Dünya genelinde yaşanan iklim değişikliğinin etkileri giderek krize dönüştüğü süreçten Türkiye de nasibini aldı. Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün yayımladığı 2021 yılı kuraklık haritası ve 2022 yılı ile ilgili sıcaklık ve yağış verileri yaşanan durumun geldiği boyutu gözler anlatır nitelikte.
Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün kuraklık haritasında Doğu Karadeniz, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgeleri olmak üzere ülkenin doğusu, güney Ege ve Aksaray ‘olağanüstü kurak’ gösterildi. Yılın ilk altı ayında ‘olağanüstü kurak’, yılın tamamında ise ‘şiddetli kurak’ olarak rapordaki yerini alan Doğu Anadolu bölgesi için durum bir hayli ciddi. Raporda Iğdır ve Kars çevresi hariç ülkenin doğusu, yıl genelinde ‘şiddetli kurak’ gösterildi.
Artan sıcaklıklar, kuruyan göller, barajlar, tropikal iklimlerde yaşayan canlı türlerinin Türkiye’nin başta Doğu ve Güneydoğu Anadolu olmak üzere çeşitli bölgelerinde görülmesi, göçmen kuşların göç etmemesi gibi gelişmeler, kuraklığın geldiği boyutu gösteriyor. Meteoroloji'nin Eylül 2020 ile Ağustos 2022 tarihlerini kapsayan 24 aylık verilerinde Güneydoğu Anadolu'nun alarm durumunda olduğu görülüyor. Öte yandan bu bölgenin tarım için de kritik öneme sahip olması acil eylem planı uygulanması gerektiğini ortaya çıkarıyor.
Güneydoğu ve Doğu Anadolu'da yağışlar normale göre yüzde 80'den fazla azaldı
Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün Eylül 2022 Alansal Yağış Değerlendirmesi verilerine göre yağışların en çok azaldığı bölgelerden biri Güneydoğu. Yağışların yüzde 87 oranında azaldığı gözlemlendi. Güneydoğu Anadolu ve Doğu Anadolu'nun güney kesimlerinde de yağışlar normale göre yüzde 80'den fazla azaldı.
2022 Yılı Kasım Ayı Ortalama Sıcaklıklarının 1991-2020 Normallerine Göre Mukayesesi verilerine göre Doğu Anadolu Bölgesi ortalama sıcaklıklar, bölgenin güney-güney doğusunda mevsim normalleri civarında gerçekleşirken; bölgenin diğer kesimlerinde mevsim normallerinin üzerinde gerçekleşti. Bölgenin Kasım ayı uzun yıllar ortalama sıcaklığı 4.4 derece olup 2022 Kasım ayı da 6.3 derece olarak gerçekleşti. Bölgede en düşük sıcaklık eksi 10.2 derece olarak Erzurum’da, en yüksek sıcaklık ise 21.7 derece olarak Malatya’da gözlendi.
Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün Eylül 2022 Alansal Yağış Değerlendirmesi verilerine göre yağışların en çok azaldığı bölgelerden biri Güneydoğu
© Sputnik / Sertaç Kayar
Ortalama sıcaklıklar, Şırnak, Cizre ve Akçakale’de mevsim normalleri üzerinde
Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde ise ortalama sıcaklıklar, Şırnak, Cizre, Akçakale çevrelerinde mevsim normalleri üzerinde gerçekleşirken; bölgenin diğer kesimlerinde mevsim normalleri civarında gerçekleşti. Bölgenin Kasım ayı uzun yıllar ortalama sıcaklığı 11.5 derece olup 2022 Kasım ayı da 12.9 derece olarak gerçekleşti. Bölgede en düşük sıcaklık 1.2 derece olarak Batman’da, en yüksek sıcaklık ise 27.1 derece olarak Birecik ve Ceylanpınar’da gözlendi. Bölgenin Ekim ayı uzun yıllar ortalama sıcaklığı 19.5 derece olup 2022 Ekim ayı da 21.0 derece olarak gerçekleşti.
En düşük sıcaklık Ergani, en yüksek sıcaklık Cizre’de
Mevsimlik Sıcaklık Analizi’ne göre Doğu Anadolu Bölgesi’nde ortalama sıcaklıklar, bölgenin genelinde mevsim normallerinin üzerinde yaşandı. Doğu Anadolu Bölgesi’nde en düşük sıcaklık eksi 10.2 derece ile Erzurum’da, en yüksek sıcaklık ise 40.4 derece ile Ergani’de gerçekleşti. Güney Doğu Anadolu Bölgesi’nde de ortalama sıcaklıklar, bölgenin genelinde mevsim normallerinin üzerinde gerçekleşti. En düşük sıcaklık 1.2 derece ile Batman’da, en yüksek sıcaklık ise 46.7 derece ile Cizre’de gerçekleşti.
