Washington'da ABD dış politikasının duayeni olarak kabul edilen Henry Kissinger, İsviçre'nin Davos kentinde düzenlenen Dünya Ekonomik Forumu'na geçen yılki hitabında sunduğu Ukrayna planını bu yıl güncelledi.
Geçen yıl Kiev'in 'NATO üyeliği peşinde koşarak bugünkü çatışmaların taşlarını döşediği' eleştirisini getirerek 'toprak dahil taviz verip Moskova ile derhal barış anlaşması yapmasını' savunan Kissinger, Kiev'in meşum 'Ukrayna'nın öldürülecek düşmanları' listesine alınıp Batı'da kınamalara maruz kalmıştı.
99 yaşındaki eski ABD'li diplomat, son Davos sunumunda, temelde geçen yılki planının arkasında dursa da Ukrayna'nın NATO üyeliğine tavrını değiştirdi.
ABD Dışişleri Bakanı (1973-1977) ve Ulusal Güvenlik Danışmanı (1969-1975) sıfatıyla Vietnam Savaşı'nı sona erdirme görüşmelerinde ve Çin'i Sovyetler'le karşı karşıya getirme politikasında önemli rol oynamış olan Kissinger, konuşmasına 'Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy'e ve Ukrayna halkının kahramanca davranışına hayranlığını' dile getirerek başladı.
'Başta dediğim yapılmadığından korktuğum oldu'
“Bu savaştan önce Ukrayna'nın NATO üyeliğine karşıydım, çünkü tam da gördüğümüz gibi bir süreç başlatacağından korktum. Artık süreç bu aşamaya geldiğine göre, bu koşullar altında tarafsız bir Ukrayna fikrinin anlamı kalmadı. Ukrayna'nın NATO üyeliğinin uygun bir sonuç olacağına inanıyorum" diyen Kissinger, çatışmanın tırmanmasını önlemenin yolu olarak, Kiev, Washington ve müttefiklerinin şimdiye dek yaptıklarının aynen yapılmasını gösterdi: "Ukrayna'ya askeri ve mali yardım sağlanır ve Moskova üzerinde yaptırımlarla diğer baskılar sürdürülürken, Rusya'nın geri çekilmesini talep etmek."
'NATO barış anlaşmasının garantörü olmalı'
"Avrupa süreçlerine üye olarak katılmak için gerekli koşulları karşılıyorsa, Rusya'ya Batı'ya yeniden katılması için bir açılım verilmeli. Çatışmanın Rusya'nın kendisine karşı olduğu algısından kaçınmak önemli, zira bu, Rusların hem Avrupa kültürüne tarihsel çekimlerini hem de Avrupa tarafından tahakküm altına alınma korkularını yeniden değerlendirmelerine neden olabilir" yorumunu yapan Kissinger, NATO'nun olası Rusya-Ukrayna barış anlaşmasının garantörü olması çağrısını yaptı:
"Sürecin sonu… NATO tarafından geliştirilebilecek biçimler ne olursa olsun NATO'nun garantörlüğünde olmalıdır."
Ancak ABD'li realpolitik gurusu, olası barış anlaşmasına ilişkin Kiev ve Moskova'nın tutumlarına değinmedi.
Moskova ve Kiev'in şartları
Zelenskiy, Rusya teslim olmadığı müddetçe her türlü ateşkesi kategorik olarak reddetmeye devam ediyor.
Kremlin, Kırım'ı zaten masadan tamamen kaldırıp herhangi bir anlaşmanın Rusya'ya 2022 sonbaharında katılan Donetsk, Lugansk, Herson ve Zaporojye'nin Rusya'nın parçası olduğunun kabul edilmesini istiyor.
Moskova'nın Batı'nın aracılık ettiği herhangi bir müzakereyi kabul edip etmeyeceği de meçhul. Zira kısa süre önce eski Almanya Başbakanı Angela Merkel'den - daha sonra eski Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande tarafından da doğrulanan şekilde - 2014 Minsk Anlaşması'nın 'iyi niyetle kotarılmadığı, sadece Ukrayna'ya Rusya'yla savaşa hazırlanması için zaman kazandırmak amacını taşıdığı' itirafı gelmişti.