BM üyesi 193 ülkenin temsil edildiği Genel Kurul'da 30 yıldır 30. kez Küba'ya yönelik ABD ablukasının kaldırılması için yapılan oylama, üst üste 30. kez lehte sonuçlandı.
Sadece ABD ile bir ülke daha ret oyu kullandı. O da İsrail oldu.
Sadece 2 ülke çekimser oy kullandı: Ukrayna ve Jair Bolsonaro'nun 30 Ekim'de seçimi kaybettiği ama henüz devlet başkanı koltuğunda oturduğu Brezilya.
185 ülke 'kalksın' dedi
'ABD'nin Küba'ya uyguladığı ekonomik, ticari ve mali ablukayı kaldırması ihtiyacı' için 185 ülke lehte oy kullandı.
Küba Dışişleri Bakanı Bruno Rodriguez, BM Genel Kurulu'na hitabında, "2019'dan bu yana ABD, Kübalı ailelere kasten mümkün olan en büyük zararı vermek amacıyla ülkemize yönelik kuşatmayı tırmandırdı, onu daha da acımasız ve daha insanlıkdışı bir boyuta taşıdı" dedi.
'Biden Obama'nın değil, Trump'ın yolundan gitti'
ABD Başkanı Joe Biden'ın Yardımcısı olduğu Barack Obama'nın görevdeki son yılında devreye soktuğu normalleşme sürecini devam ettirmek yerine Cumhuriyetçi selefi Donald Trump'ın 'azami baskı' politikasını devam ettirdiğine dikkat çeken Rodriguez, Biden yönetimi Küba ile uçuşlar, para havaleleri ve konsolosluk hizmetleri için bazı kısıtlı hamleler yapsa da “Aşırı sıkılaştırılan abluka, ABD'nin Küba politikasını tanımlayan temel unsur olmaya devam ediyor" vurgusunu yaptı.
'Küba için günde 15 milyon dolardan fazla zarar'
Biden görevde geldiğinden beri, ambargonun Küba ekonomisine tahmini olarak 6.35 milyar dolar zarar verdiğini, bunun günde 15 milyon dolardan fazla zarar anlamına geldiğini aktaran Küba Dışişleri Bakanı, "Ambargonun kümülatif ekonomik zararı, cari fiyatlarla 154.22 milyar doları buldu. Küba bu kaynaklara sahip olsaydı bugün nasıl olurdu" diye sordu.
'Yoksunluklar, kıtlıklar ve zorlukların ana nedeni'
Rodriguez, Küba'nın tüm sorunları için ABD'yi suçlamadığını söyleyerek ekledi: "Kübalı ailelerin maruz kaldığı yoksunluklar, kıtlıklar ve zorlukların ana nedeni olarak etkisini inkar etmek, gerçeği söylememek olur."
'Kalıcı pandemi etkisi bırakan soykırım eylemi'
"BM Genel Kurulu'nun bir soykırım eylemi olarak nitelendirilen bu politikanın sona ermesini her yıl talep etmeye başlamasından bu yana 30 yıl geçti" vurgusunu yapan Kübalı bakan, ABD ablukasının 'kalıcı bir pandemi etkisinde' olduğunu belirtti.
Küba değişti, ABD'nin bahanesi değişmedi
ABD, Obama'nın normalleşme sürecini başlatması sonrası, ambargoyu kınayan oylamada ilk kez 2016 yılında çekimser kalmıştı. Ama Trump, önceki ABD Başkanlarının sosyalist ulusu tecrit etme çabalarını yeniden başlatıp daha da sıkılaştırdı. Trump gibi Biden yönetimi de 60 küsur yıllık ekonomik kıskacı devam ettirmeyi savunmak için 'insan hakları' gerekçesini öne sürdü.
'Sırf kapitalistlerin çıkarları için bile kadırılması gerekir'
Küba'nın BM Temsilcisi Yardımcısı Yuri Gala, bu savı 'mantıksız' olduğu için reddettiklerini belirtti. "ABD hükümeti, Küba halkının refahını, insan haklarını ve kendi kaderini tayin hakkını gerçekten önemseseydi, ambargoyu kaldırırdı" diyen Gala, Washington'ın 'sırf kapitalistler açısından ekonomik fırsatları tıkadığı için bile ekonomik kısıtlamaları kaldırması gerektiğini' dile getirdi.
'Tam gaz dezenformasyon ve kötüleme kampanyası eşliğinde'
Rodriguez, Washington'ın bunun yerine 'büyük teknoloji şirketlerini (Big Tech) ve medyayı Küba'ya karşı şiddetli bir dezenformasyon ve kötüleme kampanyası için silahlandırdığını, Küba'nın çocukları, gençleri ve sanatçılarını bu siyaset ve medya bombardımanının hedefi olarak kullandığını' belirtti.
Pandemide şırıngaya erişimi bile engellendi
Kendi aşısını üreten ama ABD yaptırımları yüzünden şırıngaya erişemeyen Küba'da, koronavirüs pandemisinde hem vakaların hem ekonomik zorlukların artması, hükümet karşıtı protestoları tetiklemiş, Biden yönetimi ise destek verdiği protestoların polis gücüyle bastırıldığı gerekçesiyle geçen yıl Havana'ya yönelik yeni yaptırımlar açıklamıştı.
Sadece ABD Kongresi kaldırabilir
BM Genel Kurulu oylaması ve bunun bağlantılı kabul ettiği karar, uluslararası diplomasi açısından siyasi ağırlık taşısa da, 60 yılı aşkın süredir yürürlükte olan ekonomik, ticari ve mali ablukayı yalnızca ABD Kongresi kaldırabilir.