YOLCU YOLUNDA GEREK

Kılıçdaroğlu’nun başdanışmanı Ergenekon ve Balyoz davalarını savundu

Radyo Sputnik’te Enver Aysever ile Yolcu Yolunda Gerek programının bugünkü gündemi İBB Başkanı İmamoğlu ile İçişleri Bakanı Soylu arasındaki tartışma yer aldı.
Sitede oku
Programa eski Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba ve 11 yıl önce yaşanan Uludere olayı sırasında Şırnak Barosu Başkanı olan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Başdanışmanı Nuşirevan Elçi konuk oldu.
Programa katılan konuklar, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) açılan terör soruşturması sonrasında İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ile İçişleri Bakanı Süleyman Soylu arasındaki polemiği değerlendirdi.
Konuklardan Nuşirevan Elçi’nin, ‘CHPnin hoşuna gidecek şeyler söylemeyeceğim’ diyerek aralarından CHP yöneticilerinin de olduğu, tüm sanıkların mahkeme kararı ile beraat ettiği Ergenekon ve Balyoz davasını savunması dikkat çekti.

Kılıçdaroğlu’nun Başdanışmanı, Ergenekon ve Balyoz davalarına desteğini yineledi

Programa konuk olan CHP Genel Başkan Başdanışmanı Nuşirevan Elçi, Enver Aysever’in Ergenekon ve Balyoz davalarını desteklemesini, AK Parti’yle yakınlık kurmasını ama şimdi CHP Genel Başkan Başdanışmanı olmasını sorması üzerine şöyle dedi:
O günkü doğrularımın arkasındayım. Bugün de doğruları söyleyeceğim. CHPye geçtiğim için CHPnin hoşuna gidecek şeyler söylemeyeceğim. Bana doğru gelen, ülkeme, topluma doğru gelen ve hukuken doğru olan şeyleri savunacağım. CHPye geçtim diye barış sürecine destek vermedim demeyeceğim. Bugün CHPye geçmemin en önemli sebebi de başta Kürt sorunu olmak üzere ülkenin önemli sorunları hakkında çözüme olan ışığı gördüğüm için oradayım”
Nuşirevan Elçi, Uludere olayının yaşandığı ve 34 kişinin yaşamını yitirdiği 28 Aralık 2011 tarihinde Şırnak Baro Başkanı olarak görev yapıyordu.
Nuşirevan Elçi Uludere içinde şunları söyledi:
“Maalesef Kürtlerin tarihinde Roboski’ye benzer dünya kadar katliamlar yaşanmış ve çoğu da cezasızlıkla sonuçlanmıştır. Son dönemlerde, 90’lı yıllarda işlenen fail-i meçhullerle ilgili açılan dosyaların çoğu cezasızlık ve zamanaşımı gibi yöntemlerle kapatıldı. Bunların ortadan kalkması gerekiyor. Cezasızlıkla sonuçlandığı zaman bu şekilde hukukun dışına çıkmak isteyen kişiler cesaretlendiriliyor. Sonraki olabilecek katliamları da bir yerde maalesef teşvik etmiş oluyorlar.”

Ertuğrul Günay: İktidar yozlaştırır, mutlak iktidar mutlaka yozlaştırır

Soylu-İmamoğlu polemği ile ilgili demokrasi vurgusu yapan Ertuğrul Günay, ‘Uzun süre kalan iktidarlar bir süre sonra yönetimi demokratik seçimle devredecekleri bir emanet olarak görmüyorlar. Bir anlamda kendilerinin mülkü gibi görmeye başlıyorlar. Ondan sonra her aykırı düşünceyi, her karşı düşünceyi, her eleştiriyi düşmanlık gibi alıyorlar. Bu iktidar çok uzun sürdüğü için bunun abartılı boyutlarını görüyoruz’ dedi.
Sosyal medyada adının olası cumhurbaşkanı adayları arasında geçtiğine dair soruya ise Günay, ‘Ben 2015’ten bu tarafa parlamento dışındayım. Hiçbir siyasi partiyle de yakınlığım yok. 2013’ten itibaren de partisizim. Yani uzun süredir siyasetin labirentleriyle, lobisiyle ilişkim yok. Köşemde oturuyorum. O arada kitap yazmaya çalıştım. Arada fikrimi soran olursa da fikirlerimi söylüyorum. Bazı vatandaşlar benim gibi köşesinde oturan bir siyaset adamını cumhurbaşkanlığına layık görüyorlarsa ben bundan onur duyarım’ sözleriyle yanıt verdi.

Veli Ağbaba: İpe sapa gelmez iddiaların gündeme geleceğini biliyorduk

Ertuğrul Günay’ın ardından programa CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Malatya Milletvekili Veli Ağbaba bağlandı. Ağbaba Soylu ile İmamoğlu arasındaki tartışmaya dair, 'Seçime yönelik bir hamle olarak görüyorum. Bir seçim kampanyasını başlatmış oldular. Hem CHPli milletvekilleriyle ilgili hem belediye başkanlarıyla ilgili ipe sapa gelmez iddiaların gündeme geleceğini biliyorduk. İçişleri Bakanı ise her bütçe görüşmelerinden önce mutlaka buna benzer iddialar gündeme getiriyor. Kimi zaman bir HDP milletvekilinin aracından silah çıktı diyor, kimi zaman milletvekillerini bütçede suçluyor. Arkasına birkaç gün içinde unutulup gidiyor. Sistemli bir hareketle karşı karşıyayız’ ifadelerini kullandı.
Veli Ağababa sözlerine şöyle devam etti:
“Belediyelere bu tür uyduruk soruşturmalarla müdahale edilmesini normal karşılamayız. Demokratik olarak hangi haklarımız varsa her türlü etkinliği partimizle birlikte yaparız. Gereken en sert cevabı veririz. Buradan farklı bir sonuç çıkmasın; söylemek istediğimiz demokratik tepkilerdir. Onlar bir adım atacak biz onları izleyecek miyiz? Böyle bir şey yok Türkiye’de. Biz de Türkiye’nin en eski, en tecrübeli partisiyiz. Onlara yem edecek kimsemiz yok. Ayrıca şunu da söyleyelim; parti olarak, genel başkanımız da dahil olmak üzere, hem Ekrem İmamoğlu’nun hem de diğer belediye başkanlarımızın yanındayız.”
Yorum yaz