Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Astana’da gerçekleştirilen Asya'da İşbirliği ve Güven Artırıcı Önlemler Konferansı (CICA) ardından düzenlediği basın toplantısında, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Ukrayna ile gerçekleştirdikleri esir takası süreçlerine kişisel olarak dahil olduğunu söyledi ve “Rusya Federasyonu bunun için Erdoğan’a minnettar” dedi.
Rusya lideri şu ifadeleri kullandı: “Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan, takaslar ile ilgili bir dizi sorunun çözülmesinde oldukça önemli bir rol oynadı. Bu çalışmalara gerçek anlamda kişisel olarak katıldı ve herkesin malumu ki bu sonuç verdi. Bunun için de ona (Erdoğan’a) minnettarız, zira içlerinde subaylarımızın da bulunduğu askerlerimizi bu sayede geri aldık.”
Erdoğan’ın ayrıca, Ukrayna’daki ‘tahılın ülkeden çıkarılmasının organize edilmesi konusunda da aktif rol oynadığını’ belirten Putin şöyle devam etti: “Fakat ne yazık ki bu tahıl yoksul ülkelere gitmiyor ya da olabilecek en küçük miktarı, birleşmiş milletler aracılığıyla bu ülkelere gidiyor. (Erdoğan ile Astana’da gerçekleştirdiğimiz) görüşmemizde bu konuyu da ele aldık ve Erdoğan, dünkü bu görüşmemiz sırasında, Ukrayna’dan tahıl çıkışlarının, bunların her şeyden önce yoksul ülkelere ulaştırılacağı şekilde düzenlenmesini desteklediğini söyledi.”
'Kısmi seferberlik kararı ile ilgili çalışmalar iki hafta içinde tamamlanacak'
Bu arada Putin'e Rusya’da ilan edilmiş olan kısmi seferberlik kararı ile silah altına alınacağı söylenen asker sayısının hâlâ 300 bin mi olduğu, yeni bir kısmı seferberlik dalgası ya da genel bir seferberlik ilanının olup olmayacağı’ sorusu soruldu. Rusya lideri de Ukrayna’da sürdürdükleri operasyon nedeniyle yeni bir seferberlik kararı almayı planlamadıklarını, buna gereklilik görmediklerini belirtti.
Rusya lideri ayrıca kısmi seferberlik kararı ile ilgili çalışmaları iki hafta içerisinde tamamlamayı planladıklarını kaydetti: “Bu çalışmalar şimdiden tamamlanıyor. Seferberlik ile silah altına alınacak 300 bin kişiden 220 bini şimdiden görev yerlerinde. Düşünüyorum ki yaklaşık iki hafta içerisinde seferberlikle ilgili çalışmaları tamamlamış olacağız.”
'Ukrayna'yı yok etmek gibi bir görevimiz hiç olmadı'
Putin, ‘her şey bittikten sonra Ukrayna’nın bir devlet olarak hâlâ var olup olmayacağı’ sorusu üzerine de Ukrayna’yı yok etmek gibi bir hedeflerinin asla bulunmadığını belirtti: “Ukrayna var olmaya devam edecek mi?.. Ukrayna’yı yok etmeyi kendimize görev olarak belirlememiştik, tabii ki de hayır, böyle bir hedefimiz yok.”
Putin, Ukrayna gizli servisinin Kırım Köprüsü’ne düzenlediği saldırının ardından Rusya ordusunun Ukrayna’nın enerji ve askeri komuta tesislerine düzenlediği bombardımanlara ilişkinse, şu anda Ukrayna’ya böyle büyük bombardımanlar düzenlemeye gerek görmediklerini belirtti ve “Şu anda yapmamız gereken başka şeyler var" dedi.
'Kırım Köprüsü bombaları tahıl koridorundan getirildiyse, koridoru kapatırız'
Putin, Ukrayna tarafından Kırım Köprüsü'ne düzenlenen saldırıda kullanılan bombaların Odessa'dan tahıl yüklü bi gemiyle getirildiğinin tespit edilmesi halinde, Rusya'nın bu koridoru kapatacağının altını çizdi.
"Federal Güvenlik Servisi (FSB), büyük olasılıkla patlayıcı maddenin deniz yoluyla Odessa'dan gönderildiğini belirtti, ancak bunun tahıl gemileri yardımıyla yapılıp yapılmadığı tam olarak belirlenmedi. Bu bir soru işareti ve henüz cevabı yok" diye devam eden Putin, tahıl koridorlarının en yoksul ülkelere ürün götürülmesi için düzenlendiğini, insani koridorların terör eylemleri gerçekleştirmek için kullanıldığının ortaya çıkması halinde, Rusya'nın bu koridoru kapatacağını vurguladı.
