Organizasyon ve ev sahibi ülke
10 yıl önce, Katar'ın böyle bir turnuvaya ev sahipliği yapabilme yeteneği birçok Batılı ülke tarafından şüpheyle karşılandı. Muhafazakar bir sosyal kültüre sahip küçük bir üçüncü dünya ülkesinin böyle bir dünya spor etkinliğine uygun seviyede ev sahipliği yapamayacağı savunuldu.
Ancak Katar hükümeti sadece sekiz güzel stadyum inşa etmekle kalmadı, aynı zamanda on binlerce seyirciyle günde dört maça ev sahipliği yapmayı, stadyumlar ve otel konaklama yerleri arasında otoyollar ve metro hatları inşa ederek yüz binlerce taraftara ulaşım hizmeti vermeyi başardı.
Rol model
FIFA yetkilileri, hem alkol kullanımının yasaklanmasının bir sonucu olarak turnuvanın sakin geçmesi, hem de kamuya açık yerlerde islami kıyafet kurallarına uyulması nedeniyle cinsel saldırganlık olasılığının en aza indirilmesi açısından Katar'ın bir rol model olabileceğini belirtti.
İstatistikler, bunun takımların taraftarları arasında herhangi bir çatışmanın olmadığı, kimsenin zarar görmediği ve sportif ruhu en iyi şekilde yansıtan ilk Dünya Kupası olduğunu gösteriyor.
Birçok ünlü futbol takımının elenmesi
Birinci ve ikinci turlarda Suudi Arabistan'ın Arjantin'e, Japonya'nın Almanya'ya, Fas'ın Belçika'ya, İran'ın Galler'e, Avustralya'nın Danimarka'ya, Tunus'un Fransa'ya, Güney Kore'nin Uruguay'a, Fas'ın İspanya'ya karşı galip gelmesinin yanı sıra, Arjantin milli takımının finaldeki zaferi bu şampiyonanın en büyük sürprizlerinden biri oldu.
Almanya, Belçika, İspanya, Sırbistan, Polonya, İsviçre ve Danimarka gibi futbol dünyasının güçlü ülkelerinin takımları ya birinci ya da ikinci turda şampiyonaya veda etti.
Filistin Bayrağı
Takımı şampiyonaya katılmayan Filistin’in bayrağı tüm maçlarda görülürken, başta Tunus ve Fas takımları olmak üzere diğer bazı takımlar tarafından her galibiyetten sonra dalgalandırıldı. İnsanların siyasi ve insani tutumlarını özgür ve politik olmayan bir spor ortamında sergileyebilmeleri, Katar'daki Dünya Kupası'nın en büyük sürprizi oldu.