AKŞAM POSTASI

Solakoğlu: Kur korumalı mevduat için aktarılan para, tarıma 5 yılda verilen desteğin toplamı kadar

Tüm Süt, Et ve Damızlık Sığır Yetiştiricileri Derneği başkanı Başkanı Sencer Solakoğlu, çiftçilerin mevcut koşullarda işlerini sürdüremediğini söyledi. Solakoğlu, "O kadar uzun süre çiftçiler zarar ettirildi ki, ‘Ben bu işi yapmayacağım, gidin çocuklar, şehirde yaşayın, biz bu işi devam ettirmeyeceğiz’ deyip ineklerini kesen çok insan var" dedi.
Sitede oku
Tüm Süt, Et ve Damızlık Sığır Yetiştiricileri Derneği başkanı Başkanı Sencer Solakoğlu, Türkiye’de tarım ve hayvancılığın son durumunu Radyo Sputnik’te Atilla Güner’le Akşam Postası’na değerlendirdi. Solakoğlu, “O kadar uzun süre çiftçiler zarar ettirildi ki, ‘Ben bu işi yapmayacağım, gidin çocuklar, şehirde yaşayın, biz bu işi devam ettirmeyeceğiz’ deyip ineklerini kesen çok insan var. Ortalama bir köyde günlük 100-150 ton süt olan şu anda 20-30 tonlara düştü. Bu rakamlar Tarım Bakanlığı’nda da var. Bu verileri vermiyorlar. Fakat verileri vermemeleri, gerçekleri değiştirmiyor” ifadelerini kullandı.
Sencer Solakoğlu’nun açıklamalarından satırbaşları:

“Türkiye için iyimser olmamız için şu an hiçbir neden yok. Çünkü ortada bir problem varsa ve bir çözüm üretirseniz, bu çözümden dolayı bir iyimserliğiniz olabilir. Aynı hataları yapmaya devam edip iyimser olmak ahmaklık olur. Şu aşamada iyimserlikten bahsedemeyiz. Arz meselesini düşürürseniz çiftçiyi küstürürseniz, üretim azalırsa fiyatları hiç kontrol edemezsiniz diye uyarılarda bulunuyorduk ve dediğimiz noktaya geldik. 'Ben demiştim' demekten gına geldi ama bir şekilde o noktaya geldik. Devletin bıraktığı yerden yüzde 100 yakın bir zamla karşı karşıya kaldık. Çiğ sütü satış fiyatı 11 liraları geçti. Devlet frenleyebilmek için 8.5 lira olsun dedi ama piyasa bunu 11 lira olarak düzeltti.

'Çok ağır şekilde hesabını soracağım'

O kadar uzun süre çiftçiler zarar ettirildi ki, ‘O kadar uzun süre çiftçiler zarar ettirildi ki, ‘Ben bu işi yapmayacağım, gidin çocuklar, şehirde yaşayın, biz bu işi devam ettirmeyeceğiz’ deyip ineklerini kesen çok insan var. Ortalama bir köyde günlük 100-150 ton süt olan şu anda 20-30 tonlara düştü. Bu rakamlar Tarım Bakanlığı’nda da var. Bu verileri vermiyorlar ama verileri vermemeleri gerçekleri değiştirmiyor. Ocak ayından itibaren asgari ücrete gereken zam yapıldığı zaman daha yoğun bir zam olacak. Halkın yapacağı ilk iş çocuklarının temel gıdasından kestikleri peyniri ve eti tekrardan sofralarına getirmek olacak. Türk halkı, neden bu kadar fiyatlar orantısız arttı diye kendilerine sordukları zaman, memlekette inek kalmadığı için cevabıyla karşılaşacaklar. Bunun artık telafi edilmesi mümkün değil. İthalatta da mümkün değil çünkü yurtdışından gelmesi de çok pahalı olacaktır. Türkiye’de çiftçiyi öldürüp ondan sonra ithalat yaparsanız ben başta olmak üzere bu halk sizden bunun hesabını sorar. Ben çok ağır bir şekilde hesabının sorulacağının sözünü veriyorum. Bu kadar uyarılara rağmen bu kadar yanlış yapıyorsunuz dememize rağmen bize hep tepeden aşağıya bakıp siyaset yaptığımızı ima ettiler. Mümkün olduğunca toplantıları benden gizli, haber vermeden yapıyorlar çünkü ben geliyorum dediğim zaman oradakiler bana 'bu böyle değil' deyip 'hayır' da diyemezler. Çoğu bürokratla aram çok iyidir. Benim bir partim yok, siyaset arzum yok. Ben çiftçilik yaparak hayatını kazanan bir derneğin başkanlığını yürüten birisiyim. Biz hep siyasetten uzak durduk.

'Doğanın tokadı nettir'

"Kur Korumalı Mevduat diye bir formül buldular. Bu formül çözüm değil, bu formül ölümü geciktirecek bir formüldür. Maliyeti de şu an için 92 milyar lira. Türkiye’deki tarımın bütçesinin 25-30 milyar lira olduğu yerde böyle bir şeye 92 milyar lira harcanıyor olmasının sorgulanmaması da ayrı bir konu. Tarımın son 5 senede aldığı ya da alamadığı desteğin toplamı kadar bir para bu. Doğa ve tabiatla oynadığınız zaman doğanın da tabiatın da tokadı nettir. Bunun dayağını ne yazık ki bu ülke yiyecek ve bu ülkenin halkı buna katlanacak. Ekonomide ölümü geciktirebiliyorsunuz ama hayvancılıkta ölümü geciktiremiyorsunuz. Sektör olarak topyekün bir şekilde gıda üretiminde sınıfta kaldık. Önümüzdeki iki yıl daha bunun telafisi çok zor olacaktır. Nedendir bilemiyorum ama tarımı hep siyasete alet ediyorlar. Tarımın üzerinden nispeten fakir bir gelir grubuna hitap edebildikleri için sigara parası dağıtarak oy toplayabileceklerini düşündüklerini düşünüyorum çünkü yapılan desteklemelerin başka bir izahı yok."

Yorum yaz