ABD'de 8 Kasım ara seçimleriyle yeniden şekillenen Kongre işe koyuldu. Cumhuriyetçiler iki yılın sonunda Temsilciler Meclisi'nde çoğunluğu ele geçirirken, Senato'da Demokratların hakimiyeti devam ediyor. Ne ki Cumhuriyetçiler daha ilk başta bölünmüş bir görünüm sergiledi, Temsilciler Meclisi yeni çoğunluk lideri seçiminde Kevin McCarthy 100 yıl sonra ilk kez 15'inci tur oylamada belirlenebildi. Yeni yasama dönemi Başkan Joe Biden'ın ailesinin mali işlerine dair soruşturmalar ve geçen yaz selefi Donald Trump'ın Florida'daki malikanesinin FBI tarafından basılmasına yol açan türden, gizli devlet belgelerini kişisel ofislerinde bulundurması skandalı eşliğinde başladı.
Diğer yandan Elon Musk'ın satın almasının ardından sosyal medya platformu Twitter'ın Demokratlara yakın eski liberal yöneticilerinin dosyaları da ortaya çıkarılmaya devam ediliyor. Bunlar Biden ve ailesi hakkında 'kirli çamaşırların' halı altına süpürüldüğünü sergilerken, 'Rusyagate' adıyla anılan ve 'ulusal güvenlik tehdidi' olarak sunulanların iyiden iyiye altının boşalmasını sağladı.
ABD iç siyasetindeki gelişmeleri ve tartışmaları Amerika'da yaşayan gazeteci Serra Karaçam'la konuştuk.
'Temsilciler Meclisi Cumhuriyetçilere geçti, Biden krizi derinleşti'
Serra Karaçam'a göre, ABD gizli devlet belgelerinin Biden'ın özel ofislerinde bulunmasının ardından Cumhuriyetçilerin muhalefet bayrağını yükseltecekleri ilk konu kucaklarına düşmüş oldu. Diğer yandan Biden ailesinin iş bağlantılarının soruşturulmaya başlandığını belirten Karaçam, eski Twitter yönetiminin de iddiaların üstünün örtülmesi tartışmaları eşliğinde ifadeye çağırıldığını aktardı:
"Cumhuriyetçiler harekete geçmeye başladılar. Biden’ın gizli belgelerinin çıkmasının ardından Temsilciler Meclisi Başkanı McCarthy de açıklama yaptı. Esasında ilk tepki verecekleri alan kucaklarına düşmüş oldu. McCarthy, Demokratların Trump’ın gizli belgeleri elinde tuttuğu ortaya çıktığındaki abartılı tutularını kamuoyuna göstermiş oldu. Cumhuriyetçiler yeni Temsilciler Meclisi’nde bu konu üzerinden soruşturmalar başlattılar. İstihbarat komite başkanı Biden yönetimi ve Beyaz Saray’ın çıkarttığı ve içeriğinde ne olduğunu bilmediklerini açıkladığı belgelerin dışarıda olmasının yol açtığı zararın peşinde. Yine Temsilciler Meclisi gözetim komitesi, Biden ailesinin iş anlaşmaları için önemli bir eylem gerçekleştirdi ve mali durumu hakkında bilgi almak için hazine bakanlığına baskı yapmaya başladı. Aynı zamanda Twitter yöneticilerinin de Biden ailesinin iş anlaşmaları hakkında bilgi saklamaya çalıştıkları suçlamalarını ele almak üzere şubatta Temsilciler Meclisi’nin huzuruna çıkmaları ve ifade vermelerini talep ettiler. Neden bu konular yazılmadı, Twitter’a bir baskı var mıydı şeklinde... New York Times gazetesine de baskı yapıldığı aktarılıyor. Daha önceki Kongre döneminde de Hunter Biden’ın iş anlaşmalarını soruşturma girişimleri olmuştu. Trump’ın Ukrayna’ya askeri yardımı kesmeye çalıştığı iddia edilmişti. Bu konular o zaman da farklı biçimde ele alınmıştı ve Cumhuriyetçiler üzerine gitmişlerdi."
'Kıran kırana bir mücadele bekleniyor. Cumhuriyetçilerin ele artık daha güçlü'
Karaçam, Cumhuriyetçilerin Biden'ın oğlu Hunter Biden ile ilgili daha önce de hamleler yaptıklarını ancak artık ellerinin daha güçlü olduğu görüşünde:
"Kılıçlar çekilmiş durumda. Aslında Temsilciler Meclisi değişene kadar Biden döneminin ilk iki yılında Hunter Biden ile ilgili iddialar üzerine Cumhuriyetçiler direniş göstermeye çalışıyorlardı. Şu an elleri daha güçlü. Fakat Amerikan medyası ve Kongre’yi takip eden gazeteciler Mccarthy’nin ne şekilde sözcü seçildiği, hangi gizli anlaşmaların yapıldığı gibi hususlara dikkat çekiyor. Trump yanlısı dediğimiz daha radikal gözüken Cumhuriyetçilerin de Mccarthy’i istemediği aktarılıyor. Pazartesi kurallar geçti. Artık her üyenin teklif verebildiği bir yapıya gidilmesi isteniyor. Bu da süreçleri uzatan bir şey demek. Yasaların daha uzun okuma süreleri olacak, bunlar sistemi kitleyen şeyler. Önümüzdeki dönemde yeni bir bütçeyle Amerika’da hükümetin kitlenmesi, kamusal ödemelerin yapılamaması gibi durumlar bekleniyor. Bu kez daha ciddi bir krize yol açabileceği aktarılıyor. Bu anlamda kıran kırana bir mücadele bekleniyor. Diğer taraftan azil soruşturmalarındaki gibi ilk gizli belge konusunu da Trump Clinton e-postalarında başlatmıştı. Bu gibi girişimler çok uzun bir yıpratma sürecine dönüşüyor ama genellikle sonuç çıkmıyor."
