Dergide yayınlanan makalede, AB, ABD, G7 ve Avustralya tarafından üzerinde anlaşmaya varılan Rus petrolüne varil başına 60 dolarlık tavan fiyat uygulamasının, Batı'da diplomatik bir zafer olarak sunulmasına rağmen, Rusya'nın gelirlerini önemli ölçüde azaltamayacağına vurgu yapıldı.
Petrol fiyatları ve işlemleriyle ilgili verilere atıf yapılan makalede, son yıllarda Rus ham petrolünün ortalama 60 dolarlık fiyattan satıldığı, Ukrayna krizinin başlangıcından itibaren Urals markasındaki indirimlerin yarı yarıya azaldığı, aynı zamanda Brent petrolü varil fiyatının ‘tavan fiyat’ uygulamasının yürürlüğe girmesinden üç gün sonra 76 dolara düştüğüne dikkat çekildi.
Batı'da, Rusya'ya zarar verme arzusuna rağmen, petrolüne 60 dolarlık tavan fiyat getirilmesinin küresel pazardaki enerji kaynaklarının fiyatını artıracağından korktuğuna vurgu yapılan makalede, AB'nin ocak ayında tavan fiyatı revize edebileceği öne sürüldü.
Polonya’nın varil başına fiyatın 30 dolara indirilmesinde ısrar ettiği, ham petrol taşımacılığından kazanç sağlayan Yunanistan, Kıbrıs ve Malta’nın böyle bir tedbire karşı çıktığı kaydedildi.