AKŞAM POSTASI

Kuşak araştırmacısı Evrim Kuran: Biz gençlerin neşesini, hayal kurma becerilerini ellerinden aldık

"Evrim Kuran, Biz Z kuşağına 'hayal kuruyor musunuz' diye sorduğumuzda 'en büyük hayalim mutlu olmak' cevabını aldık. Biz gençlerin neşesini çaldık, hayal kurma becerilerini ellerinden aldık. Türkiye’nin gençleri apolitik değil ama katılımcı olamıyorlar. Biz onlara çok acılı bir ülke bırakıyoruz" dedi.
Sitede oku
Türkiye’de gençliği inceleyen araştırmalar yazan ve bu konuda 3 kitabı olan kuşak araştırmacısı Evrim Kuran, Radyo Sputnik’te Atilla Güner’le Akşam Postası’na konuk oldu. Kuran, “Gençler daha iyi bir araba, telefon için yurtdışına gitmiyorlar. Üniversite öğrencilerinin yüzde 83’ü gitmeyi düşündüğünü söylüyor. Gidenlerle yaptığımız araştırmada ekonomik sıkıntılar, daha kaliteli yaşam standartları ve en önemlisi kişisel haklar ve hürriyetler çıkıyor” dedi.
Evrim Kuran’ın açıklamalarından satırbaşları şöyle:
"60’lardaki işçi göçü 70’lerde 80’lerdeki gibi bir zorunlu güç de yaşamıyoruz. Göç yaşı düşüyor. Ortaöğretimdeki öğrencilerden başlayarak düşüyor. Süfli amaçlarla mı gidiyorlar diye bunun araştırmasını yaptım. Ben gördüm ki süfli amaçlarla gitmiyorlar. 20 OECD ülkesine doğru bir beyin göçü var ve bunun ülkeye finansal, kültürel, sosyolojik zararları var. Daha iyi bir araba, telefon, daha çok konsere gitmek için gitmiyorlar. Benim bir göçmen olarak deneyimim ve izlenimlerim neden gittiklerini gösteriyor.
Benim 'Onlar Göçtü Buradan' kitabımdan sonra da durum iyiye gitmiyor. O kitap zamanında yaptığım araştırmada gençlerin yüzde 81’i gitmek istiyordu. Şimdi 2022’de yaptığımız 59 üniversiteden öğrenciler arasındaki yeni araştırmada oran yüzde 83’e çıktı. Gidenlerle yaptığımız araştırmada ekonomik sıkıntılar, daha kaliteli yaşam standartları ve en önemlisi kişisel haklar ve hürriyetler çıkıyor. Bunun için gidiyorlar.

'Nereden baksanız elinizde kalıyor'

61 ülkede yaptığımız nabız yoklamasında “gençler stresliler mi” diye sorulduğunda Türkiye birinci sırada çıktı. Bizdeki stresin en önemli sebebi ekonomik kriz, belirsizlikler ve kendini ifade etmekte sıkıntı duymak. Liyakat problemi var. Gençlerin yüzde 60’ı ülkenin kurumlarında liyakat olduğunu düşünmüyorum diyor. Bu özel sektörde de böyle. Gençler diyor ki, “Kayırmacılık o kadar yüksek ki staj yapabilmek için bile kayırmacılık var”. Bu gençleri nasıl tutacaksınız. Yataktan kalkınca bu gençlerin bir amaca ihtiyacı var. Bu gençlere umut vermemiz gerekiyor. Ama nereden baksanız elinizde kalıyor.
Gidenler bir diaspora oluşturup orada kendilerine kattıklarını alıp geri gelebilirler mi? Evet gelebilirler. Neden süfli diye etiketliyoruz biz bu gençleri?

'En büyük hayal mutlu olmak'

Biz Z kuşağına “Hayal kuruyor musunuz” diye sorduğumuzda “en büyük hayalim mutlu olmak” cevabını aldık. Biz gençlerin neşesini çaldık, hayal kurma becerilerini ellerinden aldık. Türkiye’nin gençleri apolitik değil ama katılımcı olamıyorlar. Biz onlara çok acılı bir ülke bırakıyoruz. Diyorlar ki Z kuşağı gelecek ve sorunları çözecek. Ama bu gençlere daha fazla alan açmak gerekiyor. Keşke Meclis’te 2023’te daha fazla genç olsa.
Aile konusunda neden bu kadar endişe ediliyor anlamıyorum. Zaten Z kuşağı ailesine sahip çıkan bir kuşak. Sadece polisiye tedbirlerle aile kurumunu güçlendireceğinizi mi zannediyorsunuz? Bir rahat bırakırsanız aslında bu kuşağın aile mefhumunda bir sorun yok."
Yorum yaz