'FBI, Trump'ın konutu gibi Beyaz Saray’a da baskın yapacak mı, diye de konuşuluyor'
Geçen ağustos ayında 'devlet belgelerini bulundurmaktan' Trump'ın malikanesine FBI baskın yapmışken benzerinin başkan yardımcılığı dönemine uzanan belgelerle ilgili Bidan'ın başına gelmemesi dikkat çekici. Serra Karaçam, bunda Demokratların iletişim stratejisinin rol oynadığını belirtirken, onlara yakın medyanın da tutum farklılığına işaret etti. Karaçam, Biden ile ilgili belge skandalının 8 Kasım ara seçiminden önce anlaşılmasına rağmen üstünün örtülmesine de vurgu yaptı:
"FBI, Beyaz Saray’a da girecek mi diye de konuşuluyor. Fakat esasında olayların kronolojisine bakmak lazım. Biden'ın elindeki bu evraklar 2 Kasım’da bulunuyor, Biden’ın avukatları hemen arşive yolluyor. 10 adet belge bulunduğu aktarılıyor. 4 Kasım’da da arşiv, Adalet Bakanlığı’na haber veriyor. 9 Kasım’da FBI, bir yasa ihlali olup olmadığını belirlemek için değerlendirme başlatıyor. Bu da aslında bir nevi soruşturma. Ancak biz bunları ocak ayında ara seçim ve Kongre seçimleri gerçekleştikten sonra öğrendik. Bu kadar süre içinde bunun üzerinde hiç durulmadığını görüyoruz. Aslında seçim geçmiş oldu ve bunlar konuşulmadı. Trump ile ilgili gizli belgeler gürültü ve patırtı içinde alındı ve büyük yankı uyandırdı ve basın destek verdi. Bu belgeler de yine basın sayesinde çıktı ama seçimler geçiştirilerek sonradan çıktı. Demokratlar bunu çok iyi başarıyorlar. Medya da Demokratlara uygulanacak siyasetlerle ilgili baskı yapsa da skandalların üzerine gitmiyor. Bir de Biden yönetimi kendini hep şöyle savundu. Birkaç gündür strateji şu; ‘Bizimki onlarınkinden farklı, biz tam işbirliği yapıyoruz, biz belgeleri bulur bulmaz gönderdik, içeriğini bilmiyoruz. Trump bunu yapmadı, daha çok belge çıktı' şeklinde. İletişim stratejisi farklı yürütüldü. Ama gazeteciler Beyaz Saray'ı ateş altına aldı. 'Neden seçimden önce duyurmadınız' sorusuna ise cevap verilemiyor."
'Rus botlar ve troller meselesinin abartıldığı ve yalan olduğu ortaya çıktı'
Karacam, Biden'ın garajında bulunan evraklar hikayesinin 'garaj gate' diye anıldığını aktarırken, geçtiğimiz yıllarda 'Rusyagate' diye sunulanların büyük ölçüde abartılı ve yalan olduğunun da ortaya çıktığını vurguladı.
"Şu anda ‘Russia Gate’ denince şunu hatırladım, Biden’ın ikinci grup evraklarının da garajında bulunmasıyla artık bu meseleye ‘garaj gate’ diyoruz. Twitter ile alakalı Trump-Rusya soruşturmasıyla ilgili Demokratların hep vurgu yaptığı raporlar vardı. Rus botlar ve troller aracılığıyla bazı şeylerin abartıldığı gibi olmadığı, aslında yalan olduğu ortaya çıktı. Bir kanıt olmadığı halde bir Rus etkisi yaratıldığı aktarılıyor. Twitter ile ilgili daha fazla sızıntılar ortaya çıkacaktır. Artık eski Twitter yöneticileri Kongre önüne de çıkacaktır. Dolayısıyla bu konuyla ilgili daha fazla şeyler duyabiliriz. Ayrıca Trump organizasyonunun vergi cezalarında mahkumiyet veriliyor. New York yasalarına göre en fazla 1.6 milyon dolar ceza kesilebiliyor. Yine eski CFO’su vergi kaçakçılığı suçunu kabul etti. Ama her şeyi kendi üzerine aldı, Trump ailesinden de özür diledi. Beş aylık hapis cezası başladı."