Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Türkiye'nin yeni enerji stratejisini açıkladı.
Bakan Dönmez, "Yeni stratejimiz şu şekilde ilerliyor; gaz veya petrol satın aldığımız ülkelerden, o sahalardan üretimde de pay alma gibi bir düşüncemiz var. Onlar da buna çok pozitif bakıyor. Biz de onları Türkiye'ye davet ettik. Özellikle Afrika başta olmak üzere son dönemde bizim denizdeki operasyon kabiliyetimizi artırmamızdan dolayı teklifler geliyor. Dost ve kardeş ülkelerle birlikte hareket edebiliriz" dedi.
Bakan Dönmez, üçüncü nükleer santral için Trakya'da yer tespit çalışmalarının devam ettiğini bildirdi.
Bakan Dönmez ayrıca Karadeniz'de doğal gazı taşıyacak boruların deniz kısmındakilerin yüzde 97'sinin inşasının tamamlandığını kaydetti ve Karadeniz gazının 2023 yılının ilk çeyreğinde sisteme bağlanacağını söyledi.
Bakan Dönmez'in açıklamaları şöyle:
"Özellikle son yıllarda ulusal iletim şebekemizi ve komşu ülkeler açısından onların arz güvenliğini güçlendirecek önemli roller üstlendik. Biz altyapımızı güçlendirirken yeni kaynak girişleri sağladık. Rusya, Azerbaycan ve İran'dan doğal gaz alıyoruz. Sayı ve kapasitelerini artırdık.
TANAP Türkiye ve Avrupa'ya gaz taşıyor. TürkAkım 2 devreye girmiş oldu. Sadece bunlarla kalmadık aslında. LNG kapasitemizi artırdık. 2 tane LNG kara terminali varken bunlara 2 tane de FSRU gemi üzerinde gazlaşabilen ünitemizi devreye aldık. Bir üçüncüsü de Saros'da tamamlanacak, terminal işlemleri bitti, gemi arayışlarımız devam ediyor. Kış aylarda yer altı depoları olmazsa sistemin dengesini koruma imkanınız olmaz. Tuz Gölü devreye girdi, 1.2 milyar metreküplük depolama alanımız var. Orada 5,4 milyar metreküplük depolama alanına çıkacağız.
Türkiye jeopolitik pozisyonu itibarıyla kaynak ülkelere yakınlığı ve talep ülkelere yakınlığıyla stratejik yerde bulunuyor. Bunu sadece biz söylemiyoruz. Gaz merkezi ifadesi buradan doğdu. Sadece gazın ticaretinin yapılacağı bölge ve merkez değil dağıtımının da yapılacağı merkez olacak. Fiyat mekanizmasını da belirleyeceğiz. İstanbul'da enerji borsamız var. Elektrik ve doğal gaz alanında. Dağıtım merkezi Trakya'da olacak. Doğu'dan gelen hatların sonu Batı'da sonlanıyor. Kaynak ülkelere yakınlıktan bahsederken kaynak ülke olma yolunda da ilerliyoruz. Karadeniz gazıyla kendi gazımızı da sisteme dahil etmiş olacağız, belki bu gazın ihracını da düşüneceğiz.
'Ruble ile ticaret başladı'
Avrupa'nın kullandığı gazın 3'te 1'ini Rusya sağlıyordu. Rus gazının bizde de yüzde 40 ağırlığı var. Bunun yanı sıra Hazar Bölgesi'ndeki gazların Türkiye'ye getirilmesi, İran gazı geliyor. Irak'ta çalışmalar var. Orası yeni bir alternatif olabilir. Körfez ülkeleri, Katar, BAE, Umman buraya gaz getirebilir. Cezayir'den alıyoruz, Libya'yla temasımız var. İsrail'in gazı gelebilir. Nijerya'dan alabiliriz. Bu yönüyle baktığımızda dünyadaki emsallere göre kaynak çeşitliliği zengin olan bir ülkeyiz. Arz tarafıyla da sınırlı değil, gazın kullanılması lazım. Balkanlardaki ülkelerin Türkiye'den gaz alma talepleri olduğunu dile getirmiştim. Yıl sonuna kadar önce kendi yol haritamızı çıkaracağız. Kaynak ve talep ülkelerini bir araya getirmek suretiyle görüş ve fikirleri alacağız.
