Zaharova, yaptığı açıklamada “AB Konseyi toplantısında alınan kararlar, AB politikasının çatışmacı niteliğini bir kez daha teyit etti" dedi.
Rusya'ya yönelik 'Ukrayna'nın sivil altyapısını bombalama' suçlamalarının ikiyüzlülüğün doruk noktası olduğunu belirten Zaharova, “AB, savaş suçları hakkında herhangi bir şey söyleme ahlaki hakkını kaybetti, çünkü 8 yıl boyunca Donbas’ın Kiev rejimi tarafından bombalanması sonucu sivillerin, kadınların ve çocukların öldürülmesine göz yumdu. Ve şimdi AB, Brüksel'de Kiev'in suç eylemlerini örtbas etmeye devam ediyor. Ukraynalı yetkililerin saldırgan davranışlarına yön veren tam da bu cezasızlık duygusudur. Rusya, hak ettikleri cezaya çarptırılacak olan bu tür suçların organizatörlerini, faillerini ve suç ortaklarını dikkatle kaydetmeye ve tespit etmeye devam edecek” diye konuştu.
AB’nin sorunun barışçıl yollarla çözümüne hazır olmadığını gösterdiğine vurgu yapan Zaharova, “Aksine savaşı uzatmak için büyük yatırımlar yapmaya devam ediyorlar. Ukrayna Silahlı Kuvvetlerine silah tedarikinin ek finansmanına (500 milyon euro daha) ve Ukrayna'ya askeri destek için bir AB misyonunun oluşturulmasına ilişkin kararlar buna yöneliktir. Aslında AB, sivilleri yok etmeye, sivil ve kritik altyapıyı yok etmeye devam edecek olan Ukraynalı militanları ölümcül silahlarla eğitecek ve donatacak. AB bu suçların sorumluluğunu paylaşmaya hazır mı?” ifadelerini kullandı.
AB’nin Rusya’ya yönelik suçlamalarının kendisinin kötü düşünülmüş politikalarından kaynaklanan sorunları gizlemek olduğuna dikkat çeken Zaharova, “AB, Rusya'yı hiç bir temele dayanmadan gıda, enerji ve şimdi de ekonomik krizleri kışkırtmakla suçlamaya devam ediyor. Bu tür yanlış bilgilendirme çabalarının amacı açık; bir şekilde, uluslararası toplumun ve özellikle gelişmekte olan ülkelerin karşılaştığı bu alanlardaki sorunların öncelikle AB'nin kendisinin kötü düşünülmüş politikalarından kaynaklandığı, Batı'da sağlam bir şekilde yerleşmiş olan Afrika, Asya ve Latin Amerika ülkelerinin doğal ve demografik kaynaklarının acımasızca sömürülmesi gerçeğinin yanı sıra Rusya'ya karşı yürütülen ticari ve ekonomik savaşın nedenlerini gizlemek” değerlendirmesinde bulundu.
AB liderlerinin Rusya'ya zarar vermek için ‘dondurulmuş’ Rus varlıklarının ‘kamulaştırılması’ ve kullanılması olasılığını tartışarak aslında piyasa ekonomisinin olmazsa olmazı olan özel mülkiyete saygı gösterilmesi ilkesini ihlal etmeye devam ettiklerini vurgulayan Zaharova, şöyle devam etti:
“Kendisini ‘kurallara dayalı düzenin’ ana koruyucusu olarak ilan eden AB'nin siyasi nedenlerle, yabancı yatırımcıların ve yabancı vatandaşların haklarına saygı gösterilmeyen bir kanunsuzluk alanına giderek daha fazla dönüşmesi üzücüdür. Bunun en bariz örneği, AB’nin Kuzey Akım 1 ve Kuzey Akım 2'ye yönelik sabotajlara verdiği tepkidir. Avrupa Konseyi'nin ‘sonuç bildirilerinde’, AB üyesi ülkelerin enerji güvenliğini sağlamak amacıyla inşa edilen Avrupa'nın en büyük altyapı tesisine yönelik terör saldırılarının arkasında kimin olduğunu bulma konusunda bir soruşturmanın gerekliliğine dair tek bir kelime yok.”