Bireysel dönüşüm uzmanı Ünal Güner, son kitabı ‘Yolcu’yla Radyo Sputnik’te yayınlanan Gündem Dışı’nda stüdyo konuğu oldu.
Zen Felsefesi ve Kültürü, Uzakdoğu Tıbbı, manyetizm, doğanın ve bedenin ritmi gibi konularda eğitim alan Güner, “İnsanın varlığı, özü kendisine yardıma hazır. Biz istiyorsak manevi olarak da içsel öğretilerden geçebiliyoruz. Doğru soruyu sorabilmek ve ihtiyaçlarımızı tespit edebilmek çok önemli” dedi.
“İlk başlarda, sadece bedensel ve fiziksel özelliklerimi geliştirdiğimi düşünürken, aslında duygusal ve ruhsal esneklik eğitiminin içerisinde buldum kendimi” diyen Güner şöyle konuştu:
“Bazen bir şeyler ögreniyorsunuz ve o öğrendiğiniz şeyin son nokta olduğunu düşünüyorsunuz. O kibire ulaştığınız anda hayat sizi yerden yere vuruyor.”
Beden terapileriyle ilgili fizyoterapistlere, farklı spor alanlarındaki eğitmenlere manyetizm ve manuel terapi eğitimleri verirken, birçok farklı branştan kişi ve gruplara da nefes ve hipnoterapi çalışmaları yapan Güner, “Yeniden doğmayı öğrenebiliyorsanız o zaman ölmeyi de öğrenebilirsiniz. Ölmeyi öğrenmek gerçekten bir sanat. Ölmeyi öğrenmeden alışkanlıklarımız ve bağımlılıklarımızla vedalaşamıyoruz. Bu durumda ölmeden, ölmeyi öğrenmenin kıymeti ortaya çıkıyor” dedi.
‘Eski bilgilerinde demir atıp kalanlar kendilerini yobazlaştırırlar’
Güner, şöyle devam etti:
“Yeniye geçemeyenler, eski bilgilerinde demir atıp kalanlar aslında kendilerini yobazlaştırırlar. Bugün baktığımızda sadece dinin bir yobazı var zannediyorsunuz, bilimin dahi yobazı ve yobazlığı var. Biz nerede kendimizi yobazlaştırdık ve biz nerede bir fikirde sabit kaldık? Verdiğimiz bir kararın bir düşünce yapısının kölesi olduk? Geçmiş bütün kalıplardan, düşünce yapılarından ve putlardan, yobazlıklarımızdan dönüşebilmek gerek. Dönüşebilmemiz için bütün putlarımızı, inanç kalıplarınızı kıracağız. Başka bakış açılarına da kapı aralamamız lazım.”