Taksi şoförlerinin güzergah beğenmemesinin savunması olamaz. Böyle bir hakkımız yok. Bu ticari taksi şoförün istediği yere değil, misafirlerimizin istediği yere gitmek zorundadır. Taksici arkadaşlarıma hep söylüyorum: ‘beğenmediysen durma, beğendiysen durup nereye gidiyorsun diye sorma’. Biz öyle bir iş yapıyoruz ki, hırlısının hırsızının gelip bizi darp ettiği, canımıza kast ettiği bir işi yapıyoruz. 20 milyonluk bir metropolde kimi taşıdığımızı bilmeden hizmet vermeye çalışıyoruz. Ben yolda giderken sizi gördüğümde şeklinizi şemalinizi beğenmediysem hiç durmuyorum, nereye gittiğinizin de bir önemi yok. Son gelişen olaylara bakacak olursak, bunun bir tek sorumlusu var: İstanbul Büyükşehir Belediyesi. Ellerinde 2017’den beri en az 156 maddelik yapılmamı gerekenlerin bildirildiği TUDES (Toplu Ulaşım Hizmet Kalitesi Değerlendirme Sistemi) diye ceza yaptım cetveli var. Bu cetveli maalesef uygulamıyorlar. Biz bunlardan rahatsızız. Hakkından fazla talep eden taksici sayısını toplasanız 200-300’ü geçmez. Kanser olan bölgeler belli. Taksim meydan, Cevahir önü, İstinye Park önü, Eminönü meydan, Sultanahmet’te bazı bölgeler, Çamlıca camiinin önü… Ne olur bizi denetleyin diye bağıran bir esnaf topluluğunuz. Bu sadece evrak kontrolü değil. Sivil ekip şeklinde gelin arabalara binin, şoförlerle pazarlık yapın. Bu denetimleri bizler de istiyoruz, biz de muzdaribiz.
İstanbul’daki taksi sayısı 90’lardan beri artmadı
“Biz 16 milyonu taşımakla mükellef değiliz”
Örnekler varsa, Türkiye’de örnekler var. Mesela İzmir’de taksi başına düşen kişi sayısı 1.270 civarında. İstanbul’da 890. Yani İzmir’de taksi ihtiyacı yok, İstanbul’da mı var? Bize insanları toplu taşımadan daha ucuza taşıttırıyorlar. Biz 16 milyonu taşımakla mükellef değiliz. Taksi şu an çok ucuz. Yakıt giderlerimize bakarsanız, şoförün direkt gider kaynağı yakıttır. Biz şu anda kazancımızın %40’a yakınını yakıta veriyoruz. İstanbul’da bu yetersizliğin en önemli sebebi trafik sorunudur. Taksim’den Beşiktaş’a 45 dakikada giderseniz, İstanbul’a taksi yeter mi?
“Taksi şoförleri yaşlanamıyor”
“İnsanların 1 saat kaldığında çılgınlaştığı İstanbul trafiğinde hizmet vermeye çalışıyoruz Bunun içinde hem ekonomik baskı, hem İstanbul trafiği taksi şoförlerini stresli ve sinirli yapıyor. Bu yüzden de misafirlerimizden, müşterilerimizden biraz anlayış bekliyoruz. Yoldaki araçlardan da anlayış bekliyoruz. Biz yaşlanamıyoruz. Yaşadığımız stresin ya beyne, ya kalbe çok büyük etkisi var. Ayrıca can güvenliğimiz de yok. Benim bildiğim, son 20 senede aracının içinde 130’dan fazla taksi şoförü arkadaşımız araçlarının içinde öldürüldü. Araçlardaki kameralar çözüm değil. Kabinli araçların yapılması lazım. Dünyanın en büyük metropollerinde şehrin kendi taksisi var, İstanbul’da yok. Özel ihale açıp, güvenliği önde olan taksi tasarımlarına ihale veriliyor. Bizde taksi çağırma için ihale yapılıyor. 2011’de İstanbul taksisini seçiyor dediler, ne oldu o? Ne zaman bir yerde tekel varsa, orada kalite bulamazsınız. Rekabet olursa bundan biz de, müşterilerimiz de kazançlı çıkar.”