‘Canlıların barınma, beslenme ve üremesinde ciddi sorun yaşanır’
Dicle Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Ahmet Kılıç yaşanan kuraklığın etkileri ve sonuçlarını Sputnik’e değerlendirdi. Kılıç “Kuraklık denilince ilk olarak aklımıza sular gelir. Nehirlerde, göllerde ciddi su seviyesi düşüşü yaşanır. Nehirlerden ziyade baraj ve doğal göllerde su seviyesi düştüğü zaman sularda oksijen konsantrasyonunda azalma meydana gelir. Bu hem balık ölümlerine hem de diğer tüm canlıları doğrudan olumsuz yönde etkiler. Oksijen miktarının azalmasının etkisi kadar diğer önemli bir sorun da burada yosun diyeceğimiz ötrofikasyonda da artma olur. Biz ona aşırı yosun çoğalması diyoruz. Onlar çoğalınca da diğer canlıların hem beslenmesi hem de barınması yönünde ciddi sorun yaşanır. Özellikle sığ sularda kıyılarda göl ve göletlerde canlılar üzerinde olumsuz baskılar yaşanır” dedi.
Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde ise ortalama sıcaklıklar, Şırnak, Cizre, Akçakale çevrelerinde mevsim normalleri üzerinde gerçekleşti
© Sputnik / Sertaç Kayar
‘Ciddi bir tehdittir’
Kuraklık nedeniyle suyun azalmasının sonucu olarak canlıların belirli yerlerde yoğunlaşacağını ve bunun beraberinde başka sorunlara neden olacağını ifade eden Kılıç “Canlılar, alışık oldukları miktardan daha düşük sularla karşılaşınca bu sefer belirli yerlerde yoğunlaşıyorlar. Her tarafta olan su artık belirli yerlerde olunca canlılar suyun az olduğu yerleri terk ederek suyun daha çok olduğu yerlere yöneliyor. Bu seferde belirli yerlerde birikme oluyor. Bunun sonucunda da kendi aralarında barınma ve üreme yeri paylaşımı konusunda ciddi bir rekabet meydana gelir. İlk etapta görülen kuraklık canlıların yaşamları, üremeleri, göçleri üzerinde ciddi tehdit yaratıyor” şeklinde konuştu.
‘Geleceği daha da kötü görüyoruz’
“Kuraklığın bir diğer yönü de aşırı sıcaklar” diyen Kılıç şunları söyledi:
“Canlılar, susuzluk gibi aşırı sıcaklardan da olumsuz etkilenir. Yaş olarak küçük olanlarda ve daha büyük olanlarda daha şiddetli olarak etkilerini görürüz. Bunlar küresel ısınmanın sonucudur. Biz bunu Güneydoğu’da ve Doğu Anadolu’da her bölgede hissedeceğiz. Daha önceden ılıman olan yerler daha sıcak, sıcak olan yerler de çöl iklimine yakın bir iklimle karşılaşacak. Bu sıcaklığın etkisi, daha şiddetli olarak gerçekleşecek. Bu durumda canlıların üremesi ve yavru verme sayısında ciddi azalma bekliyoruz. Maalesef gelecek dediğimiz dönemler de pek iyi değil. Geleceği daha da kötü görüyoruz. Çünkü küresel ısınma bu yönde baskısına daha da artıracak, kuraklığı ve susuzluğu daha şiddetli olarak göreceğiz ve hissedeceğiz.”
‘Fosil yakıtlardan kurtulmamız lazım’
Kuraklığın önüne geçmenin mümkün olmadığını, ancak etkisinin düşürülebileceğini kaydeden Kılıç şu önerilerde bulundu:
“Hem kuraklığın hem aşırı sıcaklığın etkisini kısmen de olsa giderme şansımız var. İlk etapta bir kere bu fosil yakıtlardan kurtulmamız lazım. Özellikle kömür, petrol, doğalgazdan vazgeçip güneş ve rüzgar enerjisine yönelmemiz lazım. Bunu destekleyen bir diğer önemli unsur da ağaçlandırma ve ormanlık alanların korunması. Bunun yanı sıra ekilebilecek alanların sürekli ekilmesi gerekir. Bu şekliyle biz hem kuraklığı hem de aşırı sıcaklığı nispeten de olsa belki biraz daha düşürebiliriz. Canlıların daha az olumsuz etkilenmesi bakımından bu önlemleri hayata geçirebiliriz. Yoksa bu olayın önüne geçme şansımız yok.”