ABD’de bir dizi ziyaret ve temaslarda bulunan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, ABD'deki temasları kapsamında, başkent Washington’da John Hopkins Üniversitesi'ndeki Orta Doğu ve Kuzey Afrika Kulübü öğrencileriyle toplantıda bir araya geldi.
Seçimlerin Türkiye'de demokrasi için son derece önemli olduğunu ve buna yönelik "güzel hazırlıklar" yaptıklarını kaydeden Kılıçdaroğlu, altı muhalefet partisinin demokrasi, insan hakları, özgürlükler, yargı bağımsızlığı ve medya özgürlüğü konusunda "ortak ses çıkardığını" dile getirdi.
Kılıçdaroğlu, "Demokrasilerde var olan güçler ayrılığı ilkesi, yani yasama, yargı ve yürütmenin birbirinden ayrı ve birbirini denetler olması lazım. Dördüncü güç olarak da medya. Dolayısıyla dört büyük gücün demokrasilerde birbirini denetlemesi ve dengeyi sağlaması lazım. Ancak Türkiye’de şu anda güçler birliği var. Güçler ayrılığı yok. Bu, ülkemizde pek çok soruna yol açıyor" değerlendirmesini yaptı.
Kılıçdaroğlu, altı partinin genel başkanının bir araya gelmesine ilişkin, "Altı liderin bir araya gelmesi, biz bunu Millet İttifakı olarak adlandırdık, bizim demokrasi tarihimiz açısından da son derece önemli" dedi.
Türkiye'deki yargı sistemini eleştiren Kılıçdaroğlu, "Eğer bir yargıç, gerçek anlamda yasaları uyguluyorsa ve ona iktidarı rahatsız edecek dava düşmüşse, yargıcın doğru karar vereceğinden endişe duyan siyasal iktidar, o yargıcın yerini değiştirip kendi beklentilerine uygun karar verecek yargıç atayabilmektedir" iddiasında bulundu.
Kılıçdaroğlu, umutsuzluğa kapılmadıklarına işaret ederek, "Hedefimiz 100 yıllık cumhuriyeti 2023’te demokrasiyle taçlandırmak" dedi.
Türkiye'de hukuk, adalet, insan haklarının yanı sıra ekonomi de de ciddi sorunlar yaşandığını savunan Kılıçdaroğlu, Türkiye’nin derin bir yoksullaşma süreci yaşadığını gözlemlediklerini söyledi.
Kılıçdaroğlu, Türkiye'de gençlerin ekonomi, adalet, insan hakları, eğitim, çevre ve iklim değişikliği konusunda beklentilerini hayata geçirmek için çaba harcadıklarını vurguladı.
'Avrupa Birliği'yle üyeliğimizde şu anda çok ciddi sorunlar var'
Kılıçdaroğlu'nun konuşmasının ardından soru cevap kısmına geçildi.
Bir öğrencinin "Eğer seçimleri muhalefet kazanırsa, hükümetinizin Avrupa Birliği'ne (AB) karşı tutumu nasıl olacak?" sorusuna yanıt veren Kılıçdaroğlu, "Avrupa Birliğinin demokratikleşme açısından yeni bir fasıl açmasını beklemeden bütün demokratik hamleleri yapmaya kararlıyız. Yani onlar fasıl açmayacak, biz oturup kendi özgür irademizle kendi ülkemize demokrasinin bütün kurallarını getireceğiz. Avrupa Birliği'yle üyeliğimizde şu anda çok ciddi sorunlar var. Ama bu sorunlar aşılmayacak türden sorunlar değil. Biz kendi özgür irademizle demokrasiyi tam anlamıyla getirdiğimizde bu sorunlar büyük ölçüde sonlanacak" diye konuştu.
'Siyasi etik yasası çıkarılacak'
Kılıçdaroğlu, temel hedeflerinin "demokrasisi gelişmiş olan ülkelerle çok iyi ve sıkı ilişkiler kurmak" olduğunu söyledi.
