EKSEN

'El Sisi'nin Doha'da Erdoğan'la el sıkışmaya yanaşması önemli bir yumuşama işareti'

Musa Özuğurlu’ya göre, el Sisi’nin Erdoğan'la el sıkışmayı kabul etmesi yumuşamaya işaret. Mısır tarafının 'Türkiye bize karşı hata yaptı, şimdi hatasından dönüyor' yorumlarını aktaran Özuğurlu ancak ilişkilerdeki Libya pürüzüne dikkat çekti. Özuğurlu, Suriye'de ise 'araya kan girdiğini' belirterek asıl kararı verecek olanın Esad olduğu görüşünde.
Sitede oku
2022 FIFA Dünya Kupası'nın açılış resepsiyonu Ortadoğu diplomasisinin flaş gelişmesine vesile oldu. Türkiye-Mısır ilişkilerinde son dönemde 'normalleşme' diye anılan süreç tıkanmış görünürken, Doha'daki açılış töreni öncesinde düzenlenen resepsiyonda Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile Mısırlı mevkidaşı Abdülfettah es Sisi kameralar önünde el sıkıştı ve hatta ellerini birbirinin üzerine koyarak poz verdi. Erdoğan, 3 Temmuz 2013'te Mısır ordusunun müdahalesi sonrasında el Sisi'yi şahsi olarak çok ağır eleştirmiş ve kendisiyle kesinlikle görüşmeyeceğini dile getirmişken, bu görüntüler 'yeni bir başlangıç' yorumlarını getirdi.
Mısır haber kanalı Al Qahera News, Doha'da Sisi ile Erdoğan'ın zirve toplantısı yaptığını iddia etti. Bu konuda iki taraf da açıklamada bulunmadı. Erdoğan, Türkiye'ye dönüşte Sisi ile verdiği pozla ilgili "Yeniden niye olmasın, yeniden niye başlamasın" derken, Mısır Cumhurbaşkanlığından "Cumhurbaşkanları, iki ülkeyi ve halklarını birbirine bağlayan derin ve tarihi ilişkilerin altını çizdi. Bunun iki taraf arasındaki ikili ilişkilerin gelişmesinin başlangıcı olacağına karar verildi" açıklaması yapıldı.
Türkiye'nin BAE ve Suudi Arabistan ile ilişkileri düzeltme hamlelerine koşut olarak geçen yıl Mısır ile ikili düzeyde istişare turları başlamıştı. Ancak geçen ekimde Mısır Dışişleri Bakanı Samih Şükri, diyaloğun Ankara'nın Libya politikalarını değiştirmeye dair hiçbir işaret göstermemesi nedeniyle durduğunu söylemişti. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ise bu ay başında "Mısır ilişkileri normalleştirme konusunda samimiyse adım atar. Normalleşme yavaş gidiyor ama bu bizimle ilgili değil" demişti.
Erdoğan ile Sisi temasını, Türkiye ve Mısır normalleşmesini Musa Özuğurlu ile konuştuk.

‘Sisi’nin el sıkışmayı kabul etmiş olması yavaş yavaş yumuşamaya başladığını gösterir'

Musa Özuğurlu’ya göre, bölge bloklar halinde değerlendirildiğinde, Türkiye'nin BAE ve Suudi Arabistan'la ilişkileri düzeltmesinin ardından Mısır'la da benzer hamle kaçınılmazdı. İlişkilerin bozulmasında Türkiye'nin İhvan destekçiliğiyle Mısır'ın içişlerine karışmasının yanında Libya'da karşı karşıya gelinmesi olduğunu vurgulayan Özuğurlu, 'şikayetçi' tarafın Kahire olmasından hareketle el Sisi'nin Doha'daki el sıkışmaya yanaşmasının önemli bir 'yumuşama işareti' olduğu görüşünde:
“Mısır şimdiye kadar Türkiye ile masaya oturmaya güveniyordu. Çünkü Türkiye’den istekleri vardı. Türkiye bunların bir kısmını Müslüman Kardeşler ile ilgili kısmını yerine getirmişti. Ayrıca bölgeyi tek tek ülkeler değil bloklar halinde değerlendirebiliriz. Mısır’ın Suudi Arabistan ve BAE ile çok yakın bir işbirliği var. Türkiye’nin bu iki ülkeyle adımları olduğu için sırada Mısır’ın olması kaçınılmazdı. Mısır Türkiye’den şikayetçi olan taraftı. Mursi’nin seçilmesi sonrasında Türkiye’nin tavrı ve Müslüman Kardeşlere desteği iki ülkenin arasını iyice germişti. Daha sonra Sisi’nin darbeyle yönetimi ele almış olması durumu daha da gerdi ve Türkiye tavır koydu. Diğer taraftan Türkiye Doğu Akdeniz'de hem Mısır ile arası bozuk olduğu için bir fırsatı kaçırdı. Mısır'ın Yunanistan ile ilgili attığı adımlar farklı boyutlara geldi. Libya meselesi de var. Mısır açısından kara ve denizden komşusu. Mısır'ın Libya’da etkili bir ülke olmaya çalışması Türkiye ile karşı karşıya getirdi. Birkaç başlık altında iki ülkenin farklı yerlerde durduğunu gördük. Libya tartışmalı bir mesele ama Mısır'ın Türkiye’nin iç işlerine doğrudan karışması suçlamasıyla tavır geliştirdiğini göz önüne alacak olursak şikayetçi olan taraf Mısır. Sisi’nin bu nedenle bu el sıkışmayı kabul etmiş olması yavaş yavaş yumuşamaya başladığını gösterir.”

