Belçika'nın başkenti Brüksel'de 22 Mart 2016'da 32 can alan, yüzlerce kişiyi yaralayan IŞİD saldırılarına Zaventem Havalimanı'nda maruz kaldığında 17 yaşında olan Shanti De Corte'nin 7 Mayıs'ta ötanazi yoluyla intihar ettiği öğrenildi.
Shanti De Corte'nin trajik hikayesi, bu hafta başında annesi Marielle'nin kızının çektiği acıları Belçikalı kamu yayıncısı VRT'ye anlatmasıyla gün yüzüne çıktı.
Annesi Marielle, saldırıda fiziksel yara almayan Shanti'nin bir daha hiçbir zaman kendini güvende hissetmediğini, sürekli korku içinde yaşadığını, güvenlik duygusunu tamamen kaybettiğini ve korkusu tarafından sınırlandığından istediği hiçbir şeyi yapamadığını anlattı.
6 yıl önce Antwerp'te lise son sınıf öğrencisi olan De Corte, 90 arkadaşıyla okul gezisi için İtalya'nın başkenti Roma'ya gitmeye hazırlanıyordu. Grup uçuş kartı almak için beklerken peş peşe meydana gelen iki patlamayla tavan üzerlerine çöktü.
İlk yıldönümü, ilk intihar girişimi
Saldırı sonrası uyku sorunları, panik atak nöbetleri yaşayan, kalabalık ortamlara girmekten korkan Shanti'ye, yazın 3 hafta boyunca odasından çıkamadığı Fransa tatilinden dönüşte, ağır travma sonrası stres bozukluğu ve depresyon tanısı konuldu. Bir klinikte uzun süre tedavi gördü ve saldırının birinci yıldönümü olan 22 Mart 2017'de Zaventem Havalimanı'ndaki anma törenine katıldı. Ertesi gün aşırı dozda ilaç alarak intihar girişiminde bulundu.
'Günde 11 antidepresan alıyorum, hayalet gibiyim'
Tekrar klinikte tedavi altına alınan Shanti De Corte, ağustosta taburcu edildi, kasımda üniversite eğitimine başladı, ama kullandığı ilaçlar nedeniyle okula ve derslere ayak uyduramadı. "Günde 11 antidepresan alıyorum. Onlarsız yaşayamıyorum. Aldığım tüm ilaçlardan sonra artık hiçbir şey hissedemeyen bir hayalet gibi hissediyorum. Belki ilaçlardan başka çözümler de vardır" gibi sosyal medya mesajları aracılığıyla derdini anlatmaya çalıştı. Rahatsızlıklarının arttığı 2020'de yeniden intihar girişiminde bulundu.
Annesi kızının ötanazi fikrine destek verdi
Acil serviste "Ben neden öylece ölemiyorum" diye sorduğu annesi, o an kızını anladığını, gerçekten istediğinin bu olduğunu hissettiğini anlattı. Böylece ötanazi için başvuru süreci başladı.
Belçika yasalarına göre, 'sürekli ve dayanılmaz fiziksel veya zihinsel acıya tıbbın çare olamadığı durumlarda' kişiye ötanazi izni veriliyor. Alt yaş sınırı da bulunmuyor.
Ölmeden önce Roma'yı gezdi
İncelemeler sürerken, IŞİD saldırısı yüzünden yapamadığı Roma gezisini ailesiyle birlikte gerçekleştiren Shanti, son arzusunu yerine getirmiş oldu. Annesi "Roma'yı bizimle görmek istedi. Bu onun için gerçekten önemliydi. Çok keyif aldı. Çok yoğun duygular yaşadı" dedi.
'Gerçek aşkı yaşadım'
Bu yılın başlarında talebinin iki psikiyatrist tarafından onaylanmasıyla yasal sürecin tamamlanmasının ardından 7 Mayıs 2022'de ailesi ve arkadaşlarına veda eden ve doktor gözetiminde yaşamını sonlandıran Shanti'nin son sosyal medya paylaşımı şöyleydi:
"Son güne kadar güldüm ve ağladım. Sevdim ve gerçek aşkın ne olduğunu hissetmeme izin verildi. Aşkın gözyaşları yüzümden usulca aktı. Şimdi huzur içinde gidiyorum, sizi şimdiden özlediğimi bilin."
Annesi de tüm zorluklara rağmen Shanti ile birlikte çok şey başardıklarını düşündüğünü, kızına veda edebildiği için huzurlu olduğunu söyleyerek "Kazandığımız ekstra zaman için minnettarız" dedi.
Ötanaziye izin verilmesi tepki çekti
Fakat bu olay, pek çok Avrupa ülkesinde kamuoyuna 'gerçekten şok edici bir ötenazi vakası' olarak yansıdı.
Brüksel'deki CHU Brugmann akademik klinik hastanesinden nörolog Paul Deltenre'nin 'bütün yollar denenmeden ve tüketilmeden ötanazi kararının çok erken alındığına' dair şikayette bulunmasının ardından, Antwerp'teki savcılar Shanti De Corte vakasıyla ilgili soruşturma başlattı. Ancak herhangi bir ihlal yapılmadığı sonucuna varılarak dosya kapatıldı.
Ancak medya ve sosyal medyada Belçikalı psikiyatristleri Shanti örneğindeki gibi çok sayıda depresyon hastasını mücadelelerinde desteklemektense öldürmeyi tercih ettikleri gerekçesiyle eleştiren yorumlar yapıldı.