Rusya Savunma Bakanı Sergey Şoygu, 9 Kasım’da yaptığı açıklamada, Rusya’nın Ukrayna’daki birliklerinin komutanı Sergey Surovikin ile Ukrayna’da sürdürülen özel operasyon kapsamında askeri güçlerin Herson kentinden çekilmesi teklifini kabul ettiğini duyurdu. Bugün çekilmeye ilişkin askeri manevraların başlatıldığı bölgede Rus birlikler, Dinyeper Nehri’nin doğu kıyısına konuşlanarak savunma hattı oluşturuyor.
Ukrayna tarafının Herson’da bulunan Kahovskaya Barajı’na düzenlediği saldırıların bölgeyi sular altında bırakma ihtimalini göz önünde bulunduran Rus makamları, bölgeden geri çekilme kararının öncesinde 115 bin sivili, Herson’un güvenli bölgelerine ve Rusya’ya yerleştirmeye kararını verip tahliyelere başladı. Çekilme kararını açıklarken Surovikin, Herson’un ve burada yaşayanların sular altında kalması tehlikesinin nehrin sağına çekilme teklifinde bulunmasında etkili olduğuna dikkat çekti. Diğer bir yandan Moskova’dan yapılan açıklamaya göre, halihazırda Ukrayna; Herson’daki yerleşim yerlerini ve Kahovskaya Barajı’nı, ABD yapımı HIMARS roketleri ile düzenli olarak bombalamaya devam ediyor.
Ayrıca bir dizi açıklamayla çatışmaların sadece Ukrayna ile yapılmadığına vurgu yapan Şoygu, “NATO’nun Rusya sınırları yakınındaki askeri birliklerinin sayısı Şubat ayından beri 2.5 kat artıp 30 bin kişiyi geçti, sınırlarımızdaki NATO askerlerinin sayısı yakın gelecekte daha da artabilir” uyarısında bulunarak, Batılı ülkelerin Ukrayna’ya istihbarat sağladığını ve doğrudan hedeflere ilişkin koordinatları paylaştığını da dile getirdi. Rusya’nın Herson bölgesinden çekilme kararını ATA (Asya-Türkiye-Avrupa) Platform Direktörü Doç. Dr. Volkan Özdemir Sputnik’e değerlendirdi.
‘Karar, sivilleri ve askeri korumak adına taktiksel bir geri çekilme ya da daha geniş bir pazarlığın sonucu olabilir’
Çekilme kararının iki açıdan yorumlanabileceğine dikkat çeken Özdemir, “Birincisi, Rusya adına sahadaki olumsuz gelişmelerin daha kötüye gitmemesi. Özellikle barajın hedef alınması ile birlikte sivil nüfusun ve oradaki askeri birliklerin konumunun tehlikeye düşmesi ve savunmanın zorlaşması nedeniyle taktiksel bir geri çekilme olmuş olabilir. İkincisi de daha spekülatif olarak; ABD ile Rusya arasında geçen hafta basına sızdırılan görüşmelere başlanması ve 8 Kasım ABD Kongresi seçimlerinden sonra eğer taraflar belli konularda uzmanlaşabilirse daha geniş bir pazarlığın bir boyutu olabilir. Şu anda hangisinin gerçekçi olduğunu henüz bilmiyoruz ama bu iki ihtimal de söz konusu. Fakat eğer savaş devam edecekse ve önümüzdeki günlerde şiddetlenecekse, bunun mevsimsel bir geri çekilme olduğunu tahmin edebiliriz. Eğer ateşkese ya da barışa doğru bir adım atılacaksa, tarafların görüşmeleri ‘arka kapı diplomasisi’ ile hızlandıracağını düşünebiliriz” dedi.
‘Kışın şartlar sertleşince Rus ordusu daha genel bir askeri operasyon yapma imkanına kavuşabilir’
Rus ordusunun bundan sonra nereye yükleneceğinin henüz bilinmediğini altını çizen Özdemir şu ifadeleri kullandı:
“Daha önce Donetsk ve Lugansk’a yoğunlaşarak bu bölgelerde kesin bir hakimiyet sağlayan Rusya’nın çekilme kararı, Herson’un doğusunda da bu stratejinin uygulanmasının bir anahtarı olabilir. Eğer savaş şiddetlenecekse bu varsayım geçerlidir ama ‘daha geniş bir pazarlığın konusu olacak mı olmayacak mı, ABD nasıl bir tutum sergileyecek, uzlaşmaya doğru daha da gidecek mi’ bunların cevaplarını zaman gösterecek. Savaşın başlarında Ukrayna’nın özellikle güney cephesi çökmüştü ve Herson dahil güneyde hızlı bir ilerleme yaşanarak bu alanlar Rus ordusu tarafından birkaç ay içerisinde kontrol altına alınmıştı. Fakat kışın gelmesi ile bu işin Rus ordusu tarafından ötelenmesi, yine onlar tarafından tercih edilen bir durum. Kış olduğu zaman şartlar sertleşince Rus ordusu da daha genel bir askeri operasyon yapma imkanına kavuşabilir. Sonuç olarak iki ihtimal var; biri kışın daha güçlü gelmek ve sahada belli bölgelere yoğunlaşmak için taktiksel bir çekilme olduğu yönünde diğeri de ‘bir barış ihtimali olacak mı’ çerçevesinde.”