Aleksandrupoli yani Türkçe ismiyle Dedeağaç, Türkiye sınırına kuş uçuşu 23 kilometre İpsala Sınır Kapısı’na ise karayoluyla 45 kilometre mesafede bulunuyor.
Çanakkale Boğazı’nın Ege Denizi’ne çıkış noktasına yakın bir mesafede, Trakya Körfezi olarak da adlandırılan bölgede yer alan bu kentin adı son yıllarda adını özellikle ABD tarafından yapılan askeri sevkiyatlar ile Türkiye gündemine sık sık geliyor.
Tabii Dedeağaç’ın tek önemi Türkiye’ye yakın bir konumda olmasından kaynaklanmıyor. Türkiye ve Yunanistan arasındaki gerilime ateşle yaklaşan ABD, Yunanistan’ı aynı zamanda Rusya’yı çevreleme politikalarında da kullanıyor.
Özellikle Rusya'nın Ukrayna operasyonu sonrası Montrö Boğazlar Sözleşmesi gereğince Türkiye boğazları kapatınca Dedeağaç limanının da rolü hayli arttı.
Liman başta ABD olmak üzere İngiltere, İtalya gibi NATO ülkelerine Bulgaristan, Romanya ve Polonya gibi Rusya sınırına yakın ülkelere askeri teçhizat sevkiyatında kullanılıyor. Yani bu liman aynı zamanda Türk boğazlarına alternatif bir yol olma niteliği de taşımaya başlıyor.
Öte yandan Eylül ayında Yunan basının yer alan haberlerde İspanya Silahlı Kuvvetleri'nin de NATO planları kapsamında Rus sınırına askeri teçhizat sevkiyatı yapmak için Dedeağaç limanını kullanacağı iddia ediliyor.
Özelleştirmeden vazgeçiliyor
Aslında Yunanistan son birkaç yıldır Dedeağaç limanının büyük bir kısmını özelleştirmeyi düşünüyordu. Hatta ABD’liler bu özelleştirme payına talip olduklarını açıklamışlardı.
ABD’nin Yunanistan Büyükelçisi Geoffrey Pyatt, 2019’un Eylül ayında Dedeağaç limanında katıldığı bir etkinlikte yaptığı konuşmada, “Alexandroupolis’i (Dedeağaç) seleflerimden daha sık ziyaret ettiğimden eminim ve bu, limanın Karadeniz ve Balkanlar bölgelerine açılan kapı olarak belirleyici jeopolitik önemini yansıtıyor. Alexandroupolis, Avrupa enerji güvenliğinin, bölgesel istikrarın ve ekonomik büyümenin anahtar halkasıdır. Bu yüzden ABD ve Yunanistan, güvenlik ve ekonomi alanlarındaki ortak çıkarlarımızı ilerletmek için burada ortak çalışmalar yapıyor. Bu tesisin özelleştirilmeye açılmasını bekliyoruz ve Amerikalı yatırımcıların katılımı için de koşulların oluşturulacağını umuyoruz” demişti.
Aynı etkinlikte kürsüye çıkan Yunanistan Savunma Bakanı Nikolaos Panagiotopoulos da “Limanın gerektiğinde ABD ordusu tarafından kullanılması sayesinde ABD ile stratejik savunma ilişkilerimiz ve iki ordu arasındaki işbirliği daha da güçleniyor ve bu, bölgesel istikrar ve güvenliğe yardımcı oluyor” ifadelerini kullanmıştı.
Nihayetinde Yunanistan özellikle Ukrayna krizinden sonra Dedeağaç limanının stratejik öneminin arttığını fark ederek özelleştirmeden vazgeçmiş görünüyor. Reuters Haber Ajansı henüz birkaç gün önce yayınladığı ve Yunanistan özelleştirme dairesinden kaynaklarına dayandırdığı haberinde bu kararın limanın artan rolü ve 'jeopolitik gelişmeler' nedeniyle alındığını yazdı.
Yunanistan, eylül ayında Dedeağaç Limanı'nın yüzde 67 hissesi için 2 teklif aldığını duyurmuştu. Geçen sene de 4 yatırımcı ihalede kısa listeye alınmıştı.
Yunan hükümetinin ihaleyle ilgili nihai kararını önümüzdeki günlerde vermesi bekleniyor.
ABD ve Yunanistan’ın işbirliği
Dedeağaç’ta artan Amerikan askeri yığınağı iki ülke arasındaki Karşılıklı Savunma İş Birliği Anlaşması'na dayanıyor.
ABD-Yunanistan ile Karşılıklı Savunma İşbirliği Anlaşması, ABD ve Yunanistan'ın 8 Temmuz 1990'da imzaladığı ve 6 Kasım 1990'da yürürlüğe giren anlaşmanın devamı niteliğini taşıyor. Belirli aralıklarla yenilenen anlaşma, son olarak Ekim 2021'de 5 yıllığına yenilendi ve bitiminden 2 yıl öncesinde taraflardan birinin, anlaşmadan ayrılmak istediğini belirtmemesi halinde otomatikman uzatılacağı kararlaştırıldı.
