Türkiye, sabaha 04.08'de Düzce Gölyaka'da yaşanan depremle uyandı. Deprem, 12 Kasım 1999'da Düzce Kaynaşlı'da yaşanan, 845 yurttaşımızın yaşamını yitirmesi; 4 bin 948 vatandaşımızın ise yaralanmasıyla sonuçlandı. Acılarımızı hatırlatan depremi İTÜ'lü yer bilimci Prof. Dr. Okan Tüysüz değerlendirdi.
Tüysüz'ün açıklamaları şöyle:
"Deprem, geçen yıl ifade ettiğimiz deprem riski taşıyan 110 ilçemizden Gölyaka'da meydana geldi. 17 Ağustos depremi olduktan sonra Gölyaka'ya kadar olan faylar kırılmıştı. 17 Ağustos'un etkisiyle 12 Kasım depremi oldu.
12 Kasım Düzce Kaynaşlı depremi de, Gölyaka'dan başlayıp Bolu'ya kadar uzandı. Bugün olan deprem, 17 Ağustos'ta kırılan Karadere fay segmentinin ucunda, kuzey doğu ucunda oldu. Dolayısıyla bu deprem 17 Ağustos'un tetiklemesiyle oluştu.
Büyüklüğü 5.9-6 olarak veriliyor bu da; 700 bin tonluk dinamit patlamasına eşdeğer. O nedenle de geniş alanda hissedilmesi gayet doğal. Düzce'de çok hasar yaratmadı aslında hasar yaratabilecek bir deprem bunu belirtmek lazım. Hasar yaratmamış olmasının nedeni de kentin yüzde 80'inin kentsel dönüşüme uğramış olması.
5.9'luk bu deprem İstanbul'da olsaydı; çok ciddi bir hasar ve can kaybıyla karşılaşılabilirdi. Endonezya'da 5.6 büyüklüğünde deprem oldu ve 200'e yakın can kaybı yaşandı. Binaları depreme hazır etmenin ne kadar önemli olduğunu bu deprem bize bir kere daha işaret etti.
'Bu deprem İstanbul'u etkilemez'
İleriye dönük olarak ise Bingöl Yedisu en önemli alan. Orada 7'yi geçebilecek bir deprem bekleniyor. Doğu Anadolu Fayı üzerinde yine Türkoğlu ile Çelikhan arasında da risk görüyoruz ve 7'yi geçebilecek depremler olabilir.
Depreme hazır olmak lazım; burada en önemli olan şey, depremin bize verdiği mesaj budur. Düzce kentsel dönüşüp yapmasıydı can kayıplarını konuşuyor olacaktık. Bu deprem, İstanbul'da beklenen olası depremi etkilemez."