GÖRÜŞ

İngiltere'nin 'istenmeyen başbakanlık koltuğu' Sunak'ta: ‘Adaylar el bombasını ona bıraktı'

3 ayda 3 başbakanın değiştiği İngiltere’de ilkler konuşulurken, 20 Ekim’de istifa eden Truss’ın yerine Hint asıllı eski Maliye Bakanı Sunak geldi. Sputnik’e konuşan Avrupa Birliği ve Küresel Araştırmalar Derneği Başkan yardımcısı Baydarol, “Bundan sonra İngiltere'yi çok zor günler bekliyor, adaylar el bombasını Sunak’a bırakmayı tercih etti” dedi.
Sitede oku
Birleşik Krallık’ta 3 aydır devam eden hükümet krizi, 28 Ekim’de seçilmesi beklenen yeni başbakanın sürpriz bir şekilde bugün belirlenmesi ile tekrar gündeme geldi. Sadece 44 gün başbakan unvanını taşıyarak ‘İngiltere’nin en kısa dönem koltukta oturan lideri’ sıfatıyla tarihe geçen Liz Truss’ın 20 Ekim’de istifasını vermesinin ardından, eski Maliye Bakanı Rishi Sunak, ülkesinin ilk Hint kökenli başbakanı olarak koltuğu devraldı. 7 Temmuz’dan bu yana pek çok bakanın görevini bırakmasına ek olarak eski Başbakan Boris Johnson’ın da istifasını vermesiyle dengelerin sağlanamadığı hükümette, Muhafazakar Parti’nin Yürütme Komitesi Başkanı da Graham Brady oldu.

Başbakanlık koltuğunu kimse istemedi, Sunak tek aday olarak seçildi

Seçim süreci ise Avam Kamarası Başkanı Penny Mordaunt'un adaylığını geri çekmesinin ardından görev için Sunak’ın tek aday olarak kalmasıyla iptal edildi. İngiltere seçim sistemine göre, Sunak’ta olduğu gibi sadece bir politikacının adaylığı olması durumda tek aday otomatik olarak partinin yeni lideri ve başbakanı oluyor.
Johnson hükümetinde istifasını veren ilk isim olan ve bir önceki seçimleri Truss’a kaybeden Hint asıllı Sunak, Muhafazakar Parti genel başkanlığına ve ülkenin başbakanlığına adaylığını dün açıklamıştı. Sunak’ın tek alternatifi olarak görülen Britanya Savunma Bakanı Ben Wallace, aday olmayacağını belirterek, 'genel seçimleri kazanabileceği için Johnson'a meylettiğini' söyledi. Bunun üzerine Johnson ve Sunak'ın 22 Ekim’de görüştüğü, ikili arasında hükümet için bir güç paylaşımı anlaşmasının yapmasının beklendiği bildirildi. Üç saat süren görüşmede herhangi bir anlaşmaya varılamazken, 23 Ekim’de de Johnson adaylıktan vazgeçtiğini duyurdu. Böylece Sunak’ın tüm rakipleri yarıştan çekildi.

Truss’ı istifaya götüren süreçte neler yaşandı?

Truss’ın kendi sunduğu ekonomik programı uygulayan Maliye Bakanı Kwasi Kwarteng'i, bu uygulamanın bütçesinin finans piyasalarını altüst etmesi üzerine 14 Ekim'de görevden aldığında ülke yeni bir siyasi krize sürüklemişti. Daha önce pek çok kez vergi indirim planının arkasında duran Truss, kamuoyu baskısına dayanamayarak Kwarteng'in yerine Jeremy Hunt'ı getirdi. Bu süreçte İngiltere'de beş yıllık devlet tahvillerinin getirisi yüzde 4.6 ile 2008 krizinden bu yana en yüksek seviyesine çıktı.
Truss, ciddi finansal dalgalanmalara sebebiyet veren bu ‘hatalar’ için ‘özür dilemesine’ karşın, kendisinin görevde ne kadar kalacağı konusunda İngiliz kamuoyunda tartışmalar başladı. Hatta İngiliz gazetesi Daily Star, Kwarteng'in görevden alınmasının ardından Truss'ın 10 gün daha başbakan kalıp bir maruldan daha uzun ömürlü olup olamayacağına dair canlı yayın başlattı. Truss'ın istifasını açıklaması üzerine marulun bahsi kazanması bu sürecin sembollerinden biri oldu.

Seçilmesinin ilk gününde Sunak’ın başbakanlığı tartışılıyor

Temmuz ayından bu yana 3 başbakan gören Birleşik Krallık’ta 42 yaşındaki Rishi Sunak, yarın resmi olarak 1812'den bu yana ülkenin en genç başbakanı ve göreve gelen ilk Hindistan kökenli politikacı olacak. Fakat Sunak’ın seçilmesinin ilk gününde fikir ayrılıkları da beraberinde geldi. Daha önce Sunak’ın, Hindistan'daki en zengin girişimcilerden biri olan milyarder Nagawara Ramarao Narayana Murthy’nin kızı Akshata Murthy ile evliliği siyasi tartışmalara neden olmuştu. Eşiyle birlikte 730 milyon sterlin değerindeki servetiyle dünyanın en zenginleri arasında yer alan Sunak’ın eşinin milyonlarca dolarlık denizaşırı kazançları için vergi ödemediği yönündeki haberler, uzun süre İngiltere’nin gündeminde kalmıştı.
Sunak’ın ‘geçmişine rağmen’ seçilmesi, Birleşik Krallık'a bağlı dört ülkeden biri olan İskoçya Başbakanı Nicola Sturgeon tarafından eleştirildi. Erken genel seçim çağrısında bulunan Sturgeon, ülkesinin Sunak’a asla oy vermeyeceğini söyledi. Muhalefetteki İşçi Partisi de, Sunak'ın başbakanlığının kesinleşmesi üzerine genel seçim çağrısında bulundu. Fakat Sunak, ülkede erken genel seçim yapılması olasılığını reddetti.
Truss’ın istifası, Sunak’ın suçlamalara rağmen tek adaylıkla başbakan oluşu ve İngiltere’nin mevcut durumunu Avrupa Birliği ve Küresel Araştırmalar Derneği (ABKAD) Başkan Yardımcısı Can Baydarol Sputnik’e anlattı.

