ABD Başkanı Joe Biden, seçim kampanyası sırasında Cemal Kaşıkçı cinayetinden Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman'ı (MbS) sorumlu tutup 'parya' muamelesiyle cezalandırmaktan söz ettiğinin kendisine hatırlatılmasına neden olan icraatlarına bir yenisini ekledi.
ABD'deki Kaşıkçı davasına bakan yargıcın eylülde başbakan görevini de üstlenen Suudi veliaht prensine bir devletin hükümdarına, cumhurbaşkanına, başbakanına tanınan türden egemen dokunulmazlığı verilip verilmesi konusunda görüşünü sorduğu Biden yönetimi "Verilmesi lazım" dedi.
'Hükümetin görevdeki başkanı ve dolayısıyla dokunulmaz olduğu anlamına geliyor'
Dava dosyasına giren belgede, Biden yönetimi, Suudi veliaht prensinin başbakanlık rolüne terfi etmesinin, 'hükümetin görevdeki başkanı ve dolayısıyla dokunulmaz olduğu' anlamına geldiğini dile getirdi. Böylece Suudi veliaht prensini 2018'de İstanbul'da işlenen Kaşıkçı cinayetinden yasal olarak sorumlu tutmaya yönelik son girişimi de etkin şekilde sona erdirdi.
Türkiye de dava dosyasını Suudi Arabistan'a devretti
Nisanda Türkiye'deki mahkeme de Adalet Bakanlığı'nın olumlu görüşü üzerine 26 sanıklı Kaşıkçı davasının dosyasının Suudi Arabistan'a devrine karar vermişti.
Biden'ın mesajı: Bundan fazlasını yapamam
ABD Adalet Bakanlığı'nın mahkemeye gönderdiği belgede, "ABD hükümeti, Cemal Kaşıkçı'nın korkunç şekilde öldürülmesiyle ilgili ciddi endişelerini dile getirdi ve bu endişeleri hem kamuoyu önünde hem de Suudi hükümetinin en üst düzey yetkilileri nezdinde dile getirdi... Aynı zamanda cinayetle ilgili mali yaptırımlar ve vize kısıtlamaları getirdi" denilerek şöyle devam edildi:
“Ancak devlet başkanı dokunulmazlığı doktrini, uluslararası teamül hukukuna sağlam şekilde yerleşmiştir. Ve uzun zamandır yürütme erki uygulamalarında statü temelli belirleme olarak kalıcı şekilde tanınmıştır ki, bu (statü), davada konusu olan altta yatan davranışa ilişkin bir yargıyı yansıtmaz."
Hükümet belgesine ek olarak iliştirilen ABD Dışişleri Bakanlığı'nın hukuk danışmanı Richard Visek imzalı mektupta ABD Adalet Bakanlığı'na mahkemeye dokunulmazlık önerisi sunması talimatı yer aldı.
Yargıcın davayı reddetmesine yol açması bekleniyor
The Guardian'a konuşan hukuk uzmanları, Biden yönetiminin bölge mahkemesine sunduğu tutumun, Kaşıkçı'nın nişanlısı Hatice Cengiz ile Kaşıkçı'nın kurduğu demokrasi yanlısı Şafak grubunun Suudi Veliaht Prensi ile suç ortakları aleyhine açtığı davanın muhtemelen yargıç John Bates tarafından reddedilmesine yol açacağını söyledi.
Meseleye hakim bir hukuk gözlemcisi, 'ABD hükümetinin hukuk davasında taraf olmasa da, görüşlerinin belirleyici olacağının her zaman bilindiğini ve davaya bakan yargıcın büyük olasılıkla ABD hükümetinin pozisyonuna bağlı olarak davayı devam ettireceği ya da reddedeceğini' belirtti.
'Cinayetin hesabının sorulabilmesine yönelik en önemli eylemi baltaladı'
Şafak grubunun avukatı da olan Genel Direktörü Sarah Leah Whitson, Biden yönetimine sert tepki göstererek "Kaşıkçı'nın iğrenç şekilde öldürülmesinin hesabının sorulabilmesi için en önemli eylemi baltalamaya hizmet edecek gereksiz ve keyfi bir icraat" diyerek ekledi:
"Amerikan halkına Muhammed bin Selman'ı sorumlu tutmak için her şeyi yapacağına söz vermiş aynı Başkan Biden'ın Selman'ın sorumluluktan kaçması için tek başına güvence sunması, ironi ötesi. Trump yönetimi bile bunu yapmadı."
Eski bir CIA analisti olan Amerikan düşünce kuruluşu Brookings'in uzmanı Bruce Riedel, manzarayı "Parya artık yasanın üzerinde" diye özetledi.
'Hesap sorma ve insan hakları açısından felaket'
The Guardian, "Biden yönetiminin kararı, Beyaz Saray'a Ortadoğu'daki petrol zengini ortağına karşı daha sert tavır alması için baskı yapan Kongre'deki Demokratlar tarafından büyük olasılıkla yoğun eleştirilerle karşılanacak" diye yazdı. Meseleyi bilen bir avukat, kararın 'hesap verebilirlik, insan hakları ve cezasızlıkla mücadele açısından felaket' olduğunu söyledi.
'Biden daha geçen ay Suud'un sonuçlarla karşılaşacağından söz ediyordu'
"Yasal karar aynı zamanda ABD Başkanı Joe Biden'ın, Veliaht Prens Selman'ı Kaşıkçı cinayetinden sorumlu tutmaya yönelik kampanya vaadinden tamamen vazgeçtiğini de açıkça ortaya koyuyor" saptamasında bulunan The Guardian, şu vurguyu yaptı:
"ABD yönetiminin Amerikan müttefiklerinin çıkarlarına karşı Rusya'nın yanında yer almak olarak gördüğü OPEC+'nın petrol üretimini kısma kararına liderlik eden Suudi Arabistan'ın 'sonuçlarla' yüzleşeceğine dair Biden'ın açıklamasın hakkında soru işaretleri de uyandırıyor."
'Biden'ın dış politikanın merkezinde insan haklarının olduğu iddiasına ne oldu?'
Beyaz Saray'ın içinden haberdar kaynaklar, kararın Beyaz Saray'ın üst kademelerinde yaşanan 'büyük tartışmaların' ardından alındığını, bazı üst düzey ABD'li yetkililerin 'MbS'nin cinayetteki iddia edilen rolüyle ilgili hesap vermekten kaçmasına izin verilirken, Biden yönetiminin insan haklarının dış politikasının merkezinde olduğu iddiasını savunmanın zor olacağını belirttiğini' aktardı.