İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, İzmir programı kapsamında Girişimci İş Kadınları Federasyonu'nun (GİFED) düzenlediği girişimci iş kadınları toplantısına katıldı.
Toplantıda konuşan Akşener, Girişimci İş Kadınları ile beraber olmanın büyük bir sorumluluk ve heyecan olduğunu dile getirdi. İş hayatı mantığı ile bakıldığında İyi Parti'nin bir start up olduğunu söyleyen Akşener, şunları kaydetti:
“Biz bugün Türkiye'nin en başarılı Start-up’ıyız. Seçmenin ayağına gidip seçmeni mutlu etmeye çalışarak, odağımız seçmen diyerek ürettiğimiz fikri seçmene ulaştırdık. Bugün itibariyle 81 ilde bayilikleri olan yani il başkanlığından bahsediyorum, ilçelerimizin tamamında alt bayilerinin olduğu yani ilçe başkanlıkları, satış elemanlarının olduğu yani il ve ilçe teşkilatlarımızın yöneticilerinden bahsediyorum ve genel merkezimizde idare merkezinin olduğu ve her birinin başarı öyküsünün ne kadar seçmen kazandırıldığıyla ölçüldüğü bir sistemimiz var. Bir yıl sonunda vergisi ödenmiş, yanlış hatırlamıyorsam ilk seçimden sonra devletten 37 milyon lira para aldık. Bu bir mucizedir ve bunu başardık. Bunu başaran, başarmamıza vesile olan önce seçmenlerimize ve sonra da arkadaşlarımıza teşekkür ediyorum”
Kendisinin eski bir üniversite hocası olduğunu ve Cumhuriyet Tarihi Bölüm Başkanlığı’ndan siyasete başladığını söyleyen Akşener, nereden bakılırsa bakılsın Türkiye’nin en iyi siyasi kafa avcısı olduğunu belirtti. “Ancak çok başarısız olduğum yerler de var” diyen Akşener, “Kadın hakları aktivistiyim. Buna rağmen kadın seçtirme konusunda başarısız oldum. Yüzde 25 kadın kotamız var, muhteşem. Ama kazın ayağı böyle değilmiş. Bütün birimlerimizde kadın kotasına uyuldu, yöneticilerimiz arasında kadınlar var ama milletvekilliği konusunda maalesef başarısız oldum. Dolayısıyla bu defa bunu çözeceğiz. Uşak’ta genç bir kadını aday gösterdik. Adamlar bana bir kızdılar, bir el ele tutuştular. Bir milletvekili rahat rahat seçiliyordu ama kız seçilemedi. Şimdi ‘Erkeklerin karşı duruşuna ne yapabiliriz’e çalışmamız gerekiyor. Kadınlar arasındaki dayanışma çok düşük. Bunu nasıl çözebiliriz ona bakmamız lazım” ifadelerini kullandı.
Siyasete giren kadınların finansal anlamda zorlandıklarını da belirten Akşener, ilk kez siyasete giren kadınlar için finansal kaynak ayrılması gerektiğinin de altını çizdi.
Bu toplantıların gerçek sebebinin ise iş kadınlarının yaşadıkları sorunlar ve Türkiye’de kadınların yaşadıkları ekonomik anlamdaki meseleler olduğunu ifade eden Akşener, İYİ Parti'nin bu tür konulardaki çalışmaları noktasında soruları cevaplamak istediklerini dile getirdi.
