YAŞAM

Üniversitelerde 'Rus Edebiyatı ve Çeviri Haftası' başladı: Yazar ve tercümanlardan çeviri atölyeleri

Çağdaş Rus Edebiyatı’nın önemli yazarları ve onların eserlerini Türkçe’ye tercüme eden duayen çevirmenler, ilki Yeditepe Üniversitesi’nde düzenlenen ‘Rus Edebiyatı ve Çeviri Haftası’nda öğrenciler ile bir araya geldi. Çevirmen olmak isteyen Rus Dili ve Edebiyatı öğrencilerinin de atölyelere katıldığı etkinlikte Rus yazarlar Sputnik’e konuştu.
Sitede oku
Moskova merkezli Rus Çeviri Enstitüsü (İnstitut Perevoda) ve çevirmen Uğur Büke’nin katkılarıyla Rus yazarlar, Türk çevirmenler ve yayınevleri, İstanbul’da üniversite öğrencileri ile bir araya geliyor. 11-12 Ekim’de ilki Yeditepe Üniversitesi’nde düzenlenen ‘Rus Edebiyatı ve Çeviri Haftası’nda öğrenciler, Çağdaş Rus Edebiyatı eserlerinin tüm yazım ve yayın aşamalarında bulunanlar ile bir araya geldi. Açılışı 19. yüzyıl yazarlarına ithafen yapılan serginin gezilmesi ile başlayan etkinlikte Rus yazarlar, üniversite öğrencilerine eserleri hakkında bilgi verirken, Rus Edebiyatı ile ilgili de söyleşilerde bulundu.
Çağdaş Rus Edebiyatı’nın önemli temsilcileri Aleksey Varlamov, Yevgeni Vodolazkin, Pavel Basinski, Arina Obuh, Yekaterina Barbanyaga, Anna Esparsa, Liliya Gazizova ve Yevgeni Reznichenko da katıldığı organizasyonda, Ataol Behramoğlu, Uğur Büke, Hülya Arslan, Emine İnanır, Türkan Olcay, Serdar Arıkan, Sabri Gürses, Günay Çetao, Yulva Muhurçişi gibi önemli çevirmenler de öğrenciler ile ‘çeviri atölyesi’ düzenliyor. İkinci gününde de Yeditepe Üniversitesi’nde devam edecek olan etkinliğin bir diğer durağı ise 13-14 Ekim’de İstanbul Üniversitesi olacak.
Rus Çeviri Enstitüsü'nün Yönetici Direktörü Yevgeni Rezniçenko ve Çağdaş Rus Edebiyatı Yazarı Yevgeni Vodolazkin, Türkiye’de üniversite öğrencileri ile bir araya gelmenin önemi üzerine Sputnik’e konuştu.

‘Türkiye’de çok iyi çeviriler yapıldığını ve çok iyi çevirmenlerimiz olduğunu biliyoruz’

Rus Çeviri Enstitüsü'nün bütün dünyada Rus edebiyatını tanıtmak ve yaygınlaştırmak amacıyla kurulduğunu dile getiren Rezniçenko, şunları aktardı:
“Rusya ve Türkiye arasında zaten çok iyi ilişkiler var. Burada da çok iyi çeviriler yapıldığını ve çok iyi çevirmenlerimiz olduğunu biliyoruz. Örneğin bizim verdiğimiz Klasik Edebiyat Çevirileri Ödülü’nü 2020 yılında Tolstoy tercümeleri ile Uğur Büke ve Sabri Gürses aldı. Bu çeviri işlerinin sürekli hale gelmesi için de bir takım önlemler alıyoruz ve adımlar atıyoruz. Bunlardan bir tanesi de bazı ülkelerde açtığımız ve desteklediğimiz Genç Çevirmenler Atölyesi. Kuşkusuz biz de yayın evleri üzerinden çevirilere destek de oluyoruz. Yayınevleri kimin hangi kitabı çevireceğini belirliyor ve biz de destek oluyoruz ama bunları artık yetişmiş olan çevirmenlere yapıyoruz. Bir de yetiştirmemiz gereken genç çevirmenler var. Bu bağlamda Uğur Büke’nin verdiği katkılardan bahsetmek isterim. Hem çeviri atölyesi düzenlemesi hem de bu organizasyonu birlikte yapmamızı sağlaması, Hülya Arslan’ın ve üniversitelerde bunların gerçekleştirilmesi çok büyük çabalar verildi. Biz de hem çeviri atölyeleri olması açısından hem de yazarlarımızın buraya gelerek konuşmalar yapması açısından destek verdik ve büyük bir organizasyon oldu bizim için.”

‘Türkiye’de eserlerimi beğenen insanlar, aynı fikirde olduğumuz insanlar olacak ve bu benim için çok özel’

Türk okurların kendi eserleriyle buluşmasını ve beğenmesini umut ettiğini belirten Rus yazar Vodolazkin, “Eserlerimin Türkiye’de okunması konusunda birkaç buluşmam oldu ve o buluşmalar bana esin verdi. Ali Rıza gibi bir çevirmenle çalıştığımı bugün öğrendiğim an çok şaşırdım çünkü benim kitabımı çevirmek çok zordur ve Ali bir kahramanlık gerçekleştirmiş. Yazdığım ve Ali’nin çevirdiği ‘Laurus’ kitabı çeviri için müthiş zor bir kitaptır ve bunu ancak üst seviye ile usta çevirmenler yapabilir çünkü kitapta iki Rus dili var. Biri 15. yüzyıla ait eski Rusça dili, diğeri de çağdaş Rusça. Bu nedenle çevirmenin bunu tercüme edebilmesi için sadece eski Rusça bilmesi yetmez, aynı zamanda kendi ana dilindeki eski dönemi de bilmesi gerekir ki çeviri yapabilsin. Çevirmenim sayesinde beni anlayan arkadaşlar ve okurlar bulabileceğime inanıyorum. Türkiye’de beni okuyacak ve eserlerimi beğenecek insanlar, benimle aynı fikri paylaştığını düşündüğüm insanlar olacak ve bu anlamda benim için çok özel ve güzel bir durum” şeklinde konuştu.
GÖRÜŞ
Rus-Türk Ticaret Ortaklığı Direktörü: Endüstriyel işbirliğini gerçekleştirmenin tüm koşulları mevcut
Yorum yaz