.
Ukrayna'ya gereken silahların tedariki konusunda risk alınması taraftarı olan Borrell, "Risk her zaman vardı ve tam da bu risk yüzünden avcı uçakları göndermek istemedik. Kiev'e olası savaş uçağı tedarikiyle ilgili tartışmalar sonlandı. Bunun yerine savunma sistemleri tedarik ediliyor" ifadelerini kullandı.
Borrell, Avrupa ve Batı'nın Kiev'e silah tedarikiyle ilgili konulara Rusya'yla diplomasi ve diyalogdan daha fazla zaman ayırmasıyla ilgili eleştirilerin anımsatılması üzerine, yöneltilen bu eleştirileri haklı bulmadığını savundu.