YOLCU YOLUNDA GEREK

Hiranur Vakfı Türkiye'nin gündeminde: 'Cehalet' mi, siyaset mi?

6 yaşındaki çocuğun istismarıyla gündeme gelen Hiranur Vakfı ile ilgili tartışmalar sürüyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi de, vakfa ait kaçak yapıyı mühürledi.
Sitede oku
Enver Aysever ile Yolcu Yolunda Gerek programında bugün 6 yaşındaki çocuğun istismarıyla gündeme gelen Hiranur Vakfı’nın kaçak yapısının mühürlenmesi vardı.
Enver Aysever, 14 Aralık’ta görülecek ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’na siyasi yasak istenen ‘ahmak davasının’ duruşmasını hatırlattı ve “Vakfın mühürlenmesi çok güzel hareketti. Helal olsun İmamoğlu’na, gitti kapısına kilidi vurdu. Ayın 14’ünde davasının duruşması görülecek. Eğer İmamoğlu ceza alırsa, ki siyasi davalar görüldüğü için siyasi kararlar çıkabiliyor, siyasetten men edilecek. O zaman bambaşka bir tablo ortaya çıkar” dedi.

'İmamoğlu İBB Başkanı olmasaydı kapıya kilit asılamayacaktı'

İmamoğlu’nun da odağında bulunduğu cumhurbaşkanı adaylığı tartışmalarına da değinen Aysever, “Bu kaçak yapının mühürlenmesinde de gördük ki İmamoğlu İBB Başkanı olmasaydı bu kilit kapıya asılamayacaktı. Ayrıca bu kadar devasa bütçesi olan bir belediyenin de kaynaklarının vakıflara, derneklere verilmesi; buralardan maaş alanlar, yurtdışına gidenler… Bu yüzden İmamoğlu’nun İstanbul’un şehremini olması önemli” yorumunda bulundu.
Yayına bağlanan bir dinleyicinin “İmamoğlu da bu vakıf da yıllardır var” demesi üzerine Aysever, “O konuda Ekrem Bey’e haksızlık etmeyelim. Bu türden bir olay ispatlanmadan harekete geçmek zor. Eğer kaçak yapı meselesine girersek İstanbul’da bir tane bina kalmaz” dedi.

'Menzil hastanesinde çalışan doktor bilime mi yoksa şeyhine mi bakacak?'

İstismarın ortaya çıkmasıyla birlikte tarikat ve cemaatler de kamuoyunda tartışmaya açıldı. Dinleyiciden gelen “Bu yapılarda yaşananların tamamen cehaletle ilgili olduğunu düşünüyorum” değerlendirmesi üzerine konuşan Aysever, “Bunun cehaletle ilgili düşünmüyorum. Bence bunun materyalist olup olmamakla; uhrevi olanla dünyevi olanı birbirinden ayırt edip etmemekle alakası var. Menzil Cemaati’nin kocaman hastanesi var. Burada çalışan doktor ameliyata girerken bilime mi bakacak yoksa şeyhine mi? Mesele bu” ifadelerini kullandı.

'Bir yanda uçsuz bucaksız bir dünya, diğer yanda sınırsız çaresizlik'

Cemaatlerin ve tarikatların neoliberal siyasetle birlikte güçlendiğini söyleyen Aysever, “Bir yanda tüketim çılgınlığı içinde ‘onu da tüket, bunu da tüket’ diyen uçsuz bucaksız bir dünya, diğer taraftaysa sınırsız bir çaresizlik var. İnsanlar ya doyumsuz ya da yokluk içinde. Dolayısıyla ortaya ‘acaba cemaatlerle birlikte bir yere gelir miyim’ diyen insanlar yaratıldı” diye konuştu.
Daha sonra yayına bağlanan bir dinleyici toplumdaki tepkinin yetersiz olduğunu savundu. Aysever ise buna “Bu konuda size katılmıyorum. İnsanlarda ciddi bir infial yarattı. Tepki her zaman sokakta, meydanda verilmez. Bugün nereye gitsem, bakkalda, berberde, markette, kahvede… Biraz kendini bilen herkes bu işe fena kafayı takmış durumda” diye yanıt verdi.
Yorum yaz