Rusya ile ticaretimiz çok yönlü devam ediyor. 5-6 yıldır her iki lider de milli paralarla ticaretin önünü açma niyetlerini belli etmişlerdi. Son görüşmelerimizde mutabakat söz konusu. Teknik çalışmaların tamamlanması bekleniyor. Kısmen Ruble ile ticaret başladı. Her iki tarafta da görüş birliği söz konusu. Milli paralarla oluyor olması diğer dövizlere olan ihtiyaçları azaltmış olacak.
Enerji ürünleri stratejik emtialar arasında sayılıyor. Bazen paranız olsa da alamayabilirsiniz. Cumhurbaşkanımızın bu bölgelerle olan sıkı siyasi ilişkilerinin meyvelerini alıyoruz. Bizim yeni stratejimiz şu şekilde, gaz ve petrol aldığımız ülkelerde o sahalarda üretimde pay alma düşüncemiz var. Onları Türkiye'ye de davet ettik. Geçtiğimiz hafta BAE ile bir imkân oldu, değerlendirme oldu. Endonezya, Malezya'ya gittik. Onlar da doğal gaz üreten ticareti yapan ülkeler. Onlar daha çok Asya-Pasifik pazarında.
Malezya'da petrol doğal gaz aramada, hem de Türkiye ile iş birliği yapabilir miyiz bunları konuştuk. Birlikte arama... Yeni stratejimiz şu şekilde ilerliyor; gaz veya petrol satın aldığımız ülkelerden, o sahalardan üretimde de pay alma gibi bir düşüncemiz var. Onlar da buna çok pozitif bakıyor. Biz de onları Türkiye'ye davet ettik.
Özellikle Afrika başta olmak üzere son dönemde bizim denizdeki operasyon kabiliyetimizi artırmamızdan dolayı teklifler geliyor. Dost ve kardeş ülkelerle birlikte hareket edebiliriz.
'Libya'da petrol ve doğalgaz alanında işbirliği yapıldı'
Libya bu coğrafyada en önemli petrol ve gaz rezervlerine sahip. Türkiye orada barışın tesisi adına önemli roller üstlendi. Biz aslında Libya'da iç savaştan önce de arama üretim faaliyetlerine devam eden ülkelerdendik. İç savaşla birlikte ara vermiştik. Yeniden müzakereler başladı. Mutabakat zaptı imzaladık. Petrol ve gaz alanlarında iş birliğini içeriyor. TPAO'dan ekip gönderdik. Orada hem kara hem deniz alanlarında petrol arama üretim faaliyetlerinde ortak çalışma öngörüyoruz. Memnun olan ve olmayan ülkeler var, bu onların bileceği iş. Netice itibarıyla orada çıkacak petrol ve gaz başta o ülkenin kalkınmasına katkı sağlayacak. Petrol ve doğal gazda arz tarafındaki yetersizlikten bahsediyoruz. Arz tarafında üretim artışı sağlayacak.
'Doğalgaz depolarımız dolu'
Kışa dönük hazırlıklarımızı tamamladık. Depolarımız Eylül ayı sonu itibarıyla dolu. Depoları kullanmaya başlamadık. Boru hatlarıyla gelen gaz yetersiz kalırsa kullanılacak. Boru gazıyla aldığımız gaz da ilave görüşmelerimizi artırma çalışmalarımız var. Enerji sözleşmelerimizi yaptık. Spot piyasalardan da doğal gaz tedariği yapıyoruz. Avrupa'ya göre çok daha rahat olduğumuzu söyleyebilirim. Rusya'dan gaz ve petrol alımı azalttı Avrupa. Bir anda alternatif üretme imkanları yok. Yıllık 150 milyar metreküp Avrupa Rusya'dan gaz alıyordu. Yeni rakamlar 50 milyar metreküpün altında Rusya'dan doğal gaz alınacağı öngörülüyor. Depolarını doldurdular, buna rağmen olağan üstü tedbirlere de başvurdular. Konutlarda vatandaşlarınızı bilinçlendirerek yaparsınız. Onlar şu anda aktif olarak tasarrufu belli sanayi kuruluşlarından bekliyorlar. Yüzde 20-30 arasında doğal gaz ve elektriğin az kullanılmasını görüşüyorlar. Fabrikanız yüzde 100 kapasiteyle çalışırken yüzde 70'e düşecek, üretimleri azalacak. Resesyon görünümü söz konusu."