11 Kasım Milli Ağaçlandırma Günü, bu yıl ‘Türkiye Yüzyılına Nefes’ sloganıyla kutlandı. Tarım Orman-İş Genel Başkanı Şükrü Durmuş, 11 milyon fidan dikiminin ifade ettiği değeri, ormancılık tarihi ve ıslah çalışmaları çerçevesinde değerlendirdi.
Durmuş, projenin ortaya çıkışını “11.11.2022 tarihinde ‘Türkiye Yüzyılına Nefes’ sloganıyla başlatılan bir kampanya var. Bu fidan dikme kampanyasıdır. Adı da ‘Milli Ağaçlandırma Seferberliği Günü’ 2019 yılında başlatıldı. Aslında hepimizin bildiği bir durum söz konusu, 1972 yılında Birleşmiş Milletler 21 Mart’ın içinde bulunduğu haftayı Ormancılık Haftası ve 21 Mart’ı da Dünya Ormancılık Günü olarak ilan etmiştir. Buna Türkiye 1975 yılında katılmıştır. 2019’da 11 Ekim tarihinde saat 11’i 11 geçe 11 milyon fidan dikeceğiz ve geleceğe nefes olacağız dediler” diye aktardı.
‘11 milyon fidan sayısal olarak 5 bin hektar yapar, ağaçlandırmada sayısal algı yaratıldı’
Türkiye ormancılığının geçmişini vurgulayan Durmuş, ağaçların fidan sayısıyla verilmesinin algıya yol açtığı görüşünü “Bu büyük bir aldatmacaydı, maalesef. 44 yıllık ormancı olarak çok net söylüyorum, maalesef çok büyük bir operasyonla karşı karşıyayız. Türkiye’de ormancılık çok köklü bir geçmişe dayanır. Bugün itibariyle 183 yıllık geçmişi var. AKP iktidarı gelene kadar Türkiye dünya ormancılığı tarafından takdirle karşılanan, bilgi birikiminden ve deneyiminden yararlanılan bir ülkeydi. Ondan sonra hızla bir şeyler değişti. Ağaçlandırmada sayısal olarak bir algı yaratıldı. 11 milyon fidan zaten sayısal olarak 5 bin hektar yapar. Ortalama yıllık 50 bin hektar ağaçlandırma yaparken 5 bin hektara düşürüyorsunuz ama yarattığı algı farklı” diye açıkladı.
‘İnsanlara SMS atarak bağış yapmaları istendi, anayasal ve yasal zorunluluğu olan OGM işi üzerinden atıyor’
Durmuş, Orman Genel Müdürlüğü’nün (OGM) yasal yükümlülüklerini hatırlatarak, “Türkiye halkının yok edilen ormanlara ilişkin duyarlılığı yükseliyor. Bu duyarlılık giderek farklılaştırıldı. Özellikle 2020, 2021 ve 2022’de insanlara SMS atarak bağış yapmaları istendi. Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir şey yok. Oysa gerek anayasanın 169’uncu maddesi gerekse 6831 sayılı Orman Kanunu ormanların sürekliliği esas olmalıdır. Anayasal ve yasal zorunluluğu olan kurum işi üzerinden atıyor ve halka SMS’le ‘Para gönderin fidan dikeceğim’ diyor. Bu kocaman bir aldatmacadır” dedi.
‘Ağaçlar temizlenmediği için bir çoğunun fidanları tutmayacak’
2021’de Akdeniz bölgesinde çıkan yangın sonrasında yapılan çalışmaları değerlendiren Durmuş, gerekli kesimlerin yapılmadığı gözlemini “2021’de Akdeniz kuşağında çok yakıcı yangınlar yaşandı. Yasa gereği ve bu kurumun bütçesi hala buna uygundur, yıl içinde yanan alanların ağaçlandırılması gerekirken maalesef öyle olmadı. Ormanların asıl amacı odun yani ağaç üretmektir ve ekosistemi kontrol etmektir. Ormana sadece odun üretelim gözüyle bakarsak yanılırız. Ormanların gerçek değerleri, fonksiyonel faydaları vardır. Bugün insanlar hala rahat nefes alabiliyorsa, içilebilir su kaynaklarına erişebiliyorsa bunda ormanların katkısı çok büyüktür 2021’de yanık alanda kesilmesi gereken ağaçların birçoğu hala kesilmedi ve çok uluslu şirketler ormanlık alanları hala depo gibi kullanıyor. 2021 yılı başında yanık alanlarda kozalaklar tohumu içinde sıkıyor ve saklıyor. İhtiyaç duyduğu zaman açılıyor ve doğaya saçıyor. Bu tohumları gittik gördük. Birçoğu 2021 yaşında çimlenmeye başladı ama üzerinde ağaçlar temizlenmediği için bir çoğunun ne yazık ki o fidanları tutmayacak. En önemli ağaçlandırma, doğal ağaçlandırma dediğimiz o bölgeye özgü tohumun topraktan yeşermesidir. Bu olmayınca verimli bir çalışma olmaz” diye belirtti.