İçişleri Bakanı Soylu, Gaziantep’te düzenlenen ‘En İyi Narkotik Polisi Anne Projesi’ eğitim programına katıldı. Bakan Soylu, törende yaptığı konuşmada dünyada uyuşturucu ticaretlerinin geçiş güzergahlarından ve Türkiye’de uyuşturucuyla verilen mücadele yöntemlerini anlatıp, elde edilen başarılardan bahsetti.
Son dönemlerde yapılan büyük operasyonlarla uyuşturucuyla mücadelede önemli yollar kat edildiğini belirten Bakan Soylu, en hassas oldukları hususun okul önlerinde uyuşturucuyla mücadele olduğuna dikkat çekti.
Bakan Soylu, en iyi narkotik polisinin anne olduğunu ve her şeyin ailede başladığını dile getirdi.
Ailelerin en büyük korkusunun çocukları için uyuşturucu kullanımı olduğunu hatırlatan Bakan Soylu, "En İyi Narkotik Polisi Anne Projesi çerçevesinde bugün sizlerle bir araya gelmeyi arzu ettik. Diyarbakır’da PKK’ya karşı en güçlü ses Hacire anayla başladı. Bugün 4. yıl anneler eylem yapıp evlatlarını alıyorlar. Annenin gücü ve inadı başkadır. Bugün karşımızda bütün evlatları tehdit eden bir uyuşturucu belası var. Kimya ve lojistik geliştikçe çeşitliliği ve hareketliliği arttı. Birçok bölgeden başka yerlere sevkiyatlar oluyor. Bu illegal yapılara para lazım. Terör örgütüne para lazım gözü doymayan ülkeler rahat etsinler diye birçok bölgeyi karıştırıyor. Ama bu zehir onları da vurur" dedi.
'Avrupa’da uyuşturucu normalleşiyor'
Bakan Soylu, Avrupa’da uyuşturucu kullanımı ve uyuşturucu satışında yaşanılan serbestliğe dikkat çekti. Avrupa’da devlet kontrolünde olan uyuşturucu kullanımının normalleştirilmeye çalışıldığını dile getiren Soylu, "ABD'de bir kasabayı tamamen uyuşturucu kullanıcılarına terk etmiş. Almanya da bir yasa teklifi veriyor. Esrarı serbest bırakacaklar. Esrarı evlerinde üretebilecekler. Bunlar kafayı yemişler. Şırınga devlet desteğiyle uyuşturucu bağımlılarına bedava veriliyor. Avrupa’da narko shoplar, narko kafeler var. Avrupa’da uyuşturucu normalleşiyor. Destek verdikleri terör örgütleri uyuşturucu ağı şimdi kendilerini vuruyor. Güney Amerika’dan kokain Avrupa’ya gidiyor. ABD, Irak’a kaos getirdi. Sonra 'Afganistan'a barış getireceğim' dedi. 17 bin hektar olan afyon üretim alanı ABD gelince 300 bin hektara çıktı" diye konuştu.
Bakan Soylu, okul önlerinde uyuşturucu satanların ayaklarının kırılması talimatı vermesinin ardından birilerinin kendisine kızdığını ancak bu sürecin ardından uyuşturucu satışlarında önemli bir düşüş sağlandığını kaydetti. Terörle mücadele konusunda gösterilen hassasiyetin aynı şekilde uyuşturucu ile mücadelede de gösterildiğini belirten Bakan Soylu, şöyle dedi:
"Teröriste hangi muameleyi yapıyorsak uyuşturucu tüccarlarına da aynı muameleyi yapıyoruz. 2021 yılında 22 ton eroin yakalandı. Gümrükte yakalananlarla beraber 25-26 tona kadar çıktı. Eskiden doğudan Türkiye’ye uyuşturucu girerdi. Cumhurbaşkanımız öyle bir irade ortaya koydu ki, sınırda ve yapılan çalışmalarla şimdi uyuşturucunun yüzde 74’ünü Ağrı, Van ve Hakkari’de yakalıyoruz. Şimdi Akdeniz hattından Avrupa’ya geçirmeye çalışıyorlar. Şimdi metamfetamin ile karşı karşıyayız. Okulların önünde uyuşturucu satanları görürseniz 'ayaklarını kırın' dediğimde bana kızıyorlar. Uyuşturucu kullanan ne büyük hastalıkla karşı karşıya ise aileleri de büyük problem yaşıyorlar. Biz bu ailelere sırtımızı mı dönecektik. Ama bunu anlamayanlar o evladın derdini anlamayanlar 'bu adam bu lafları niçin ediyor' derler. Bunu yine söylüyorum 'uyuşturucuyu okul önlerinde kim satıyorsa ayaklarını kırsınlar.' Bu tedbirler sayesinde uyuşturucu ticareti düştü. Biz sonuç alıyoruz. Üzerinde bir gram dahi yakalasak gözaltı yaparak işlem yapıyoruz. Sadece kolluk kuvveti yetmez, işte bunun için bu uygulamaları yapıyoruz. Uyuşturucu kullananların yüzde 79’u arkadaş, eş, dosttan alışıyor. Eğer biz annelere evlatların tavırlarını anlatabilirsek sonuç alabiliriz. İşte bunun için bu projeyi yaptık ve 1 milyon 90 bin anneye ulaştık. Aileler bu illet karşısında yalnız değildir. Lütfen uyuşturucu kullanan ve satanı görünce ihbar edin. Göreve gelmeden önce cezaevinde 36 bin kişi varken göreve geldikten sonra 117 bin uyuşturucu satıcısı cezaevinde ve mücadelemiz devam edecek. Biz onları yakaladıkça zehri yaymalarını engelliyoruz. 86 bin metruk bina yıktık, çünkü uyuşturucu merkezi haline geliyor. Parklarda da uyuşturucu kullanılıyor, oraları da ışıklandırıyoruz."
İstanbul Sözleşmesi'nin kaldırılmasının ardından kadın cinayetlerinin artacağı söylentilerinin aksine kadın cinayetlerinde düşüş yaşandığını söyleyen Bakan Soylu, "390 milyon kök kenevir yakaladık. Lice ve Bingöl’de bu para olarak PKK’ya gidiyordu. Bununla 287 milyar lira gelirlerinin önüne geçtik. Kadına şiddette de aynı şekilde mücadele ediyoruz. Ciddi çalışma yapıyoruz. Sadece tedbir yetmiyor. Erkeklerin de bilgilendirilmesi gerekiyor. Kadına el kalkmaması gerektiğine yönelik eğitim veriyoruz. KADES programı ile tuşa bastığınızda 4-5 dakikada polis geliyor. Sıkıntılı çiftlerin ayaklarına elektronik cihaz yerleştiriyoruz. İstanbul Sözleşmesi kaldırıldığında 'cinayet artacak' dediler, bu işin sözleşmeyle ilgisi yok. Azalış var şu anda. Biz bu işin üstesinden geleceğiz, ciddi çalışmalarımız var" dedi.