Sağlık Bakanlığı 6 Ekim’de Özel Hastaneler Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik ile muayenelere hastane ile anlaşma şartı getirdi. Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Özgür Leylek, yeni mevzuatın getirebileceği sorunları Radyo Sputnik’te Ali Çağatay’la Seyir Hali programında yorumladı.
Muayenehanelerin nasıl açıldığını betimleyen Dr. Leylek, bu kurumların sağlık sistemi ve ekonomik faydalarını “Bir muayenehane hekimi devletten hiçbir yardım almadan bugünkü değerle 2.5-3 milyon TL’ye mal olacak bir özsermaye ile muayenehanesini açar. Çalıştığı süre boyunca devlete stopaj, KDV, gelir vergisi öder. Yanında en az iki tane çalışan istihdam ederek işsizlik oranının azalmasına katkı sağlar. Bu çalışanların SGK (Sosyal Güvenlik Kurumu) primlerini ve stopajlarını ödeyerek, SGK bünyesindeki sağlık tetkik ve tedavi işlemlerini yürütür ve emeklilik tazminatlarını temin eder. Ödeme gücü olan ve muayenehaneye gelmeyi tercih eden belli bir kesim hastanın SGK’ya da yük olmaksızın sağlık problemlerinin halledilmesini sağlayarak devlete hiçbir mali yük oluşturmadan devletin görevi olan sağlık hizmeti yükünü de azaltmaya destek olur” diye sıraladı.
‘Doktorun serbest çalışabilmesi anayasal hakkıdır’
Dr. Leylek, Sağlık Bakanlığı’nın yeni yönetmeliği sonucunda doktorların serbest çalışma hakkının engellendiğini “Anayasa’nın ilgili maddeleri uyarınca isteyen her vatandaş kanunların sınırı dahilinde serbest ticaret yapmak üzere kendi işyerini açmak ve çalışmakta özgürdür. buna göre ülkemizde mühendis, avukat, mimar, muhasebeci, bakkal, terzi nasıl kendi iş yerini açabiliyorsa doktorun kendi iş yerinde çalışması ve sürdürebilmesi 6 Ekim 2022’de çıkan Sağlık Bakanlığı yeni yönetmeliğinde engellenmiştir. Serbest çalışan her vatandaş gibi doktorun da serbest çalışabilmesi anayasal hakkıdır. Bu çalışma hakkının önünde engeller oluşturarak fiilen çalışılmaz hale getirilmiş” diye belirtti.
‘Ölüme kadar giden birtakım durumlara neden olabilecektir’
Yönetmeliğin hastaların istediği tedaviyi seçmesini zorlaştırdığını söyleyen Dr. Leylek, mevcut muayenehane hastalarının takiplerinin zorlaştığını “Yönetmelik aynı zamanda hastaların istediği doktora ulaşabilme hakkını engellemek süreciyle anayasanın herkesin istediği şekilde sağlık hizmeti alması hakkına da darbe vurmaktadır. Muayenehanesinde çalışan bir hekimi tercih etmek isteyen hasta sonrasında yapılacak ameliyat veya müdahalesinin özel hastanelerde gerçekleşmesinin önüne geçilmiş olması doktorun işlevsizleştirilmesi hastanın bu doktoru tercih etmesi hakkının engellenmesi anlamına gelmektedir. Bir diğer konu yürürlüğe girmiş olan bu yönetmelikte, mevcut durumda halen tedavilerini muayenehanelerde sürdürmekte olan onbinlerce takipli hastanın yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihten sonra ancak özel hastanelerde gerçekleştirilebilecek tedavileri ve ameliyatları ortada kalmış olacak. Ölüme kadar giden birtakım durumlara neden olabilecektir. Şu anda hali hazırda benim de takip ettiğim gebeleri ben nereye götüreceğim? Hiç görüşmediği bir hekime gitmek zorunda olacak” diye ifade etti.
‘Hastanelerin sözleşme yapacağı hekim konusunda büyük problemlere neden olacak’
Dr. Leylek, hastaneler ile sözleşme yapma zorunluluğunun çoğu muayenehaneyi açıkta bırakacağı görüşünü “Ülkemizde 7 binden fazla muayenehanesinde çalışan hekim var. Yönetmelikle bunların ancak yüzde 15’i yani 500’e kadarı özel bir hastane ile sözleşme yaparak hastalarının tedavilerini gerçekleştirebilecekler. Geri kalan 6500’ten fazla hekim işlevsizleştirilmiş olacak. Fiilen muayenehaneleri kapamış olacak. Bu durum hastanelerin sözleşme yapacağı hekim konusunda büyük problemlere neden olacak. Sözleşmelerin açık arttırma ile doktorlara satılma haline gelmesine vesile olacak. Yeni çıkmışken bile bazı hastaneler tarafından hekimlerimiz aranıp sözleşme için 520 bin ile 2 milyon arası fiyatlar talep edilmiştir. Bunun daha ilerisini düşünecek olursak açık arttırma ile nerelere çıkacaktır” diye aktardı.
‘Beyin göçünün engellenemez duruma gelmesine neden olacak’
Doktorların engel görmesi durumunda başka ülkelerde muayenehane açabileceğine dikkat çeken Dr. Leylek, sağlık turizminin etkilenebileceğini “Bu süreçte Türk Tabipleri Birliği’ne başvurarak birçok meslektaşımız iyi hal kağıdı almış. Anlaşılacağı üzere Türkiye’de mesleğini yürütmesi engellenen muayenehane hekimleri yakın ülkelere temelli ya da kısmi olarak gitme seçeneğini göz önünde tutmaktadır. Ülkede kalifiye sağlık hizmetinin tamamen yok olmaya gitmesi, beyin göçünün engellenemez duruma gelmesine neden olacak. Telafisi mümkün değildir. Sağlık turizmi bünyesinde Türkiye’ye gelmekte olan yabancı hastaların da bu doktorlar nedeniyle başka ülkelere gidecek olması büyük bir döviz kaybı da olacak. Son yönetmelikle kazanılmış hakların gasp ediliyor olması da söz konusudur. Muayenehane hekimleri bu yaptıkları yatırımları nereden ve nasıl telafi edecekler” diye vurguladı.