NATO'nun 1999'daki Yugoslavya harekatıyla başlayan süreç sonucunda 2008'de Sırbistan'dan tek taraflı bağımsızlık ilan eden Kosova'nın Avrupa'da yarattığı sorunlar bitmiyor. Yılan hikayesine dönen Sırbistan-Kosova gerilimi, geçen hafta Kosova ile Sırbistan arasındaki geçiş kapısında eski bir Kosovalı Sırp polis memurunun gözaltına alınmasını protesto için Kosovalı Sırpların kuzeydeki ana yollara barikatlar kurmasıyla yeniden alevlendi.
Haftasonunda barikatlardan ateş açıldı ve bir Kosovalı Arnavut polis memuru yaralandı. Avrupa Birliği barışı koruma misyonu EULEX'in devriyesine ses bombası atıldı.
Bu arada muharebe hazırlığını artıran Sırbistan, 'Kosova'daki Sırplara saldırılması halinde buna seyirci kalmayacağı uyarısını' yaptı.
Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic, NATO önderliğinde çok uluslu barış gücü KFOR'dan Kosova'ya Sırbistan ordusu ve polisinin 1000 mensubunun konuşlandırılmasını talep ettiğine dair açıklamalar yaptı. Vucic'in 'Belgrad'ın Kosova sorununu yasal yollarla çözme çabalarını sürdüreceği' teminatını vermesine rağmen, 1998-99 Kosova savaşının yeniden canlanabileceğine dair Batı tezleri hararetlendi.
Bu manzaranın perde arkasında neler olduğunu Associated Press haber ajansından Dusan Stojanovic şöyle derledi:
Sırbistan ile Kosova neden anlaşamıyor?
Arnavutların nüfusun çoğunluğunu oluşturduğu Kosova'nın 2008'de tek taraflı ilan ettiği bağımsızlığı tanımayan Sırbistan, teoride Kosova'yı kendi parçası olarak görmeye devam ediyor.
ABD ve Batılı ülkelerin çoğu dahil olmak 100'den fazla ülke, Kosova'nın bağımsızlığını tanıdı. Rusya, Çin ve Avrupa Birliği'ne (AB) üye 5 ülke, Sırbistan gibi tanımama yoluna gitti. 1990'larda eski Yugoslavya'nın kanlı şekilde dağılmasının ardından, Kosova'da gerilimin kaynamayı sürdürmesi, Balkan bölgesinin tam olarak istikrara kavuşmasını engelledi.
İhtilaf ne kadar derin?
Kosova ihtilafı yüzyıllara dayanıyor. Sırbistan, bölgeyi devletinin ve dininin kalbi olarak görüyor. Kosova'da çok sayıda Ortaçağ'dan kalma Sırp Ortodoks Hıristiyan manastırı bulunuyor. Sırp milliyetçileri, 1389'daki Osmanlı'ya karşı I. Kosova Muharebesi'ni ulusal mücadelesinin bir sembolü olarak görüyor.
Çoğunluğu Müslüman olan Kosovalı Arnavutlar, Kosova'yı kendi ülkeleri olarak görüyor ve Sırbistan'ı 'işgal ve baskıyla' suçluyor. Ayrılıkçı Arnavut milliyetçilerinin Kosova Kurtuluş Ordusu (UÇK) adı altında 1998'de başlattığı isyana Slobodan Miloşeviç'in liderliğindeki Belgrad'ın müdahalesine karşı düzenlenen NATO harekatı, Belgrad'ın bölge üzerindeki kontrolünü sona erdirdi.
Rusya ve Ukrayna operasyonuyla bağlantısı var mı?
Rusya'nın şubat sonunda Ukrayna'ya girmesinden çok önce, Kosova örneğindeki gibi NATO müdahalesiyle Avrupa'da bir ülkenin egemenliğinden çıkarılan bir bölgenin bağımsız ülke olarak tanınmasının, 'tehlikeli bir emsal' oluşturduğuna dair Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'den bir dizi uyarı gelmişti.
'NATO'nun 1999'da Sırbistan'ı bombalaması ve Batı'nın Kosova'yı bir ülke olarak tanımasının, uluslararası hukuk ve düzeni paramparça eden yasadışı bir emsal yarattığına' dikkat çeken Putin'in 2014'te Kırım'ın Rusya'ya katılmasından beri sık sık gündeme getirdiği Kosova savı şu mantığa dayanıyor: Eski Yugoslavya'nın cumhuriyetleri ve bir Sırp eyaleti, Batı'nın desteği ve açtığı savaşlarla bağımsız hale gelebildiyse (1954'te dönemin Ukraynalı Sovyet lideri Nikita Kruşçev tarafından SSCB'ye bağlı Ukrayna'ya devredilen) Karadeniz'deki stratejik yarımada ve Ukrayna'nın doğusundaki nüfusunun çoğunluğu Rus olan ve Rus isyancıların kontrolünde bulunan bölgeler neden Rusya'nın yardımıyla ayrılmasın?