‘İngiltere kaotik görüntü içinde, bundan sonra ülkeyi çok zor günler bekliyor’

İlk olarak Truss’ın istifasını değerlendiren Baydarol, “Pek vaadi olmayan bir başbakandı. Boris Johnson’dan boşalan koltuğu doldurmak istiyordu. Şu anda bütün dünyada olduğu gibi artık İngiltere’de de çok ciddi bir ekonomik güçlük var İngiltere'nin Brexit nedeniyle karşı karşıya geldiği başka güçlükler de var. Bütün bunların üstüne kalkıp da ekonomiyi düzeltmek adına vergi artırımına gitme tezini ortaya koyduğu anda bütün şimşekler kendisine döndü. Yani öyle bir duruma geldi ki, Muhafazakar Parti, İşçi Partisi'nin 10-20 puan önündeyken şimdi gözüküyor ki İşçi Partisi Muhafazakar Parti'nin çok üstüne çıkmış vaziyette. İşçi Partisi ‘Derhal seçim’ diye bastırıyor. Şu anda İngiltere tam bir kaotik görüntü içerisinde. Hakikaten tarihinin en kısa süreli başbakanlığını yaptı. Onun da altını çizmek lazım. Muhakkak bundan sonra İngiltere'yi çok zor günler bekliyor” dedi ve ekledi:

‘Avrupa'nın tümünde ciddi iktidar değişiklikleri oluyor’

“Bir tarafta İrlanda meselesi var çünkü Brexit sonrasında İrlanda, Avrupa Birliği’nin Gümrük Birliği’nde kaldığı için doğal olarak Birleşik Krallık içinde bir sınır meselesi ortaya çıktı. İskoçya’da da yüksek bir sesle tekrar referandum yapmak istemi seslendiriliyor. Dolayısıyla onlar da Birleşik Krallık’tan ayrılmak gibi bir hedefin peşinde. ‘Bütün bunların üstünden gelebilecek bir Başbakan adayı çıkar mı?’ diye düşünülüyordu, iktidara kim gelirse gelsin bir şey fark etmiyor. Çünkü bütün bu güçlükler büyük olasılıkla bir sene içerisinde İngiltere’de tekrarlanacak yeni bir seçim olacağını işaret ediyor. Avrupa'nın diğer ülkelerinde aşırı sağ iktidarların ön plana çıkmaya başladığını görüyoruz. Ama İngiltere'de şu an esen rüzgar sanki aşırı olmayan, daha ılımlı bir solun yani İşçi Partisi'nin önünün açılacağını gösteriyor. Tabii ki ekonomik güçlükler ortaya çıkardığı şeyler, savaş sonrası görüntüler nedeniyle Avrupa'nın tümünde ciddi iktidar değişiklikleri oluyor.”

‘Johnson İngiltere’nin içinde bulunduğu siyasi ve ekonomik güçlükleri görüp yıpranmamak için geride kalmış olabilir’

ABD’nin Kasım’da ara seçimlere gideceğini hatırlatan Baydarol, “Dünyada enteresan şeyler oluyor, ‘Hint asıllıların egemenliği mi başlıyor’ demek lazım bilmiyorum. Çünkü ABD’de de Biden’ın durumu malum. Orada da Kamala Harris’in bir ihtimal bu görevi üstleneceği gibi bir görüntü ortaya çıkıyor. İngiltere’de Sunak’ın gelmesiyle beraber yeni bir period var. Ama daha önce de söylediğim gibi, Sunak’ın gelmesi ya da Johnson’ın tekrar geri gelmesi bu süreci kurtarır mıydı? Çok zor. Çünkü İngiliz ekonomisinde öyle bir hasar var ki; savaşın da baş sebebi olarak Rusya tarafından İngiltere ve ABD olarak görüldüğü oranda bu güçlükler de devam edecek. Bir tarafta siyasi güçlükler, diğer tarafta ekonomik güçlükler var ve nihayet dış politika kabus gibi bir dönemi bize gösteriyor. Belki de Boris Johnson bütün bunları görüp yıpranmamak için geride kalmış olabilir” dedi.

‘Adaylar el bombasını Sunak’ın eline bırakmayı tercih etti’

Sunak’ın adaylığının tek kaldığına ve herkesin çekildiğine dikkat çeken Baydarol, “Herhalde hepsi de el bombasını Sunak’ın eline bırakmayı tercih etti. Ama diğerleri de seçilseydi İngiltere’de mütezayit konular yine uzayıp gidecekti. Sunak en azından eski maliye bakanlığını da yapmış olması bakımızda Turss’tan biraz daha fazla konuya hakim olabilir. Ama ‘ne yapabilir’ konusunda şu aşamada yapabileceği bir şey olmadığı düşüncesindeyim. Biraz bekleyip görmek gerekecek. Sunak’ın geçmişi ile ilgili de bu aşamada bir şey değişmez. Geçmişiyle alakalı bazı endişeler olsa bile şu anda o koltuğa oturacak başka birini bulmaları pek mümkün gözükmüyor” ifadeleri kullandı.
GÖRÜŞ
İngiltere’de yeni ‘Demir Leydi’ dönemi: ‘Gaf üstüne gaf yapan biri başbakanlık makamına geldi’
Yorum yaz