İlahiyatçı ve yazar Cemil Kılıç, Milli Eğitim Bakanlığı’ndan ihraç sürecini, gösterilen nedenleri ve atacakları adımları Radyo Sputnik’te Ali Çağatay’la Seyir Hali’nde anlattı.
Kılıç, meslek geçmişini ve ihraç hakkında görüşlerini “23 yıllık eğitimciyim. Eğitim-İş Sendikası’nın örgütlenmelerinde, yönetim kurullarında yer aldım. Sendika yöneticisi olmaktan kaynaklanan sendika yasasının verdiği bir takım hakları kullandım. Açıklamalar yaptım, demeçler verdim. Çeşitli çalışmalar yaptım. 16 tane yayınlanmış kitabım, yüzlerce makalem var. Konferanslarım, panellerim var. Bu çalışmalarda dile getirdiğim görüşler bir takım tarikatları rahatsız etti ve bu rahatsızlıklarının sonucunda aleyhimde bir kampanya başlattılar. Milli Eğitim Bakanlığı da tarikatların yönlendirmesiyle benim görevime son verdi. Özetle bu şekilde ifade edebiliriz” diye ifade etti.
‘Türk yargısının hukuka uygun bir karar vereceğini umuyorum’
Kılıç başlatacakları hukuki süreci nasıl yürüteceklerini “Milli Eğitim Bakanlığı’nın öne sürdüğü gerekçeler herhangi bir hukuki temele sahip değil. Devlet memurlarının tarafsızlığını ihlal ettiğimi, Cumhurbaşkanı’nın itibarını bir takım yazılarımla sarstığımı ve siyaset yaptığımı söylüyorlar. Oysa siyasal demeçler verebilmek zaten sendikacıların hakkıdır. Yargıya başvuracağız. Eğitim-İş Sendikamızın hukuk bürosu yargısal süreci yürütecek ve takip edecek. Toplumun büyük bir kesiminden yoğun bir destek aldım. Çok teşekkür ediyorum. Türk yargısının hukuka uygun bir karar vereceğini umuyorum. Türk Yargısı böyle bir karar vermez ise biz bunu Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne kadar elbette taşıyacağız” diye aktardı.