Milliyet gazetesi yazarı Güneri Cıvaoğlu, ABD'nin Güney Kıbrıs'a silah ambargosu kaldırması kararını değerlendirdi.
Cıvaoğlu bugün kaleme aldığı yazısında şu ifadeleri kullandı.
"ABD, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’ne 35 yıllık silah ambargosunu “Bayram değil, seyran değil eniştem beni neden öptü” söylemini hatırlatırcasına ansızın neden kaldırdı? Türkiye’nin de sinir uçlarına dokunan bu karar aslında Ukrayna’yla ilgili. Ukrayna Silahlı Kuvvetleri “Rus silah sistemleriyle eğitilmişler.” O nedenle, Ukrayna’ya “elinde Rus silah sistemleri olan ülkelerden” alımlar yapılıp gönderildi bugüne kadar."
Cıvaoğlu, ABD'nin ambargo adımının arkasındaki süreci şu sözlerle ifade etti:
"Adanın Rum kesimine, KKTC’yle gerilim yaratmamak amacıyla ABD 35 yıldır silah ambargosu uygulamaktaydı. Bunun üzerine Kıbrıs silah ve askeri donanım için Sovyetler Birliği’ne yönelmişti. Sonrasında da onun yerini alan Rusya’ya… Kıbrıs’ın elinde bugün Rus uçaklarını, insansız hava araçlarını ve seyir füzelerini düşürebilecek en az “10 Tor” ve “Buk” füze sistemi stoku da var. Ukrayna savaşçılarına ilaç gibi gelebilir. Üstelik bunları kullanmak için Ukraynalı savaşçılar eğitilmiş durumda. ABD’nin baskısı nedeniyle Kıbrıs Rus Yönetimi “Rus yapımı cephaneliğini” Ukrayna’ya vermeye hazır. Ama bir şartla. Kıbrıs Rum Yönetimi sözcüsü Marios Pelekanos NYT’ye yaptığı açıklamada, “Amerikan ve NATO ülkeleri üretimi olan silah ve cephaneler verilmesi halinde elindeki Rus savaş cephaneliğini Ukrayna’ya veririz” dedi. Böylece, Kıbrıs Rum Yönetimi’ne ABD silah ambargosunun -ansızın- kaldırılması arkasındaki “sır perdesi” aydınlanıyor. Ankara’nın buna tepkileri sonrası F-16’ların Türkiye’ye verilme şartlarını kaldıran gelişme de “anlam kazanıyor.” Kıbrıs Rum Yönetimi’ne de gün doğuyor. Ayrıca… Türkiye’ye de F-16’ların verilmesi için yeşil ışık gözlemleri gene bu Ukrayna süreciyle bağlantılı."