Akdeniz'de son haftalarda yaptığı operasyonlarla sığınmacıları kurtaran ve bu insanların tahliyesi için açık denizde günlerce İtalya'dan güvenli liman tayin etmesini bekleyen Geo Barents gemisinin dün akşamüstü Katanya Limanı'na gelmesine izin verildi.
Giorgia Meloni liderliğindeki sağ koalisyon hükümetinin kısa süre önce kabul ettiği kararname çerçevesinde gemideki 572 sığınmacının tamamının inmesine izin verilmedi.
İtalyan basınında yer alan haberlere göre, gemiye çıkan yetkililer sığınmacıların sağlık durumlarını tek tek değerlendirdi ve sadece durumu hassas kabul edilen 357 kişinin karaya çıkmasına yeşil ışık yaktı. 215 sığınmacı ise gemide kaldı.
MSF'den yapılan açıklamada, "Bir kurtarma operasyonu ancak tüm kurtarılanların güvenli bir yere tahliye edilmesiyle tamamlanmış sayılabilir. İtalyan yetkililerin önerdiği kısmi ve seçici tahliye, uluslararası deniz hukukuna göre yasal olarak değerlendirileme." ifadeleri kullanıldı.
SOS Humanity isimli STK, İtalya hükümetine karşı yasal yollara başvuracak
Katanya Limanı'na dün sabaha karşı yanaşan ilk gemi olan Almanya merkezli STK Sos Humanity'nin Humanity-1 isimli gemisi ise güvertesindeki 179 sığınmacıdan 144'ünü tahliye edebilmişti. 35 yetişkin erkeğin ise durumu 'aciliyet gerektirmeyen sağlıklı' olarak değerlendirilmiş ve gemide bırakılmıştı.
SOS Humanity'den yapılan yazılı açıklamada, İtalyan makamlarının, Humanity-1 gemisine bu 35 kişiyle limandan ayrılması talimatı verdiği ancak gemi kaptanının, kurtarılanların tamamının tahliyesi gerçekleşmeden limandan ayrılmayı kabul etmediği bildirildi.
Açıklamada, SOS Humanity'nin, İtalyan hükümetinin 35 kişinin karaya çıkmasına izin vermeyen uygulamaya yol açan kararnamesine karşı yasal işlem başlatacağı belirtildi.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Matteo Salvini, İçişleri Bakanı Matteo Piantedosi ve Savunma Bakanı Guido Crosetto'nun imzaladığı üçlü kararnameyle, Humanity-1 ve Geo Barents gemilerine, güvertelerindeki durumu aciliyet içeren insanlara yardım sağlamak için gereken sürenin dışında İtalyan kara sularında durma yasağı getirilmişti.
Diğer yandan, Katoliklerin ruhani lideri ve Vatikan Devlet Başkanı Papa Franciscus, Bahreyn ziyaretinden dönerken uçakta gazetecilere, düzensiz göç sorununda Avrupa Birliği'nin Akdeniz'de daha fazla işbirliği ve yardıma yönelik bir politika izlemesi gerektiğini söyledi.
Akdeniz'deki düzensiz göç sorunu
Akdeniz'in İtalya, Malta ile Libya arasında kalan bölgesi, son yıllarda Afrika'dan Avrupa'ya geçişte sık kullanılan düzensiz göç rotalarından biri olarak öne çıkıyor.
Deniz ve hava koşullarının iyi seyrettiği günlerde söz konusu güzergahta göç hareketliliği yoğunlaşıyor.
Denizde yardım çağrısı yapan sığınmacıları, Avrupalı devletler yerine genellikle Avrupa menşeli sivil toplum kuruluşları kurtarıyor. Söz konusu STK'ler, Avrupalı devletlerin "güvenli liman" vermemesinden ötürü zaman zaman kurtardıkları göçmenleri tahliye etmekte güçlük yaşıyor.
Akdeniz'i geçebilen ya da kurtarılan sığınmacıların Avrupa'da ilk ayak bastıkları yer, genellikle İtalya oluyor.
Teknelerin alabora olması ya da teknelerdeki aşırı kalabalık nedeniyle susuz ve havasız kalınması yüzünden her yıl çok sayıda sığınmacı, Akdeniz'i geçmeye çalışırken hayatını kaybediyor.