‘Türkiye Rusya’ya büyük bir destek sağlamış durumda’
“Türkiye ekonomik anlamda büyük bir atılım sağlar. Türkiye hem boru hatlarının birleştiği bir nokta olacak hem de ticaret ve enerji borsasının kurulduğu üçüncü bir yer olacak Avrupa için. Dolayısıyla bu önemli ve Avrupa da bunu almak zorunda kalacak. Gerçekleşmemesi için hiçbir neden yok. Gerçekleşmesi de gerekiyor. Çünkü bugün Türkiye denge politikasıyla Rusya’ya büyük bir destek sağlamış durumda. Rusya da Türkiye’nin kendisine vermiş olduğu desteğin farkında. Zaten Sayın Cumhurbaşkanının Putin ile kişisel dostluğu ve Türkiye’nin de kurumsal anlamda Rusya ile ilişkileri iyi. Sonuç itibariyle Türkiye ve Rusya bütün krizleri konuşarak, istişare ederek çözmüşlerdir. Masaya oturtabiliyorlar, birbirlerini anlayabiliyorlar. Bunları yapanların kimler olduğunu bilip aslında devletlerin bu konuda niyetlerinin olmadığını herkes biliyor, her iki taraf da biliyor. Birbirlerine düşman değiller ve her ikisini de hedef tahtasına koyan, saldıran ortak bir düşman var. O da NATO. Türkiye ve Rusya ortak hedef.”
‘Kimyasal silah iftirasının arkasında ABD var’
“Bu ABD’nin bir taktiği. Müdahale etmek istediği ülkedeki işbirlikçilerine bir haber yaptırıyor. Çıkan bu haber üzerine hareket ederek önce kınama, ardından küresel anlamda dünya kamuoyunu oluşturma ve kendi iç kamuoyunu oluşturduktan sonra da buralara müdahale ediyor. Bu Irak’ta gerçekleşti. Irak’ta kimyasal silah kullanıldı haberi yapıldı. Kendi iç kamuoyunda ‘Burada kimyasal silah kullanıldı. İnsanlar öldü. Bizim, buradaki insanlara daha iyi yaşam koşulları sağlayabilmemiz için müdahale etmemiz gerekir’ şeklinde bir kamuoyu oluşturduktan sonra da aynı propagandayla küresel anlamda da bir kamuoyu oluşturdu ve müdahale etti. Bu; Türkiye’ye yönelik de bir propagandanın ürünüdür. Bunu ülke içerisindeki kendi işbirlikçileriyle, vekil terör örgütleri vasıtasıyla yapıyor. Şunu söylemek lazım; TSK’nın envanterinde kimyasal silah yok. Dünyada ilk nükleer silahı ABD kullandı. Türkiye de bu silahlardan muhtemel bir saldırıda korunmak için ne yapılır onu öğretir.”
‘ABD, Türkiye’nin ŞİÖ’ye olan ilgisinden rahatsız’
“Şanghay İşbirliği Örgütü şahlanmış durumda. En son yapılan toplantı bu şekildeydi. ŞİÖ ile alakası olmayan ülkeler katıldı. Suudi Arabistan, Katar, Mısır katıldı. Bu ülkelerin hepsi ABD’nin dayatmacı politikalarından uzaklaşmak isteyen ülkeler. ŞİÖ her ne kadar sınır güvenliği konusunda görüş alışverişinde bulunmak ya da iktisadi bir örgüt gibi kurulmuş olsa bile şu anda siyasi bir örgüt olmaya ve askeri bir örgüt olmaya hızlı bir şekilde gidiyor. Bu bir gereksinim olarak ortaya çıktı. Çünkü ABD’nin dayatmacı politikalarından artık Mısır, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Katar da uzaklaşmak istiyor. Bundan ve Türkiye’nin orada olmasından rahatsız olan bir ABD var. Bunun için de bir şekilde Türkiye’yi yalnızlaştırma politikası güdüyor.“
‘Türkiye ve Rusya Doğu Akdeniz’de tatbikat yapmalı’
‘Avrupa halkı Rusya ile iyi ilişkiler istiyor’
“Toplumsal olaylara hiçbir iktidar kayıtsız kalamaz. Avrupa halkı savaşı istemiyor. Bu bir gerçeklik. Siz yıllarca refah içinde yaşayacaksınız. ABD gelecek ‘Rusya benim hedefimde, al sana düşman. Bu düşmanla sen mücadele et’ diyecek. Neyle mücadele ediyor? Mültecisi ile mücadele ediyor. Çok fazla Ukraynalı giriyor. Şu an da itirazlar geliyor, hayat pahalı. Ukraynalılarla refahlarını paylaşmak istemiyorlar ve toplumsal olaylar ortaya çıkıyor. İktidarlar tabii ki değişecek. Avrupa güvenlik anlamında kendisine bağlayan NATO’dan kopmak istiyor. Öncelikle kendi güvenliğini sağlayacak şekilde bir ordu kurmak istiyor ki NATO’nun politikalarından uzaklaşabilsin. Mevcut iktidarlar bu konuda net bir adım atmıyorlar. Bu net adımı atacak iktidarlar gelinceye kadar mevcut iktidarlar oldukça zorlanacak diye düşünüyorum.”