Tatar, EkoAvrasya Vakfı tarafından Ankara'da düzenlenen "KKTC'nin Türk Devletler Teşkilatına Kabulü" başlıklı toplantı yemeğinde katılımcılara hitap etti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Kuzey Kıbrıs'ın sesi olduğunun altını çizen Tatar, "Ambargo ve izolasyon nedeniyle her yerde konuşamıyoruz. Bu bağlamda tecrit, engelleme ve baskı var. KKTC'nin ortadan kaldırılması ve tarihten silinmesi, Türkiye ile kadim ve kutsal bağların koparılması ve Türkiye'nin Doğu Akdeniz'den dışlanması gibi girişimlerin başarılı olmaması için sizlerin (Türkiye'nin) desteğine ihtiyacımız var." diye konuştu.
KKTC'nin anayasal adıyla Türk Devletleri Teşkilatı'na (TDT) gözlemci üye olarak kabul edilmesiyle yeni kanal ve kapılar açılacağını belirten Tatar, KKTC'nin davasının Doğu Akdeniz'de bir Türklük mücadelesi alanı olduğunu kaydetti.
İki devletli çözümü, kuzeyde ve güneyde farklı devletlerin egemen olmasını savunduklarını kaydeden Tatar, Türkiye'nin garantörlüğünün devam etmesi ve Türk askerinin caydırıcı bir güç olarak Ada'da kalması gerektiğini vurguladı.
Tatar, Güney Kıbrıs ile müzakereye tekrar dönülmesi için egemenlik ve eşitlik temelinde Kuzey Kıbrıs'ın eşit uluslararası statüsünü kabul eden bir anlayışın olması gerektiğine işaret etti.
Siyasi kapsamda uluslararası tanınmanın biraz geciktiğini dile getiren Tatar, baskı ve tehditlerden dolayı bu gecikmenin yaşandığını belirtti.
'Osmanlı 350 yıl Kıbrıs'ı yönetti'
Tatar, Güney Kıbrıs'ın AB üyeliğinin KKTC'ye ve garantör olarak Türkiye'ye sorulmadığına işaret ederek, Güney Kıbrıs'a göre bütün Ada'nın hükümdarının onlar olduğunu kaydetti.
Güney Kıbrıs'ın AB'ye girmesi ve Yunanistan ile taraf olmalarına dair Tatar, bu olayın Kıbrıs'ta yeni bir siyasetinin tetikleyicisi olduğunu söyledi.
Tatar, Rumların ve Yunanlıların hiçbir zaman Kıbrıs Adası'nı tek başına yönetmediğini vurgulayarak "Osmanlı Devleti, 350 yıl Ada'ya hükmetti ve biz onların devamıyız." ifadesini kullandı.
Türkiye ile ilişkiler
Türkiye'nin desteğiyle Kuzey Kıbrıs'ın İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT), TDT, Pakistan ve milli dost ülkelerle ilişkileri geliştirdiğini belirten Tatar, siyasi zeminini güçlendirmeyi, kendi halkına gelecek kurgulamayı, Türkiye ile ekonomi başta olmak üzere her alanda bağlantıları güçlendirmeyi hedeflediklerini ifade etti.
Tatar, turizm, yüksek öğrenim ve Türkiye'den aktarılan su projesiyle tarımsal faaliyetler gibi yeni ekonomik alanlara da yoğunlaştıklarını kaydetti.
Kuzey Kıbrıs'ın Türk dünyasının kopmaz bir parçası olduğuna vurgu yapan Tatar, sarsılmaz bağların daha da güçlenmesi için milli şuurun her alanda sağlanması gerektiğini belirtti.
Tatar, salgın döneminde Türkiye'nin aşı ve sağlık malzemesi sağladığını aktararak, "Bizim yolumuz kuzeyden, Türkiye'den geçer." diye konuştu.