ANKARA FARKI

TESK Genel Başkanı Palandöken: Perakende yasası çıkmazsa bu küçük esnafın ölümü olur

TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken, küçük esnafın büyük sermaye karşısında zorlandığını bildirdi. Perakende yasası bir önce çıkmalı vurgusu yapan Palandöken, söz konusu yasa çıkmadığı takdirde bunun küçük esnafın ölümü anlamına geleceğini kaydetti.
Sitede oku
Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, esnafın sorunlarını ve esnafın perakende yasası düzenlemesinden neler beklediğini Radyo Sputnik’te yayınlanan İsmet Özçelik’le Ankara Farkı programında anlattı.

‘Esnaf, büyük sermayenin karşısında zorlanıyor’

Büyük sermayenin küçük esnafla yarıştığını dile getiren Palandöken, esnafın bu durumla başa çıkamadığını bildirdi. Palandöken, “Sermaye yatırım yapacağı yerde, ihracatta patlama yaratacağı yerde Ahmet amcanın, Mehmet ağabeyin işlerine mani oluyor. Mobilyadan tutun mutfak gereçlerine, televizyondan tutun beyaz eşyanın her türünün satışını yapıyor. Zaman dilimi içerisinde gıda maddesinin birçoğunu ya da zorunlu tüketim malı dediğimiz deterjan grubunun birçoğunu, yıllardır denenen markalaşmış firmaları da hiçe sayarak, kendi markaları üzerinden sanki kimyevi içeriği aynı gibi üretmeye başladılar. Dolayısıyla bunlara tedarik yapanlar da perişan. Artık semtimizdeki cadde mağazacılığının bittiği ve AVM’lere gidildiği dönemde zincir marketler kapınıza kadar, en ücra köşeye kadar bizimle yarışır hale geldiler. Böyle bir sermayenin karşısında 15 bin dükkanı olanla, bizim ayakkabıcı Mehmet amca nasıl uğraşsın?” dedi.

‘Perakende yasası bir an önce çıkmalı’

Büyük sermaye ile mücadele edebilmek için kooperatifleşmenin yeterli olmadığını kaydeden Palandöken, e-ticaret yasası hükümlerinin Perakende Yasası’nda da uygulanmasını talep etti. Palandöken, önerilerini şöyle sıraladı:

“Bu kanun neden çıkmıyor? Onların daha güçlü lobileri var. Bunlarla mücadele etmek için kooperatifleşmek de mümkün değil. Çünkü sadece bir tane zincir marketin 10 binin üzerinde iş yeri var. Biz dedik ki, ‘E-ticaret yasasının hükümlerinin aynısı perakende yasasında da uygulansın’ E-ticaret şirketleri kendilerine ait özel marka ürünleri platformlarında satamıyor. Organize perakendeciler de özel markalı ürünleri satmasın. Tüketici yanılmasın. E-ticaret firmaları e-ticaret kanunuyla birlikte indirim ve reklam bütçelerini sınırlandırdı. Dolayısıyla organize perakendeciler de indirim ve reklam bütçelerini sınırlandırsın. Yani doğal olarak ‘Yapılmış, uygulamaya konulan e-ticaret yasası burada da uygulansın’ diyoruz. Yine e-ticaret firmaları devlete bir lisans bedeli ödüyor. Organize perakendeciler de devlete lisans bedeli ödesin. Biz sermaye karşıtı değiliz. Sermaye tabii ki iş yapacak. Ama kendi alanında yapacak. ‘Fırsat ticareti yapılmamalı’ diyoruz biz. Rafta, yapmış oldukları reklamda ve kasada farklı fiyatlarla karşılaşıyor tüketici. Tamamen tüketici odaklı olmalı.”

‘Esnaf kuralsızlıktan şikayetçi’

Esnafın kuralsızlıktan şikayetçi olduğunu ifade eden Palandöken, cezai yaptırımla fiyat istikrarı sağlanamayacağını savundu. Palandöken, şu açıklamalarda bulundu:

“Buna bir düzen getirilmesi gerekiyor. Kuralsız, kanunsuz hiçbir şey olmaz. Temel gıda, zorunlu tüketim malları olmazsa olmaz. Esnaf haksızlık karşısında değil, kuralsızlık karşısında daha çok müşteki. Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir uygulama yok. ‘Benim param var, ben her işi yaparım’ deme lüksü dünyada yok. Polisiye tedbirler, ceza yazma, bu konudaki Ticaret Bakanlığı'nın yaptırımlar vs. gündeme geliyor ama bu şekilde sorun aşılamaz. Ticarette bir kural bir de ahlakın olması lazım. Cezai yaptırımla fiyat istikrarı sağlanamaz, mümkün değil. O kadar memuru orada istihdam edersen bunun yerine kalıcı bir kanun yapsan hem rasyonel olur hem de herkesin uyduğu bir kural olur.“

