Rusya’da Blohin Ulusal Tıbbi Onkoloji Araştırma Merkezi’nde ve Atlas Holding’in bünyesindeki Knomx Contract Research şirketinde görevli bilim insanları, bağırsak mikrobiyota bakterilerinin kolorektal kanser riskinin arttığına işaret ettiğini belirledi.
Uzmanların polip ve tırtıklı adenom gibi kanser öncesi lezyonları olan hastalarda mikrobiyomun bileşimini değerlendirmeyi amaçlayan çalışmasının sonuçları MDPI adlı bilim dergisinde yayımlandı.
Araştırma kapsamında bilim insanları, bağırsak mikroplarının polip tehlikesi ve polipin tümöre dönüşme olasılığı ile ilgili ne şekilde sinyal verdiklerini belirledi, buna istinaden polipin gelecekteki akıbeti ile ilgili karar vermeleri sağlandı.
Bunun için kanser gelişme belirtileri göstermeyen hastalarda amplikon dizileme yöntemi ile ikili dışkı analizi ve polip biyopsisi yapıldı.
50 yaşına geldikten sonra birçok insanda lezyonlar bulunabiliyor ve tıp camiasında, bu oluşumların çıkarılması mı yoksa basitçe izlenmesi mi gerektiği konusunda bir fikir birliği yok.
50 yaşına geldikten sonra birçok insanda lezyonlar bulunabiliyor ve tıp camiasında, bu oluşumların çıkarılması mı yoksa basitçe izlenmesi mi gerektiği konusunda bir fikir birliği yok.
Makalede, “Mikrobiyom bileşiminin istatistiksel analizi, kanser öncesi lezyonların kötü huyluya dönüşme riskini belirleyen ana faktörün, yani lezyon sayısının sülfat indirgeyici bakterilerin bolluğu ile pozitif olarak ilişkili olduğunu gösterdi” ifadelerine yer verildi.
Kolorektal kanserin bağırsaklardaki hidrojen sülfit konsantrasyonu ile ilişkisi daha önce de gözlenmişti, bu bileşen kolon hücrelerine yönelik toksik özelliklere sahip olup iltihaplanmaya neden oluyor, ayrıca DNA hasarına da neden olabilir.
Araştırmanın sonuçları, kolorektal kanseri erken aşamada teşhis etmek için yeni bir test yönteminin geliştirilmesine yönelik temel oluşturmaya yardımcı olacak.