22 Temmuz 2022’de Türkiye, Rusya, Birleşmiş Milletler ve Ukrayna arasında imzalanan anlaşma uyarınca Ukrayna tahılının özellikle yoksul ülkelere gönderilmesi planlanıyordu.
Koridorun açılmasından bu yana 409 gemi geçiş yaptı ve yaklaşık 9,3 milyon ton tahıl Ukrayna limanlarından çıktı. Ancak bu tahılın genellikle Batılı ve gelişmiş ülkelere ulaşması Rusya tarafından eleştiriliyor, Türkiye de buna hak vererek yeni bir formül üzerinde arayışlarda bulunuyordu.
Öte yandan anlaşmanın Rusya’nın tahıl ve gübresinin ihracına yönelik kısmı da atıl kalmıştı. Bu da yine Türkiye’nin Rusya’ya hak verdiği konular arasında yer alıyordu.
Ancak Ukrayna Silahlı Kuvvetleri'nin, 29 Ekim’de, Sivastopol’de Rus Karadeniz Filosu gemilerine ve tahıl koridorunun güvenliğini sağlamakla görevli sivil gemilere karşı gerçekleştirdiği saldırının ardından Moskova yönetimi tahıl koridoru anlaşmasını askıya aldığını açıkladı.
Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Andrey Rudenko da ülkesinin tahıl anlaşmasına dönme olasılığı ve koşullarını görüşmeden önce Sivastopol’deki Rus savaş gemilerine yapılan saldırının tüm ayrıntılarını öğrenmeleri gerektiğini belirtti. Rudenko, BM ve Türkiye ile temasların en yakın zamanda gerçekleşeceğini söyledi.
Akar, Şoygu ile görüşecek
Rusya’nın tahıl koridoru anlaşmasını askıya almasının ardından Türkiye Milli Savunma Bakanlığı da bir açıklama yayınladı. Açıklamada, MSB, Rusya'nın Sivastopol'daki saldırılar nedeniyle tahıl girişiminin geçici olarak durdurulduğunu Birleşmiş Milletler (BM) ve Türkiye'deki makamlara ilettiğini belirterek, "İstanbul'da bulunan Müşterek Koordinasyon Merkezi'nde görevli Rus personel halen merkezdedir. Bu sürede Ukrayna'dan gemi çıkışı olmayacaktır. İstanbul önlerinde bekleyen tahıl yüklü gemilerin denetlenmesine ise bugün ve yarın (30-31 Ekim) devam edilmesi planlanmaktadır" ifadelerini paylaştı.
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar da tahıl koridoru ile ilgili yaşanan son gelişmelerin ardından bu akşam Rusya Savunma Bakanı Sergey Şoygu ile telefonda görüşeceğini açıkladı. Akar, "Bu inisiyatifin askıya alınması ne Rusya’nın ne Ukrayna’nın ne de kimsenin yararına olacak. Bununla ilgili Ukrayna Savunma Bakanı ve Rusya Savunma Bakanı ile görüşmelerimizi sürdürüyoruz. Onlarla görüşüp bu inisiyatifin devam etmesini sağlamaya gayret göstereceğiz" dedi.
Anlaşmayı askıya aldıran saldırı nasıl oldu?
Rusya Savunma Bakanlığı, Sivastopol’deki saldırının Kuzey Akım 1 ve Kuzey Akım 2 doğalgaz boru hatlarına yönelik saldırıda dahli olan İngiliz Donanması'na bağlı uzmanların yönetiminde hazırlandığını belirtiyor.
Saldırıda, Rusya’nın Karadeniz Filosu gemileri ile Sivastopol üs noktasının iç ve dış liman bölgesinde bulunan sivil gemilerin hedef alındı.
Rusya Savunma Bakanlığı, açıklamasında "Bu terör saldırısının hazırlığı ve Ukrayna 73. Özel Deniz Harekat Merkezi'ndeki askerlerinin eğitimi, Nikolayev Bölgesi'nin Oçakov kentindeki İngiliz uzmanlar tarafından gerçekleştirildi. Edinilen bilgiye göre İngiliz Donanması'nın temsilcileri, 26 Eylül'de Baltık Denizi'nde Kuzey Akım 1 ve 2 boru hatlarına yönelik terör saldırısının planlanmasında, desteklenmesinde ve gerçekleştirilmesinde de yer aldı" ifadelerini kullandı.
Saldırının ise denizden kalkan insansız hava araçları (İHA) ile gerçekleştirildiği ifade ediliyor.
Rusya Savunma Bakanlığı, saldırıda kullanılan İHA’ların denizden çıkarılmasının ardından yaptığı araştırmanın ayrıntılarını paylaştı.
İHA’nın navigasyon alıcısının hafızasından çıkarılan bilgilerin geri yüklenmesinin sonuçlarına göre deniz tabanlı insansız hava araçlarının Odessa kentinin yakınlarındaki sahil şeridinden fırlatıldığı tespit edildi. Açıklamada, İHA’ların ‘tahıl koridorunun’ güvenlik bölgesi üzerinden hareket ettikleri ve ardından Sivastopol'deki gemilerin bulunduğu Rus üssü yönünde rota değiştirdikleri vurgulandı.
