İşverenin talimatıyla şirket çalışanları arasında kurulan futbol takımı, düzenlenen turnuva çerçevesinde dış sahada başka bir şirket takımıyla maç yaptı. Bu esnada sakatlanan işçi, olayın iş kazası olduğunu öne sürdü. İşverenin haklarını iade etmediği işçi, mahkemenin yolunu tuttu. İşçi, düzenlenen futbol turnuvasında geçirdiği kazanın iş kazası olduğunun tespit edilmesini talep etti. Mahkeme, davanın kabulüne hükmetti. Kararı davalı patron istinafa götürdü. Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi, istinaf başvurularının esastan reddine karar verdi. Davalı patron kararı temyiz edince devreye giren Yargıtay 10. Hukuk Dairesi, emsal nitelikte bir karara imza attı.
Kararda 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'na dikkat çekildi. Yasadaki iş kazası tanımının, 'Sigortalıların, işverence sağlanan bir taşıtla işin yapıldığı yere gidiş gelişi sırasında meydana gelen ve sigortalıyı hemen veya sonradan bedenen ya da ruhen özüre uğratan olaydır' ifadeleriyle genişletildiği hatırlatıldı. Sigortalının görevle bir başka yere gönderilmesinin, işyerinin bulunduğu yerleşim biriminin sınırları içinde olabileceği gibi, bir başka yer de olabileceği belirtildi. Her iki görevlendirmede de sigortalının iş yerinden ayrıldığı andan döndüğü ana kadar geçen zamanda ve geliş gidişi esnasında meydana gelecek olaylarda sigortalı zarara uğramış ise bu olayın iş kazası sayılacağı hatırlatıldı. Kararda şöyle denildi:
"Sigortalının bir başka yerde görevlendirilmesi söz konusu ise ve görevlendirme süresi mesai saati süresinden daha uzun ise, yalnızca işin gereği olarak bulunduğu yerlerde değil, normal bir insanın günlük hayatı ve hayatın doğal akışı içinde yaptığı işler ve bulunduğu yerler dolayısıyla meydana gelen olaylar da iş kazası sayılacaktır. Dosya içeriğine göre davalı şirketin sigortalı çalışanı olan ve davalı şirketin üyesi olduğu dava İş Adamları Derneği tarafından düzenlenen futbol turnuvası için davalı şirketi temsil eden yetkili kişinin talimatı ile futbol sorumlusu belirlenerek, futbol oynayabilen ve gönüllü olan işçiler tarafından takım oluşturulmuştur. İşverenin talimatı ile kurulan bu takımda görev alan davacının müsabakada, halı sahada futbol oynarken sakatlandığı anlaşılmıştır. Meydana gelen kaza olayında futbol takım kadrosunun davalı şirketçe görevlendirilen takım sorumlusu tarafından şirket çalışanları arasından oluşturulduğu, halı saha ve diğer giderlerin turnuvaya katılan şirketlerce ve dolayısıyla davalı şirketçe karşılandığı ortadadır. Davalı şirket çalışanlarının halı sahaya gidiş-gelişi için servis ve şoför tahsisinin davalı şirketçe sağlanmış olması karşısında, davalı şirketin iş organizasyonu içerisinde görevlendirildiği, bu nedenle 5510 sayılı Yasa'nın 13. maddesi birinci fıkrasının c bendi hükmünde belirtildiği şekilde 'Bir işverene bağlı olarak çalışan sigortalının, görevli olarak işyeri dışında başka bir yere gönderilmesi nedeniyle asıl işini yapmaksızın geçen zamanlarda' meydana gelen kaza olayının iş kazası olarak kabul edilmesi gerektiği anlaşılmaktadır. Sonuç itibari ile ilk derece mahkemesinin kararın dayandığı deliller ile yukarda açıklanan yasal gerektirici nedenler ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına oy birliği ile hükmedilmiştir."