EKONOMİ
TESK Başkanı Palandöken: Enflasyonun yükselmesinin asıl nedeni 3 harfli marketler

‘Çiftçi, zincir marketlerin işçisi durumunda’

TESK’in yaptığı bir araştırmanın sonuçlarını paylaşan Palandöken, baba mesleğini devam ettirenlerin oranının yıllar içerisinde düştüğünü bildirdi. Palandöken, “Biz bir araştırma yaptık. 1960’lardan 2020’lere kadar olan dönemde babasının işini devam ettirmek için istihdama katkı sağlayacak, dolayısıyla devletten istemeyecek kesimin sayısı yüzde 68’di. Bugün 13.8 civarında. Yani hiç kimse ‘Babamın mesleğini yapacağım’ demiyor. Dolayısıyla bu üretim alanında olan tarım çalışanları için de geçerli. Bir tarafta üretilen üretilmiyor, diğer taraftan zincir marketler marifetiyle tarladaki çiftçimiz onların işçisi konumuna düşüyor. Esnaf da onların iş yerlerinde tezgahtar oluyor. Çarpık bir yapılaşma var” şeklinde konuştu.

‘İş yeri açmaya meslek odası onayı olmalı’

İş yeri açılmasında meslek odalarının onayı olması gerektiğini savunan Palandöken, Konfederasyon ne iş yapar dediğiniz zaman; bizim asli görevimiz piyasa düzenleme. Bizde işin fizibilitesi yapılıp o işe girilir. Ama şuan gör-yap şeklinde yapılıyor. Yanına lokanta açılan, ‘Ben de açacağım’ diyor. Hem kendini hem yanındakini batırıyorsun. Milli serveti heder ediyorsun. Bu işleri yapanların bir çoğunun dükkanında satılık yazıyor. Bir iş yeri açılmasında meslek odalarının onayı olması lazım. Avrupa’da öyle. Meslek odasına bile uğramana gerek yok. Hemen vergi dairesine dilekçe yazıyorsun, iş bitiyor. Böyle başladığınız zaman da bu tür zararlara katlanıyorsunuz. Bir kalfalık, çıraklık dönemin olmalı” ifadelerini kullandı.

‘İş yeri kira artışlarına da sınırlama getirilmeli’

Elektrik ve doğalgaz fiyatları dolayısıyla esnafın zorlandığını dile getiren Palandöken, iş yeri kiralarının yüksek olmasının hizmet verilen alandaki fiyatların tüketiciye olumsuz yönde yansıdığını bildirdi. Palandöken, şunları kaydetti:

Hükümetimiz gayet güzel bir tedbir aldı. Konutlardaki kiraları yüzde 25’le sınırlandırdı. İş yeri kiralarında bunu yapamadılar. Bu kira TEFE-TÜFE’ye göre ayarlandığı zaman rakamsal bir büyüklüğe ulaştı. Yani insanlara ne ücret verirsen onun 3 katını kiraya çıkarıyor. Dolayısıyla insanlar bu genel yapılan desteklerden yararlanırken hissedemiyor. Bunun için iş yeri kiralarını veya o işletmenin kullandığı girdi maliyetlerinin en önemlisi; elektrik, doğalgaz işyeri kirasından fazla. Esnaf nereden alıp bunu ödeyecek? Artık özel sektör zam yapıyor, tabii ithalatı da pahalıya geliyor. Devlet sübvanse yapıyor ama ortada önemli bir sıkıntı var. Bir lokantaya 25 bin TL bir lokantaya gelince oradaki bir tabak yemeğin fiyatını da görüyorsun. O zaman müşteri de gelmiyor.”

‘Bağ-Kur emekli maaşları yükseltilmeli’

Esnafın yanında çalışan asgari ücretlinin emeklilikte iş yeri sahibinden daha yüksek miktarda maaş aldığı bilgisini paylaşan Palandöken, Sigortalı çalışanlar 7200 günde, iş yeri sahibi Bağ-Kurluysa 9000 günde emekli oluyor. Bir kere orada handikap var. Yanında çalışan asgari ücretliyse senden çok maaş alıyor. Bağ-Kurluysan emekli maaşı en düşük 3500 TL olduğu zaman millet çok sevindi. Önümüzdeki yıl için açıklanan yeniden değerleme oranı yüzde 123. Asgari ücrete de yüzde 100 zam gelemeyeceğine göre bunu o kadar yükseltmemeniz lazım” dedi.
EKONOMİ
TESK Genel Başkanı Palandöken: Esnafın en az asgari ücret kadar emekli aylığı alması lazım
Yorum yaz