Akşener, “Huzurunuza imtihana geldik. Siz bizi imtihana geldiniz. İmtihanı geçersek, ‘Bize oy konusunda yardımcı olabilir misiniz?’ diyebiliriz. Kadın ilerlerken çok tuhaf bir zihniyetle karşı karşıya olduğumuzu da bilmenizde fayda var. Türkiye’ni ayrışma noktalarının ortaya çıktığı, müştereklerin unutulduğu bir dünya düzeninde yaşıyoruz. Müştereklerimizin etrafında birleşildiği, siyasetin de sadece problemlere çözüm üretme makamı olduğu, rekabetin daha iyi hizmet, daha iyi çözüm ve rekabetin tümünün ‘Daha iyi ben yaparım’ sözü üzerinden yürüdüğü, seçmenin velinimet olduğu, siyasetin vatandaşa hizmet aracı olduğu, güne geldiğinde sandıkta beğenirseniz bizi tuttuğunuz, beğenmezseniz demokrsiyle sandıkta ‘Güle güle' dediğiniz, siyasetten anlayanın önünün açık olduğu bir dönemi hep birlikte yaratmak lazım. Siz seçmensiniz, velinimetsiniz, isteyeceksiniz. Sonra imtihana tabii tutacaksınız geçen olacak, geçmeyen de kalacak” diye konuştu.
“İlk okul öğretmenliği eğitimi almış bir şahıs olarak söylüyorum, erkekler eğitilebilir varlıklardır” diyen Akşener, Cumhuriyetin kuruluşunda kadınların rolüne dikkat çekti. Akşener, “Bu Cumhuriyet’in, istiklal savaşının yapılmasının başlangıç noktası burası. Yalnızca İzmir'i kastetmiyorum. İlk müdafaa-i hukuk cemiyetini kadınlar kurdu. Sonra erkekler devam ettirmiştir. Yani savaşma iradesini biz kadınlar koyduk. Cumhuriyet kuruluncaya kadarki süreçte bir taraftan savaşırken bir taraftan Avrupa'nın bütün şehirlerinin meclislerine, üniversitelerine propaganda, afiş, telgraf gibi malzemeleri gönderenler bugünkü STK’ler gibi o cemiyetlerdir. O cemiyetlerin yöneticileridir. Aynı zamanda savaşılırken hem demokrasiye uygun hem de iletişim bombardımanına tutan da bizleriz. O günkü büyüklerin bugünkü torunlarısınız. Bugünkü çocuklarıyız. Hem onların ruhları hem de sizlerin karşısında saygıyla eğiliyorum” diye kaydetti.
Akşener, GİFED'in düzenlediği toplantının ardından Ege Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği'ni (ESİAD) ziyaret etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kendisine yönelik söylemlerine ilişkin açıklamada bulunan Akşener, şu ifadeleri kullandı;
“Sayın Erdoğan anladığım kadarıyla seçime dair derin bir endişe içerisinde. Dolayısıyla da her sabah kalktığında bu endişenin çözümü için adımlar atmaya gayret ediyor. Geçen hafta HDP ile son derece neşeli bir görüşme yaptılar. Daha sonra tutuklu sanık olan Selahattin Demirtaş özel jetle ailesini görmeye gitti. Böyle bir resim burada duruyor. Bu sabah uyanmış böyle bir çözüm bulabilirim diye düşünmüş herhalde. Bu defa de her zaman yaptığı gibi HDP üzerinden bizi dürtmeye kalkışmış. Ama biz bugüne kadar Erdoğan'ın yaptığı zikzaklara alıştık. Masaya oturan kendileri, açılımları yapanlar kendileri, teröriste terörist diyemeyenle aynı yerde duranlar kendileri ama iş zora düştüğü zaman yerli ve milli ilan edilen biziz. Biz sayın Erdoğan ve arkadaşlarının millilik ve yerlilik üzerinden yaptığı tanıma ihtiyaç duyan bir parti değiliz. Biz 2017'de yapılan ve bugünkü ucube sistemi getiren referandumda çok net ve açık tavır koyan insanların kurduğu bir siyasi partiyiz. Çizgisinde hiç kırıklık olmayan dün neyi savunduysa bugün de onu savunan bir siyasi partiyiz. Dolayısıyla milletimizin geleceğinin heba edildiği bir kumar masasında hiç olmadık. Olmayız.”