Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikaları Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, geçen hafta yaptığı ve ırkçılık suçlamalarıyle karşı karşıya kalmasına neden olan açıklamaları için özür diledi.
Dün blog sayfasında bir yazı yayınlayan Borrell, "Bazıları metaforu 'sömürgeci Avrupamerkezcilik' olarak yanlış yorumladı. Bazıları rahatsız olduysa özür dilerim" ifadelerini kullandı.
'Bahçe-orman' metaforunun kendi icadı olmadığını kaydeden Borrell, bu çeşit metaforlara yönelik hassasiyeti anladığını belirterek, "Çünkü geçmişte Amerikan yeni muhafazakarları tarafından dile getirildiler, ancak ben bu politik düşünce ekolünden uzağım" dedi.
Yetkili, şöyle devam etti: "Ne yazık ki bugün içinde yaşadığımız dünya gitgide daha çok bir 'orman'a, gitgide daha az 'bahçe'ye benziyor, çünkü dünyanın birçok yerinde geçen en güçlünün yasası, üzerinde anlaşmaya varılmış uluslararası normları aşındırıyor. 'Avrupa bahçesi' terimini bu yüzden kullandım: Birliğimiz sayesinde daha önce savaşan taraflar arasında kuralları ve yasaları uygulama konusunda ortak bir taahhütle barış ve işbirliğini pekiştirme mazimiz nedeniyle."
'Tehdit ve şantaj kullanan ülkelerin artması ve bir güç siyaseti dünyasıyla karşı karşıyayız'
Bununla birlikte dünyada yaşanan savaşların mevcut jeopolitiği değiştirdiğini ifade eden Borrell, "Karşılıklı bağımlılığın silaha dönüştürülmesi ve kendi yollarını elde etmek için baskı, tehdit ve şantaj kullanan ülkelerin artması örneği ve bir güç siyaseti dünyasıyla karşı karşıyayız. Bu kanunsuz dünyanın büyümesi ve kargaşa, 'orman'dan bahsederken kastettiğim şeydi. Bu eğilimi ciddiye almalıyız ve öğrencilere mesajım buydu. Elbette duvarların sağladığı sahte güvenliğinin ve izolasyonun adına saklanmamalıyız" yorumunu yaptı.
Yaptığı göndermenin 'ırkçı, kültürel veya coğrafi bir çağrışım' olmadığını ve ne Batı ne de Avrupa'daki ülkelerin mükemmel olduklarını belirten Borrell, bazı Batılı ülkelerin de zaman zaman uluslararası normları çiğnediklerini anımsattı.
'Bahçıvanlar birleşmeli ve ormanı püskürtmeli'
Borrell, "Dünyada güçlü olanın sözünün geçtiği değil, kurallara dayalı bir sistem talep eden pek çok insan var. Bundan da anlaşıldığı gibi barışçıl ve meşru bir düzen inşa etmek isteyenler, yani 'bahçıvanlar' her yerde birleşmeli ve 'ormanı' geri püskürtmek için birlikte çalışmalıdır" değerlendirmesinde bulundu.
Yetkili, her türden ırkçılığa tümüyle karşı olduğunu da sözlerine ekledi.
Borrell ne demişti?
AB Yüksek Temsilcisi Borrell, geçen günlerde Belçika'daki Avrupa Diplomasi Akademisi’nin açılışında yaptığı konuşmada Avrupa'yı 'bahçeye' ve dünyanın geri kalanını 'vahşi ormana' benzettiği konuşması nedeniyle tepki toplamıştı.
Borrell, "Avrupa bir bahçedir. Biz bir bahçe kurduk. Her şey işliyor. İnsanlığın inşa edebileceği, siyasi özgürlük, ekonomik refah ve sosyal uyumun en iyi bileşimidir" ifadelerini kullanmıştı.
"Dünyanın geri kalanı ise tam olarak bir bahçe değil. Dünyanın geri kalanının çoğu bir ormandır ve orman bahçeyi istila edebilir" diyen Borrell, şöyle devam etmişti: "Bahçıvanlar onunla ilgilenmeli ancak duvarlar örerek bahçeyi koruyamazlar. Güzel, küçük bir bahçenin duvarlarla çevrilmesi, ormanın içeri doğru yayılmasını önlemek için çözüm olmayacak. Zira ormanın güçlü bir büyüme kapasitesi vardır ve duvar asla bahçeyi korumak için yeterince yüksek olmayacaktır. Bahçıvanlar ormana gitmek zorunda. Yani Avrupalılar dünyanın geri kalanıyla çok daha fazla meşgul olmak zorundalar. Aksi halde dünyanın geri kalanı bizi farklı yol ve araçlarla istila edecek. Evet, bu benim en önemli mesajım: Dünyanın geri kalanıyla çok daha fazla meşgul olmalıyız."