Batılı yetkililer ise Putin'in savını reddetmek için 'NATO'nun Kosova'ya müdahalesinin Sırp birlikleri tarafından etnik Arnavutlara karşı işlenen katliamlar ve diğer savaş suçları tarafından tetiklendiğini' söyledi. (NATO müdahalesine giden süreçte Batılı haber ajanslarının Kosova'dan katliam haberleri geçmesine karşın, daha sonra gerçekte toplam ölü sayısının çok daha az olduğuna dair raporlar yayımlandı.)
Putin, 1999'dan beri emsal uyarısında bulunduktan sonra, Ukrayna'ya özel operasyon başlatmasından beri birçok kez Kosova atfı yaptı.
Kosova'da durum ne?
Kosova hükümeti ile Belgrad'la yakın bağlarını koruyan Sırp azınlık arasında sürekli bir gerilim var. Hükümetin Sırp nüfusun çoğunlukta olduğu kuzeyde daha fazla kontrol sağlama girişimleri genellikle direnişle karşılaşıyor.
Kuzey Kosova'daki ana şehir olan Mitrovica, Arnavut kısmı ile Sırp kısmı olarak bölünmüş durumda ve iki taraf nadiren kaynaşıyor. Kosova'nın güneyinde az Sırp nüfuslu yerleşim bölgeleri de var. Yanısıra on binlerce Kosovalı Sırp, 1999'da geri çekilen Sırbistan birlikleriyle birlikte gittikleri Sırbistan'ın orta bölgesinde yaşıyor.
Kosova, savaş öncesi endüstrisinin büyük kısmının işlemediği yoksul bir ülke. Hem Arnavut hem de Sırp kontrolündeki bölgelerde suç ve yolsuzluk kol geziyor. Savaştan önce nüfusun yüzde 10'unu oluşturan Sırplar, artık çok daha düşük oranda.
Anlaşmazlığın çözümü için neler yapıldı?
İki taraf arasında ortak zemin bulmak için sürekli uluslararası çaba gösterildi, ancak bugüne dek kapsamlı bir anlaşma ortaya çıkmadı. AB yetkilileri, 2012'den bu yana Sırbistan ile Kosova arasındaki ilişkileri normalleştirme amaçlı müzakerelere aracılık ediyor. Müzakereler, kontrol noktaları olmadan hareket özgürlüğü, çok etnili polis kuvvetlerinin kurulması gibi bazı alanlarda sonuç verdi.
Araç plakası krizi
Ancak Kosova hükümetinin Sırbistan'ın vermiş olduğu ve Sırpların kullanmayı tercih ettiği araç plakalarını yasaklama ve zorla Kosova plakalarıyla değiştirme kararı, yeni bir kriz perdesi açtı. Birkaç ay önce kararı protesto için Sırplar polis gücünden çekildi. Uluslararası baskının ardından Kosova Başbakanı Albin Kurti, plaka kararnamesini askıya aldı. Ancak bu, Sırpları hükümet, kuzeydeki hastaneler ve polis dahil Kosova kurumlarına geri döndürmeye yetmedi.
Ana oyuncular kimler?
Hem Kosova hem Sırbistan'da 1998-99 savaşı döneminde siyasette aktif olan milliyetçi liderler hakim. Kosova Başbakanı Kurti, uluslararası arabulucular tarafından sık sık gereksiz gerilimleri tetikleyen hamleler yapmakla suçlanıyor.
Örneğin Kurti, seleflerinin Sırbistan ile müzakere edilmiş bir anlaşmaya varmak için değerlendirmeye istekli oldukları Sırbistan ile Kosova arasında toprak takası fikrini reddetti.
Sırbistan Cumhurbaşkanı Vucic, herhangi bir çözümün kalıcı olması için ödün ve uzlaşı içermesi gerektiğinde ısrarlı. Vucic, Sırbistan'ın Kosova üzerindeki kontrolünü kaybettiğini ve bununla uzlaştığını kabul etti, ancak bir şeyler kazanmadığı sürece anlaşmayacağını da belirtti.
Bundan sonra ne olabilir?
Uluslararası yetkililer, Sırbistan'ın Kosova devletini açıkça tanımasına gerek bırakmadan Kosova'nın Birleşmiş Milletler (BM) üyesi olmasına imkan verecek bir anlaşmaya varılmasından henüz umudunu kesmedi.
Ayrıca her iki tarafın da AB üyeliğine doğru ilerlemek istiyorsa ilişkileri normalleştirmesi gerekiyor.
AB arabuluculuğundaki müzakerelerde hiçbir ilerleme kaydedilememesi, uzun süreli istikrarsızlık, ekonomik gerileme ve sürekli çatışma potansiyeli anlamına gelecek.
Ancak Kosova'nın kuzeyi Belgrad'ın kontrolünde ve Kosova'nın Sırbistan'la ihtilafı çözmeden BM üyesi ve işlevsel bir devlet olması olası değil.
Gelgelelim Kosova, Sırbistan'ın kesinlikle karşı çıkmasına rağmen, AB üyeliğine aday olmak için başvurmaya hazırlandığını duyurarak yeni bir krizin ateşini yaktı.