İktidara gelmeleri durumunda yaşam standartlarını artırmak için uygulayacakları ekonomik reformların ne olduğuna ilişkin soruya da Kılıçdaroğlu, "Siyasi etik yasası çıkarılacak. Siyaset kurumunun kirliliklerden arınması sağlanacak. Savurganlıkla mücadele edilecek. Örneğin Erdoğan’ın 16 uçağı var, 15'ini satacağız, hazineye gelir kaydedeceğiz. Merkez Bankası Başkanı gibi, Sermaye Piyasası Kurulu Başkanı gibi, Kamu İhale Kurumu Başkanı gibi kamuda stratejik yerlere o işin ehli, yani devlette liyakat dediğimiz, o işi bilen dolayısıyla kamuda saygınlık uyandıran kişiler atanacak, politik kişiler değil" yanıtını verdi.
'Rusya'yla ekonomik ilişkilerimizi sürdüreceğiz'
Bir öğrencinin "Türkiye'nin Rusya'ya yönelik dış politikasına ilişkin öngörüsünün ne olacağı" yönündeki soruyu da Kılıçdaroğlu, Rusya'yla özellikle ekonomik ilişkilerinin olduğunu belirterek, "Pek çok teknolojiyi Batılı ülkeler vermezken Rusya verdi. Örneğin alüminyum, cam sanayisi, petrokimya sanayisi gibi alanlarda Rusya verdi. Ama teknolojiyi Türkiye geliştirdi, daha mükemmel hale geldi. Ekonomik ilişkilerimizi sürdüreceğiz" şeklinde cevapladı.
Kılıçdaroğlu, "Rusya-Ukrayna savaşında Ukrayna’nın yanında yer almamız gerektiğini düşünüyoruz. Nükleer silaha sahip olan bir ülkenin, nükleer silaha sahip olmayan bir ülkenin topraklarını işgal etmesi, savaş başlatması doğru değil" dedi.
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, "Enerji bakımından Türkiye’nin Rusya’ya bağımlı hale gelmesi ve bu oranın çok yükselmesi, özellikle nükleer santralin devreye girmesiyle bu bağımlılık daha da artacak, bunun Türkiye açısından ciddi bir sakınca doğuracağını değişik ortamlarda ifade ediyoruz" değerlendirmesini yaptı.
'Arap dünyasının kendi iç işlerinde taraf olmayı asla doğru bulmuyoruz'
"Türkiye'nin Körfez ülkeleriyle ilişkilerini nasıl görüyorsunuz? Bilhassa, Türkiye, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) arasındaki güveni nasıl yeniden tesis etmeyi planlıyorsunuz?" sorusuna yanıt veren Kılıçdaroğlu, dış politikanın partiler arasında bir kavga nedeni olmaması, milli olması ve ülkenin çıkarları üzerine inşa edilmesi gerektiğini söyledi.
Kılıçdaroğlu, "Körfez ülkeleriyle de Suriye’yle de İran’la da tüm komşularımızla uyum içinde olmak istiyoruz veya varsa ekonomik ilişkiler, geliştirmek istiyoruz. Dolayısıyla Arap dünyasının kendi içişlerinde taraf olmayı asla doğru bulmuyoruz. Tam tersine onların arasında bir uyuşmazlık çıkarsa, uyuşmazlığın sonlandırılması açısından bize bir görev düşerse onu yerine getirmeyi doğru buluruz" değerlendirmesini yaptı.
'Türkiye’de işlenen bir cinayetin dosyası Suudi Arabistan’a verilemez'
Washington Post yazarı Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın, Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosluğu'nda öldürülmesine de değinen Kılıçdaroğlu, bu konuda iktidardan farklı düşündüklerini belirterek, "Türkiye’de işlenen bir cinayetin dosyası Suudi Arabistan’a verilemez. Hukuka aykırı bir uygulama ve bu uygulamayı zaten şiddetle eleştirdik" dedi.
Kılıçdaroğlu, İstanbul sözleşmesine ilişkin soruya da "Taahhüdümüz var. İktidar olduğumuzda bir hafta içinde yürürlüğe koyacağız" yanıtını verdi.