'Türkiye bize karşı hata yaptı, biz tavrımızı koyduk ve Türkiye artık hatasından dönüyor yorumu yapıyorlar'

Özuğurlu, Mısır medyasında dikkatli yorumlar yapıldığını belirtirken, Ankara'nın 'hatasından döndüğü ve Kahire'ye yanaştığı' değerlendirmelerinin öne çıktığını aktardı:
“Türkiye’de hem Çavuşoğlu hem Akar’ın Mısır ile ilgili açıklamaları vardı. Mısır buna rağmen Türkiye’yi yalanlayacak açıklamalar yapmaya devam etti. Bu Türkiye’nin en azından umudunu dile getirdiğini gösterir. Ama gerçekten iki taraftan da açıklamanın yapılması yeni bir adımın atılacağını gösteriyor. Mısır medyasında dikkatli yorumların yapıldığı ve aslında Türkiye’nin Mısır tarafına yanaştığı yönünde yorumlara rastladım. Hala Mısırlılarda 'Türkiye suçlu' görüş hakim. ‘Türkiye bize karşı hata yaptı, biz tavrımızı koyduk ve Türkiye artık hatasından dönüyor' diyorlar. Diğer taraftan Arap medyasında genel itibariyle son gelişme Türkiye-Mısır yakınlaşması olarak görülüyor. İki tarafın birbirine yakınlaşması anlamında yorumlar yapılıyor.”

'İki liderin buluşması olası ama önce daha alt düzeyde temasın olacağını düşünüyorum'

Özuğurlu, bu aşamadan sonra Erdoğan-el Sisi görüşmesinin olası olduğunu vurguladı:
“Herhalde önce dışişleri bakanları düzeyinde bir görüşme olabilir. Daha sonrasında belki iki lider bir araya gelir. Gerçekten çok ekstra bir durum olacak gibi. Sonuçta politikacılardan bahsediyoruz. Bizim açımızdan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarından yola çıkarsak Mısır ile tekrar barışmak mümkün değildiyse, fakat bunun tersi olduysa gerçekten iki liderin buluşması da olası. Ama önce daha alt düzeyde bir temasın başlayacağını düşünüyorum."

‘Mısır ile Libya konusunda anlaşma olursa bu problem çözülecek ama...’

Özuğurlu'ya göre görüşme başlıkları, bilhassa Libya çetrefilli konu. Türkiye'nin Libya'da geri adım atmadığını ancak hem denizden hem karadan komşu olan Mısır'ın bu ülkede etkinliğinin arttığını vurgulayan Özuğurlu, Yunanistan ve Kıbrıs Rum yönetimi unsurunun da işleri karıştırdığını anımsattı:
"İkincisi başlıklar çetrefilli. Libya konusunda Türkiye’nin kriz yönetimini devam ettirdiğini, taleplerinde ısrarcı olduğunu fakat tam olarak karşılayamadığını görüyoruz. Dolayısıyla bu Türkiye açısından ne kadar sürdürülebilir sorusu var. Muhtemelen Libya’da Mısır gücü daha etkili, karadan komşusu olduğu için. İki günde bir Kahire’deler. Bu nedenle Türkiye, Mısır ile anlaşmaya gitmek istemiş olabilir. Mısır ile gerçekten Libya konusunda anlaşma olursa bu problem çözülecek. Fakat Doğu Akdeniz meselesinde Mısır’ın angajmanları var. Yunanistan ile tıpkı Türkiye’nin Libya’nın bir tarafıyla yapmış olduğu deniz sınırı yetki anlaşması gibi bir anlaşması var. Mısır’ın bundan vazgeçmesi mümkün görünmüyor. Ayrıca Yunanistan oradaki projede de yer alıyor. Dolayısıyla bunlardan nasıl vazgeçecek? İsrail ile Kıbrıs Rum tarafıyla var, Mısır bunlardan nasıl vazgeçecek? Kolay değil. Vazgeçmesini gerektirmiyor ama zaten anlaşmaları olduğu için Doğu Akdeniz meselesinde Mısır’ın Türkiye’ye en fazla yapabileceği belki sessiz kalma jesti. Ama Mısır’ın işbirliği içinde olduğu diğer tarafların bir kısmının Türkiye ile problemli olduğunu da düşündüğümüzde o zaman Mısır’ın pozisyonu kolay olmayacak. Ama bu ne olursa olsun Türkiye ile Mısır’ın problemlerinin çözüldüğü anlamına gelmeyecek.”