'Alman halkı, Berlin'in NATO'yla ilişkilere öncelik vermesinin bedelini ödüyor'
Öte yandan Alman halkının Berlin'in NATO'yla ilişkilere öncelik vermesinin bedelini ödediğini belirten Putin, Almanya'nın, halkın mı yoksa NATO'nun mu daha önemli olduğuna karar vermesi gerektiğini ifade etti.
Ukrayna'ya Alman silahları gönderilmesiyle ilgili bir soruyu yanıtlayan Putin, "Mevcut durumda, görünüşe göre, Almanya'nın Kuzey Atlantik İttifakı kapsamındaki bazı müttefiklik yükümlülükleri birinci plana koyuldu. Bu doğru veya değil. Bunun bir hata olduğuna ve bu hatanın bedelini Alman iş dünyasının, ekonomisinin, vatandaşlarının ödediğine inanıyorum. Zira bunun genelde AB bölgesi ve özelde ise Federal Almanya için olumsuz ekonomik sonuçları var" dedi.
Ortaya çıkan durumun meşru şekilde iktidara gelen kişilerin seçimi olduğunu kaydeden Rusya lideri, "Onlar için neyin daha önemli olduğunu kendileri belirlemeli. Şu anda olduğu gibi müttefiklik yükümlülüklerinin yerine getirilmesi mi, yoksa kendi halkının çıkarlarının, kendi ulusal çıkarlarının gözetilmesi mi?" ifadelerini kullandı.
'NATO ile Rus ordusunun çarpışması küresel felakete yol açar'
Putin'e Kiev'in durumunun feci hale gelmesi durumunda NATO'nun birliklerini Ukrayna topraklarına sokmasını olası görüp görmediği de soruldu. Rusya lideri, "Her halükarda, herhangi bir birliğin doğrudan temasa, Rus ordusuyla doğrudan çatışmaya dahil edilmesi, küresel felakete yol açabilecek çok tehlikeli bir adım olur. Bunu konuşanların akıllarının bu kadar tehlikeli adımlar atmayacak kadar yeterli olduğunu umuyorum" yanıtını verdi.
'Müzakerelere hazır olup olmadığını Biden'a sormalısınız'
ABD Başkanı Joe Biden'la görüşüp görüşmeyeceklerinin sorulması üzerine Putin, "Müzakerelere hazır olup olmadığını ona sormalısınız. Dürüst olmak gerekirse, ben buna gerek görmüyorum. Henüz bazı müzakereler için platform bulunmuyor" dedi.
Endonezya'daki G20 Zirvesi'ne katılıp katılmayacağına dair kararı henüz kesin olarak almadığını da belirten Rusya lideri, zirve kapsamında diğer ülkelerin liderleriyle temasların da henüz gündemlerinde olmadığını anlattı.
'Özel askeri harekat başlatmaktan pişman değilim'
Rusya lideri, Ukrayna'da özel askeri harekat başlatma kararının doğru ve zamanında olduğunun altını çizerek bu karardan pişmanlık duymadığını vurguladı.
Putin, "Şunun anlaşılmasını istiyorum. Bugün yaşananlar, en hafif tabirle hoş değil, fakat aynı kararı biraz daha geç alsaydık, bizim için daha kötü koşullar olurdu. O yüzden doğru ve zamanında hareket ediyoruz" diye ekledi.
'Ukrayna'nın dilini ve kültürünü yasaklamak aklımıza bile gelmedi'
Kiev'in Nazilere verdiği desteğin Ukrayna kültürüyle hiçbir ilgisi bulunmadığına işaret eden Putin, "Ukraynaca, Rusya Federasyonu'nun bölgelerindeki biri olan Kırım'da devlet dillerinden biri. Kırım'da Ukraynaca, Kırım Tatarca dili ve Rusça ile birlikte devlet dili. Rusya vatandaşı olan yaklaşık 3 milyon Ukraynalı daimi olarak Rusya'da yaşıyor. Dillerini ve kültürlerini nasıl yasaklayabiliriz? Bu aklımıza bile gelmedi. Ülkemizde birçok aile Ukrayna şarkılarını, Ukrayna kültürünü biliyor, dinliyor ve seviyor. Sovyetler Birliği'nde bile Ukrayna dilinde çok popüler hitler vardı ve bence herhangi bir kültürü ortadan kaldıranlar gibi olmamalıyız, kültürün bununla hiçbir ilgisi yok" vurgusunu yaptı.