SEYİR HALİ

Öğretmenler iş bıraktı: ‘Bizi dinlemeyen bu anlayışa bir kez de alanlardan anlatmaya çalışacağız’

Eğitim-İş Genel Başkanı Özbay, 14 eğitim sendikası olarak beraber gerçekleştirdikleri iş bırakma eylemini “Bizi anlamayan, dinlemeyen bu anlayışa karşı bir kez de alanlardan anlatmaya çalışacağız. 14 eğitim sendikası üretimden gelen gücünü kullanarak iş bırakacak ve alanlarda ders verme sorumluluğunu yerine getirecek” şeklinde anlattı.
Sitede oku
Öğretmenlik Meslek Kanunu’na karşı Eğitim-İş, Eğitim-Sen, Hürriyetçi Eğitim Sen, Teç Sen, Anadolu Eğitim Sen, Özgür Eğitim Sen, Eğitim Hak Sen, Eksen Eğitim Sen, İdeal Eğitim Sen, Eğitim Söz Sen, Eğitimde Birlik Sen, Eşit Haklar Sendikası, Töb-Sen ve Engelsiz Eğitim Sen olarak 14 eğitim sendikası tek gün iş bıraktı. Eğitim-İş Genel Başkanı Kadem Özbay öğretmenlerin taleplerini ve beklentilerini Radyo Sputnik’te Seyir Hali programında anlattı.
Özbay, gerçekleştirecekleri eylemin amacı ve önemini “Bugün öğretmenlerimiz, eğitim çalışanlarımız kendilerine dayatılan ve görüş alınmadan hazırlanan meslek kanununu kabul etmeyeceğini, baskılara boyun eğmeyeceğini, mesleğin onuruna ve çocuklarının geleceğine sahip çıkacağını ilan etmek için alanlarda olacak. Bizi bir türlü anlamayan, dinlemeyen bu anlayışa karşı bir kez de alanlardan anlatmaya çalışacağız. Türkiye sendikal mücadele tarihinde belki de benzeri olmayan bir ortak duruşu sağlayabildik. 14 eğitim sendikası üretimden gelen gücünü kullanarak iş bırakacak ve alanlarda ders verme sorumluluğunu yerine getirecek” diye ifade etti.

‘Kanunu birlikte oluşturmak istediğimizi söylüyoruz’

Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun mevcut haline karşı olduklarını söyleyen Özbay, eğitim bileşenlerinin görüşü alınarak kapsamlı bir kanun istediklerini “Neden böyle bir şeye gerek duyduk? 14 sendikanın ortaklaştığı başlıkları kısaca özetlemeye çalışayım. Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun bu haliyle kabul edilemeyeceği, bizim bir öğretmenlik meslek kanununa karşı değil bu kanuna karşı olduğumuzu ifade ediyoruz. Bütün eğitim bileşenlerinin görüşleri alınarak öğretmenlerin eğitim sürecinden emeklilik süreci de dahil olmak üzere tüm süreçlerde haklarını çok net bir şekilde tarif eden iş güvencesini tartışmayacak bir kanunu birlikte oluşturmak istediğimizi söylüyoruz” diye açıkladı.

‘İnsan onuruna yaraşır bir ücretin hakkımız olduğunu ifade ediyoruz’

Özbay, öğretmenlerin yaşadığı geçim sorununu ve öğrencilerin gıda eksikliğinin giderilmesi gerektiğini “Eğitim çalışanlarının tamamının enflasyonun çok altında açlık sınırına yaklaşık aldığı ücretin kabul edilemeyeceğini ve insan onuruna yaraşır bir ücretin hakkımız olduğunu ifade ediyoruz. En önemlisi de bir eğitimci sorumluluğuyla beslenme, ulaşım ve barınmanın birer hak olduğunu ve bunlar sağlanmadığı sürece eğitimin sağlanamayacağını, her bir çocuğa eğitim verilirken beslenme, ulaşım ve barınma hakkının da sağlanması gerektiğini ifade ederek çocuklarımız için bu hakları da eğitim ortamlarında talep ediyoruz. Çocuklarımızın en az bir öğün yemek hakkını bile kazanabilirsek bu mücadele sonucunda bizler için önemli bir kazanım olacaktır” diye belirtti.

‘Bunları anlamayan bir kişinin nasıl bakanlık koltuğunda oturduğunu anlayamıyoruz’

Özbay, yönetimin tutumunu “Bakan Bey en son açıklamasında ‘ben bir türlü anlayamıyorum’ dedi. Biz de gerçekten anlamadığını görüyoruz. Bugün kendisi itiraf ettiği üzere yandaş sendika ile görüşerek hazırlanan bu kanunu yandaş sendikanın bile savunamadığı komik eylemlere başvurmak zorunda kaldığını kendisi de görüyor. ‘600 bine yakın öğretmen başvurdu kimsenin bir sorunu yok’ diyor. Böyle bir akıl tutulması olabilir mi? Maaşı ile ev kirasını ödeyemez hale gelmiş, beyefendiler de sınava girersen ilave ücret vereceğim diyor. İnsanlar zaten insanca yaşayabilmek için her türlü ek gelire muhtaç, bugün öğretmenler öğretmenlik dışında farklı farklı işler yapmak durumunda kalmış. Özetinde bunların okullardan, öğrencilerden ve öğretmenlerden haberi yok. O nedenle biz de bunları anlamayan bir kişinin nasıl bakanlık koltuğunda oturduğunu anlayamıyoruz” diye değerlendirdi.
Yorum yaz