SEYİR HALİ

Zeytinlikleri madenciliğe açma teklifi: ‘Geri dönüşü olmayan zararlar ortaya çıkar’

Ayvalık Zeytin Üreticileri Derneği Başkanı Aydın Şensal, zeytinliklerin madenciliğe açılmasına dair kanun teklifini “3573 sayılı kanunumuz zeytin ağaçlarımıza koruma kalkanıdır. Zeytin ağaçlarından, oradaki topraktan, biyolojik çeşitlilikten ve endemik bitkilerimizden vazgeçmiş olacağız. Geri dönüşü olmayan zararlar ortaya çıkar” diye yorumladı.
Sitede oku
Elektrik Piyasası Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi” 10 Aralık 2022 tarihinde TBMM’ye sunuldu. Kanunun geçmesi durumunda zeytinlik araziler Bakanlık onayı ile zeytinlikleri taşıyarak enerji sektörüne yönelik madencilik yapabilecek. Ayvalık Zeytin Üreticileri Derneği Başkanı Aydın Şensal, kanun teklifinde zeytinlik alanların madenciliğe açılmasına dair maddelerin olası etkilerini değerlendirdi.
Şensal, mevzuatta zeytinlikleri koruyan kanun maddesini “3573 sayılı zeytincilik kanunumuz zeytin ağaçlarımıza koruma kalkanıdır. Son 20 yılda 10. kez bir torba yasa ile değiştirilmek isteniyor. Son olarak bir yönetmelikle bu istendi ancak yargıya takıldı. 10 Aralık’ta tekrar TBMM’ye sunuldu. Değiştirilmek istenen şey nedir? 3573 sayılı kanunda 20. madde zeytin üreticileri için hayati önem taşıyor. Bu madde ‘Zeytin sahaları içinde ve bu sahalara üç kilometre mesafede zeytin ağaçlarının gelişimine mani olacak kimyevi atık, toz, duman bırakan tesis yapılamaz ve işletilemez. Sadece zeytinyağı fabrikası ve tarım tesisi yapılabilir. Bu da Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’nın iznine bağlı’ diyor” diye anımsattı.

‘Asırlık ağaçlar, yerinde toprağıyla, iklimiyle ve aldığı rüzgarıyla özel ve güzeldir’

Maddede değişikliğe gidilmesinin yaratacağı etkileri yorumlayan Şensal, sökülen ağaçların dikilmesine dair bölümün ağaçları korumayacağı görüşünü “Bu maddeyi değiştirirsek ne olacak? Zeytin ağaçlarından, oradaki topraktan, biyolojik çeşitlilikten ve endemik bitkilerimizden vazgeçmiş olacağız. Bize sökülen ağaçların başka bir yere dikileceği söyleniyor. Bu bir çözüm değil. Bütün bu ağaçlar asırlıktır. Benim tarlamda 1100 yaşında anıt ağaç var. Hala bana bakıyor. Dalından, yaprağından, meyvesinden ve yağından faydalanıyorum. Siz bunları keserseniz ‘Başka bir yerde zeytin sahası tesis edeceğim kadar kolay değil. Bunların hepsi asırlık ağaçlar, yerinde toprağıyla, iklimiyle ve aldığı rüzgarıyla özel ve güzeldir. Siz bunları silerseniz geçmişinize ihanet etmiş olursunuz. Kabul edilebilir bir şey değil” diye belirtti.

‘Zeytin sonsuza dek bize hizmet edecek, bir maden ömürlüdür’

Şensal, yasa sürecine konuya dair hiçbir sivil toplum kuruluşunun çağrılmadığını “Bu torba yasada bir tane bile zeytinlik, çiftçi, ihracatçı, ithalatçı kimse yok. Hiç kimseyi çağırmıyorlar. Burada sivil toplum kuruluşlarından bir tane bile temsilci yok. Bir sabah uyanıyoruz, bir bakıyoruz böyle bir taslak var. Hep birlikte savaşıyoruz. İnsanlar tanıdıklarını arayıp nasıl mücadele edeceklerini soruyorlar. Ben duyarlı kişiler sayesinde bu yanlıştan vazgeçileceğine inanıyorum. Biz enerjiye karşı değiliz. Biz de evimizde ve işletmemizde ucuz elektriğe ulaşalım istiyoruz. İkisini birbirinden ayırmamız lazım, bunu zeytinliklerin arasında madencilik yaparak sağlayamayız. Başka yerde yapalım, en önde biz taşın altına elimizi uzatalım ama kutuplaşarak olmaz. Bu siyaset üstü bir iştir. Hep birlikte ele alınmalı, oldu bittiye varılarak geçirilemez. Hiçbir şekilde kabul etmiyoruz, dolaylı olarak 10 milyon insanı etkiler. Ekonomik değerini de tartışamayız. Zeytin sonsuza dek bize hizmet edecek. Bir maden ömürlüdür. Kötü toprak bırakacaksınız, bunun önüne geçilemez. Geri dönüşü olmayan zararlar ortaya çıkar” diye açıkladı.
Yorum yaz