Radyo Sputnik’te yayınlanan Meliha Okur’la Anlat Bana programına Su Politikaları Derneği Başkanı Dursun Yıldız konuk oldu. Kuraklık ve Su yönetiminin ele alındığı programda iklim krizinin yeni bir sorun olmadığını ifade eden Yıldız, “İklim değişikliği uzun zamandır gündemin ilk sıralarında. Ülkemiz yarı kurak bir iklime sahip bir ülke ama bunların periyodları sıklaşmış durumda. Dolayısıyla yeni bir sorun değil. Yağışların azalmasıyla meteorolojik kuraklık kendini göstermeye başladı. İklim bilimcilerin yaptığı projeksiyonlarda bu kışın daha kurak geçeceği öngörülüyor ki anlamı, önümüzdeki dönem su kullananlar geçmişe göre daha çok etkilenecek” şeklinde konuştu.
‘Suyun kullanımı ve paylaşımı konusunda karşımıza nasıl sorunlar çıkabilir?’ sorusuna yanıt arayan Yıldız, “Biz sürekli olarak suyun bir insan hakkı olduğunu ve kamu hizmeti ile sunulması gerektiğini savunduk. Türkiye iklim değişikliği sorunlarına adaptasyon konusunda bazı adımlar atıyor ama birçok konuda geç kalıyor. Su yönetimindeki bütün kuruluşların yerel yönetimlerle tam bir koordinasyon içinde çalışması gerekir. Merkez ile yerel yönetimler arasında bir diyalog olması şart. Bu gerçekleşmediğinde yerel yönetimler ister istemez dış finansman konusunu devreye sokar ve kamu hizmeti anlayışının dışına çıkar. O yüzden bugünden itibaren Türkiye’de su hizmeti yönetiminin geleceğine hazırlanmak zorundayız. Örneğin su yasası, iklim yasası hala çıkmadı. Bir takım eylem planları yapıldı ama uygulamaya geçilemedi. Bu konuda eksiklerimizi bir an önce tamamlamamız lazım” sözlerini dile getirdi.
Ödenmesi gereken aylık su faturasının bir hane halkı gelirinin yüzde 5’ini aşmaması gerektiğini vurgulayan Yıldız, “Özellikle Ankara ve İstanbul’da suyun metreküp fiyatına zam yapılması için belediye meclisi kararları çıkartılmaya çalışıyor. Ama bunlar sürdürülebilir rakamlar değil. Önümüzdeki dönemde su fiyatları, özellikle Büyükşehir Belediyelerinde biraz yukarı çıkacak gibi gözüküyor. İklim değişikliğinin getirdiği belirsizlikleri öngörüp bugünden önlemler almamız gerekiyor. Yasal ve kurumsal hazırlıklarımız hala yeterli değil. Hâlbuki iklim değişikliğinin sorunları kriz yönetimiyle çözülemeyecek kadar önemli” dedi.