Ayrıca, “Deniz tabanlı İHA’lardan birinin hareketinin koordinatları, başlangıç noktasının Karadeniz'deki ‘tahıl koridorunun’ güvenlik bölgesinin deniz alanında olduğunu gösteriyor. Uzmanlara göre bu, söz konusu cihazın Ukrayna limanlarından tarım ürünlerinin ihracı için Kiev veya Batılı patronları tarafından kiralanan sivil gemilerden birinden fırlatılmış olabileceğini kanıtlıyor olabilir” ifadeleri kullanıldı.
Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova da “Tahıl anlaşmasını, Britanyalı uzmanların yönettiği Zelenskiy ile teröristleri bozdu. Amaçları, nükleer şantaja gıda şantajını da eklemek” açıklamasında bulundu.
‘Kiev yönetimi tahıl koridorunu suistimal ediyor’
Rusya’nın Kırım Köprüsü’ne gerçekleştirilen bombalı kamyon saldırısındaki patlayıcıların da tahıl koridoru üzerinden getirildiğine dair şüpheleri bulunuyor. Bu konuda başlatılan soruşturma halen devam ediyor.
Rusya Dışişleri de saldırıdan bir gün önce 28 Ekim’de Ukrayna’dan çıkarılan tahılı taşıyan geminin yapay bir biçimde İstanbul limanına yığıldığını ve böylelikle buradaki koordinasyon merkezindeki Rus uzmanların gemilerdeki yükün denetimini gerçekleştirmesinin zorlaştırıldığını açıklamıştı.
Rusya Dışişleri yetkilileri, “Bu koridorun bu şekillerde istismar edilmeye çalışılıyor olması görmezden gelinemez, özellikle de Kırım Köprüsü’nde 8 Ekim’de gerçekleşen terör eyleminin düzenlenmesi için patlayıcıların buraya nasıl sevk edildiğinin incelemelerinin sürdüğü bu dönemde…” ifadelerini paylaşmıştı.
Moskova Devlet Dil Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Enstitüsü Yurtdışı Bölgesel Araştırmalar Teorisi Bölümü’nde Doç. Dr. İkbal Dürre, Sputnik’e yaptığı değerlendirmede, “Kiev yönetimi tahıl koridorunu suistimal ediyor” görüşünü paylaştı.
Tahıl koridorunun yoksul ülkelerin ihtiyaçlarının giderilmesi için başlatıldığını ancak gelinen süreçte Ukrayna’da tahıl ticaretini elinde tutan uluslararası şirketlerin amacına daha fazla hizmet ettiğini belirten Doç. Dr. Dürre, şunları söyledi:
“Rusya Avrupa limanlarında mahsur kalan Rus gübresini gelişmemiş ülkelere karşılıksız olarak vermeyi teklif etmişti. O bile yerine getirilmiyor. Dolayısıyla Rusya açısından dünya kamuoyunda olumlu bir imaj yaratabilecek hamlenin gerçeklemesine Batı elinden gelen bütün olanakları ile karşı çıkıyor.”
Rusya’sız anlaşma devam edebilir mi?
Ortak Koordinasyon Merkezi tarafından yapılan açıklamaya göre Ukrayna, Türkiye ve BM delegasyonları, Rusya’nın anlaşmadan çekilmesinin ardından tahıl koridoru kapsamında 31 Ekim günü 14 geminin hareket planı ve 40 gemiye yapılacak denetimler konusunda anlaşmaya vardığını açıkladı. Rus delegasyonunun planla ilgili bilgilendirildiği açıklanırken, bir Rus kaynak ise alınan kararların Rusya için bir bağlayıcılığı olmadığını belirtti.
Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov ise Ukrayna tahılının ülkeden çıkarılmasını içeren anlaşmanın, Rusya’nın çekilmesi ardından da sürdürülmesinin mümkün olduğuna inanmadığını belirtti.
Türk tarafının Rusya çekilmiş olsa da tahıl anlaşmasını sürdürmeyi istediği yönündeki açıklaması hakkındaki soruya yanıt veren Peskov, “Rusya’nın gemilerin bu bölgelerde gidiş gelişlerinin güvenliğini garanti edemeyeceğini söylediği bu şartlarda anlaşmanın gerçekleştirilmesi pek olası değil. Anlaşma böyle bir durumda çok daha riskli, tehlikeli ve garantiden yoksun bir karaktere bürünmüş olur” diye konuştu.
Doç. Dr. Dürre de bir ara formülün bulunacağını düşünüyor:
“Basına yansımasa da Rusya’nın bazı talepleri karşılanarak orta vadede bu anlaşmaya tekrar dönülecek. Çünkü Rusya’nın da bu tahıl gitmesin diye bir hedefi yok. Dolayısıyla herkes sonuçta gitmesini istediği için, yani amaç ortak olduğu için araçlarda ve süreçte anlaşma olanağını ben görüyorum. Bu yeniden Türkiye’nin arabuluculuğu ile sağlanabilir.”