Sputnik'e demeç veren Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Aleksandr Gruşko, ABD'nin Türkiye'deki İncirlik Üssü de dahil Avrupa'daki NATO üslerine yeni termonükleer bombalar yerleştirmeye hazırlandığının iddia edildiği bir dönemde dün Washington tarafından yayınlanan Ulusal Güvenlik Strateji Belgesi'ndeki nükleer silah kullanımıyla ilgili bölümü değerlendirdi.
Gruşko, "İngiltere, Fransa ve en başta ABD olmak üzere Batılı ülkelerin nükleer stratejilerindeki evrimleri hem askeri hem de siyasi açıdan en dikkatli şekilde takip ediyoruz. Sevkiyatları, özellikle de bu tür silahların sevkiyatlarını takip ediyoruz. Moskova, bu konuda endişe verici hususlar olduğunu daha önce birçok kez dile getirdi" dedi.
'Batılı ülkelerin stratejilerinde nükleer silah kullanımını öngören senaryolarda artış var'
Batılı ülkelerin nükleer stratejilerinde kullanılan dilin çok muğlak olduğunu ve nükleer silah kullanımına izin veren senaryoların sayısında artış olduğunu gözlemlediklerini anlatan Gruşko, bu durumun Fransa'nın nükleer stratejisi için de geçerli olduğunun altını çizdi. Sözlerine, "Bizim askeri doktrinimiz ve nükleer silahların olası kullanımına ilişkin belgelerimiz çok kesindir, herhangi bir çifte yoruma izin vermiyor. Nükleer çatışma dışında nükleer silahların ancak ülkenin ulusal varlığına yönelik bir tehdit olması halinde kullanılabileceği doğrudan belirtilmiştir. Nokta" diye devam eden Gruşko, bunun tamamen net bir kriter olduğunu söyledi.
'ABD ve NATO'nun planlarına karşı gereken önlemleri alacağız'
Gruşko, Rusya'nın askeri planlamasında ABD'nin Avrupa'daki nükleer bombalarının modernizasyonunu dikkate alacağını ve NATO'nun askeri planlarındaki nükleer bileşenin güçlendirilmesi karşısında ulusal güvenliğini korumak için gereken önlemleri alacağını vurguladı.
ABD ordusunun doktrinlerinde aynı anda iki büyük güce farklı bölgelerde konvansiyonel güçle mücadele öngörülse de bu yıl yayınlanan Nükleer Güç Durum Belgesi'nde ülkenin bu kabiliyetinin artık Avrupa ve Asya'da kurulu güvenlik mimarisinde konvansiyonel ve nükleer gücün entegrasyonuna bağlı olduğu vurgulandı. Belgede, nükleer, konvansiyonel güç ve füze savunma gücünün entegre edilerek, 'entegre caydırıcılık' konsepti ile ortaya çıkan tehditlere karşı konulacağı kaydedildi.