‘Türkiye Mısır, Suudi Arabistan ve BAE’yi Müslüman Kardeşler konusunda rahatlatabilir’

Türkiye’de Müslüman Kardeşler yöneticilerinin bulunduğunu ve bazılarına da vatandaşlık verildiğini söyleyen Özuğurlu, Ankara’nın bu konuda daha pasif bir tutum içine girerek Mısır, Suudi Arabistan ve BAE’yi rahatlatabileceğini belirtti:
“Müslüman Kardeşler geçtiğimiz günlerde Mısır’da protesto başlatacaktı ama Mısır devleti belli yerlerde sokağa çıkma yasağı ilan ederek önüne geçti. Bir taraftan Müslüman Kardeşler siyaseti bıraktıklarını söylüyorlar ama diğer taraftan belli ki hala bir hareketlilik var. Bu anlamda Türkiye’de Müslüman Kardeşler yöneticilerinin bulunduğunu biliyoruz, hatta bazılarına vatandaşlık verilmiş. Yani artık Türkiye’nin koruması altındalar. Fakat Türkiye ne kadar durduracak faaliyetleri? İşte Müslüman Kardeşler ile ilgili sorunun çözümü buna bağlı. Zannediyorum Türkiye bu konuda daha pasif bir tutum içine girecek. Mısır ile böyle bir sürece başladıktan sonra Mısır’ı rahatlatabilir. Bu Suudi Arabistan ve BAE’yi de rahatlatan bir süreç olabilir. Dolayısıyla kolay değil, taşlı bir yol ama ilerleme yavaş da olsa sağlanacak gibi görünüyor.”

‘Mısır ile problemler var ama Suriye ile araya kan girdi. Kararı asıl verecek olan Esad'

Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad ile buluşmanın Sisi ile buluşmaktan daha zor olduğunu belirten Özuğurlu, Şam ile dışişleri bakanları düzeyinde bir fotoğraf verilmeye doğru gidildiği görüşünde. Erdoğan’ın Suriye’nin artık kendisiyle barışması gerektiğini düşündüğünü belirten Özuğurlu, asıl kararı verecek olanın Esad olduğu görüşünde:
“Esad ile hemen buluşma olur mu bilmiyorum. Sisi ile buluşmaktan daha zor geliyor. Mısır ile problemler var ama Suriye ile araya ‘kan girdi’. Bu Suriyelilerin tarifi. Çok sertler bu konuda. Muhtemelen o da dışişleri bakanları düzeyinde olabilir. Bir yerde buluşma olabilir. Doğrudan bir ziyaret olur mu bilmiyorum ama bir vesileyle buluşma olabilir. Esad’ın Cumhurbaşkanı Erdoğan ile aynı fotoğrafa girebileceği gibi bir şeyi hayal edemiyorum. Onun açısından çok zor olabilir çünkü bunu kendi kamuoyuna anlatması lazım. 'Ülkemin çıkarları neyi gerektiriyorsa onu yaparım' gibi bir ifadesi var Erdoğan ile buluşmak konusunda. Ama yine de çok kolay olduğunu düşünmüyorum. Erdoğan açısından kolay olabilir çünkü Erdoğan, Suriye politikalarının doğru olduğu konusunda hala ısrarcı. Aslında Suriye’nin artık kendisiyle barışması gerektiğini düşünüyor. Bu buluşma problemi Erdoğana açısından daha yumuşak. Asıl burada kararı verecek olan Esad gibi görünüyor. İki ülke arasında temas olacak mı, evet. Bahçeli’nin bir taraftan kamuoyunu ve kendi tabanını da teskin etmek adına açıklamalar yaptığını düşünürsek, artık birtakım kararlar alınmış. Burası çetrefilli bir konu. Türkiye’nin yapmakta olduğu operasyonda çok sayıda gizli ve açık taraf var. Çıkar ilişkileri ve bazı çatışmalar da belirleyici olacak. Ama zannediyorum Suriye ile de yavaş yavaş dışişleri bakanları düzeyinde bir fotoğraf verilmeye doğru gidiliyor.”
Yorum yaz