Bu anlaşma ile taraflar karşılıklı olarak bir diğerinin 'güvenlik, egemenlik, bağımsızlık ve toprak bütünlüğünü, silahlı saldırı veya saldırı tehdidi dahil olmak üzere barışı tehdit eden eylemlere karşı koruma' sözü veriyor. Tabii somut olarak da anlaşma ile Yunanistan’daki askeri üs ve tesisler de ABD’nin kullanımına açılıyor. Bu kapsamda ABD’nin Yunanistan’da doğrudan kullandığı askeri üs ve tesis sayısının 9’a ulaştığı belirtiliyor. Bunların içinde Dedeağaç'taki Yannuli Kışlası ve liman da yer alıyor.
ABD'den Dedeağaç'a yüzlerce tank ve zırhlı araç sevkiyatı
© DHA
Dedeağaç’ta hedef Türkiye mi Rusya mı?
Bu noktada anlaşmada yer alan “egemenlik ve toprak bütünlüğüne yönelik tehditlere karşı iki ülkenin ortak savunma yapması” kısmı iki NATO üyesi Türkiye ve Yunanistan arasındaki gerilimde ABD’nin doğrudan Yunanistan safında yer aldığı anlamını taşıyor. Bu durum Türkiye tarafından defalarca sert bir dille eleştiriliyor ancak ABD’li yetkililer Yunanistan’a yapılan yığınağın Türkiye’ye yönelik değil Rusya’ya yönelik olduğunu savunuyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Bunu yemezler, kusura bakmasınlar
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan bu konuda yaptığı bir açıklamada, “Yunanistan'ın kendisi şu anda Amerika'nın bir üssü durumuna gelmiştir. Şu anda Yunanistan'ın içerisindeki Amerikan üslerinin sayısını ben saya saya bitiremedim. O denli Yunanistan'ın içinde Amerika'nın üsleri var” ifadelerini kullanmıştı.
Erdoğan bir başka açıklamasında da “Şu anda 9 tane Amerikan üssü Yunanistan'da kuruldu. Peki bu üsler kime karşı kuruluyor? Verdikleri cevap; Rusya'ya karşı. Bunu yemezler, kusura bakmasınlar” diyerek ABD’lilerin ‘Rusya’ya karşı’ açıklamalarının doğru olmadığını ifade etmişti.
Sputnik’in konuştuğu Türk diplomatik kaynaklar ise Türkiye’nin bağımsız dış politika izlemesinden dolayı ABD’nin güveninin azaldığını dolayısıyla Yunanistan üzerinden Rusya’ya uzanan hat oluşturulduğunu ve Türkiye’nin dışarıda bırakıldığını ifade ediyor.
Helikopterlerden tanklara Dedeağaç yığınağı
Dedeağaç limanında 2010 yılında “Olga” tarak dubası batmış ve limanın tam kapasite çalışmasına engel olmuştu. Bu tarak dubası ABD’nin de 2,3 milyon avroluk desteğiyle çıkarılmıştı. ABD’nin stratejik gördüğü ve o dönemden itibaren yatırım yapmaya başladığı Dedeağaç limanına çok sayıda askeri sevkiyat gerçekleştirildi.
Aslında ilk sevkiyatlar bölgede yapılan tatbikatlarda kullanılmak üzere gönderilen askeri teçhizatlardan oluşuyordu ancak zaman içinde işin boyutu değişti.
Bu kapsamda son iki yılda USNS Yumma, Liberty Promise, Endurance gibi askeri ve sivil kargo gemileriyle yaklaşık 5 bin parçayı bulan teçhizat ve binlerce asker Dedeağaç’a çıkarıldı.
Getirilen askeri teçhizat için BLACK HAWK, Sikorsky, Chinook, Apache tipi helikopterler, Bradley zırhlı araçları, M1 Abrams tipi ana muharebe tankları ve ekipmanlar gibi birçok askeri sistem bulunuyor.
ABD'ye ait 30 adet BLACK HAWK tipi saldırı helikopterleri de Dedeağaç’taki Dimokritos Havalimanı'nı merkez üs olarak kullanmaya başladı.
Öte yandan Amerikan Silahlı Kuvvetleri’nin 1. Havacılık Tugayı’nın da Dedeağaç limanına gönderilmesi planlanıyor. Kökenleri Vietnam Savaşı'na dayanan 1. Havacılık Tugayı, temelde saldırı helikopterlerinden oluşuyor. Bu kapsamda saldırı helikopterleri eşliğinde 600 Amerikan askeri görev yapacağı da ifade ediliyor.
Ege'ye sevkiyatta kullanıldı
Bu denli yığınağın yapıldığı Dedeağaç artık sadece Doğu Avrupa'ya değil Ege Denizi'ne de sevkiyat merkezi haline geldi.
Geçtiğimiz Eylül ayında, Yunanistan'ın Ege'deki gayri askeri statüdeki adalara (GASA) zırhlı araç sevk ettiği anlar ortaya çıktı.
Türk güvenlik kaynaklarından alınan bilgiye göre, Ege'de görev uçuşu icra eden Türk Silahlı Kuvvetlerine ait İHA'lar bir hareketlilik tespit ederek, Yunanistan'a ait iki çıkarma gemisinin Midilli ve Sisam'a seyir halinde olduğunu belirledi.
Söz konusu gemilerin GASA statüsündeki Midilli'ye 23, Sisam'a ise 18 taktik tekerlekli zırhlı araç sevkiyatı gerçekleştirdiği tespit edildi.
Zırhlı araçların ABD tarafından Dedeağaç Limanı'na gönderilen araçlardan olması ise dikkat çekti.