GÖRÜŞ

Kalkınma ekonomisti Soral değerlendirdi: Yurt dışından gelecek fonlar ekonomiye çare olur mu?

Türkiye, 2023’te yapılması öngörülen seçimlere doğru giderken ekonomideki olumsuz gelişmelere de çare arıyor. Kalkınma ekonomisti Bartu Soral, Sputnik’e yaptığı değerlendirmede, sıcak para girişinden daha çok programlı yatırımlara odaklanılması gerektiğini belirtiyor.
Sitede oku
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, sosyal medya hesabından, ABD ve İngiltere ziyaretlerinde yaptığı görüşmelerin derlendiği bir video paylaştı.
CHP lideri Kılıçdaroğlu, paylaşımında, “5 trilyon 461 milyar dolar yöneten yatırım bankaları ve 500 milyar dolarlık fonlarla toplantılar yaptım. İlk 3 yılımızda en az 100 milyar dolar doğrudan yatırım, emeklilik fonlarından 75 milyar dolar, sürdürülebilirlik fonlarından da 150 milyar dolar yatırım alacağız. Ülkemize para akacak” mesajı verdi.
Aynı zamanda son dönemde Suudi Arabistan'ın Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası’nda 5 milyar dolarlık mevduat hesabı açması gibi haberler de gündemde yerini aldı.
Bu hamleler akıllara “Dışarıdan gelecek fonlar Türkiye ekonomisi için kurtuluş olacak mı?” sorusunu getirdi.
Eski Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı Müdürü ve ekonomist Bartu Soral, bu sorunun cevabını Sputnik’e değerlendirdi.

‘Çözüm olarak koyulması doğru değil’

Soral, “1990’lardan itibaren dünyaya hakim olan kısa vadeli spekülatif sermaye girişleri bütün ulusların makro ekonomik dengelerini bozdu. Çünkü büyük miktarlarda çok süratli biçimlerde girip, borsada, faizde veya çeşitli finansal işlemlerle para kazanıp çıkan bir sermayeden bahsediyoruz. Bunlar doğrudan yatırım olarak fabrika kurmaya, teknoloji yatırımı yapmaya, istihdam yaratmaya gelen fonlar değil. Bu noktada Türkiye’yi ve dünyadaki diğer gelişmekte olan ülkeleri krizden krize sürükleyen bu tip sermaye akımlarının hala Türkiye’nin önüne bir çözüm diye koyuluyor olması doğru değil” yorumunda bulundu.

‘Türkiye’nin sorununu çözmek için kalkınma programı hazırlanmalıdır’

“Türkiye’nin vadesi gelen dış borcunu ödeyebilmesi için bulması gereken dış finansman 184 milyar dolar. Bunun yanı sıra dış ticaretteki cari açıktan doğan 50 milyar doları da bulması gerekiyor. Toplam 230 milyar dolar yapıyor” hatırlatmasını yapan Soral, şunları ekledi:
“Ancak bu 230 milyar doları nasıl bulacağız sorusundan daha çok bunu bulmak zorunda bırakan sistemi nasıl değiştirmeliyiz konusunu tartışmalıyız. Eğer Türkiye dış ticaret açığı verdiği sektörlerde, başta petrokimya sektörü olmak üzere, kendi ihtiyacını kendi içinde karşılayabilecek yatırım yaparsa bu yatırımları yapması için dışarıdan bulacağı finansman iyi bir şeydir. ABD veya İngiltere’ye gittiğinizde elinizde bir petrokimya endüstrisi, teknoloji şirketi, eğitim, tarımın üretim ve verimliliğinin artırılması gibi yatırım planları varsa bu desteklenebilecek bir şeydir. O zaman dışarıya olan bağımlılığınızı 10 sene içinde bitirir artıya geçersiniz. Böylece artık yurt dışından sürekli dış borcu kapatmak ve cari açığı finanse etmek için bugünkü iktidarın yaptığı gibi 3-5 milyar dolar istemek, almak durumunda kalmazsınız. Türkiye’deki seçmene de uluslararası fonlardan gerçekçiliği olmayan paraları duyurmak ihtiyacı hissetmezsiniz. Türkiye’nin sorununu çözmek istiyorsanız, eksik olan ve yatırım gereken sanayileşme, tarım, teknoloji ve eğitimde bütüncül bir şekilde birbirini destekleyen bir kalkınma programını hazırlarsınız. O program ile yurt dışında bu yatırımlara finansman arasanız bu doğru bir hamle olur.”

‘Doğu’da yeni bir dünya kuruluyor’

“Kalkınma literatüründe dışarıdan spekülatif sermaye getireyim diye bir şey yok. Mesela dünyada finans merkezi olup da sanayileşen, kalkınan ve üreten bir tane ülke yok” diye devam eden Soral, ‘Batı’nın çöküşte olduğunu ve dünyanın merkezinin Doğu’ya doğru kaydığını’ şöyle anlattı:
“Batı büyük bir gerileme içinde. Batı ülkeleri kalkınma sürecini tamamladıktan sonra refaha erdi ve çalışma gücünü, üretimini kaybetti. Batı ülkeleri 2008’lerden beri karşılıksız para basarak sistemini sürdürüyor. Bunun karşısında ise Doğuda artık her şekilde sömürülmeye itiraz eden ülkeler var. Mesela 24 Şubat’ta Rusya’nın Ukrayna operasyonu başlayıp da Rusya’ya reel ile ilgisi olmayan hayal yaptırımlar açıklandığında kafasını tamamen Batı inancına kaptırmış kişiler, ‘Rusya battı, Rus halkına yazık oldu, onları büyük bir yoksulluk bekliyor’ diye açıklamalar yaptılar. Ancak dünya ekonomisi yüzde 80 oranında fosil yakıta bağlı. Bunun alternatifi yok. Bu kaynakların büyük bir çoğunluğu Batı’nın karşısında yer alan Doğu ittifakında. Üretim gücünde Çin tek başına neredeyse dünyanın 3’te biri endüstrisine sahip. Batı’nın karşılığı olmayan paradan başka bir özelliği kalmıyor. Doğu’da yeni bir dünya kuruluyor.”
Soral, “Özet olarak açıklanan o fonların geleceğini düşünmüyorum, gelirse de sıcak para olarak geldiği noktada makro ekonomik dengelerimizi ve reel kur hedeflememizi bozar. Onun için Türkiye’nin yapması gereken plan doğrultusunda yatırımlara sermaye bulmasıdır” diyerek değerlendirmesini sonlandırdı.
Yorum yaz