GÖRÜŞ

Rus uzman: AB, Türkiye ile diyaloğunu Avrupa Siyasi Topluluğu formatına dönüştürmeye çalışabilir

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un önerisiyle oluşturulan Avrupa Siyasi Topluluğu zirvesi Prag'da düzenlendi. Zirveye AB üyesi ülkelerin yanı sıra AB üyeliğine aday ülkeler ve genişletilmiş Avrupa ortaklığı ülkeleri katıldı. Bu yeni etkileşim formatı nasıl tanımlanabilir, ne gibi perspektifler sunuyor?
Sitede oku
Moskova Devlet Dış İlişkiler Üniversitesi (MGIMO) İktisat Teorisi Bölümü öğretim görevlisi, Avrupa-Atlantik Güvenliği uzmanı Doç. Yuliya Kudryaşova, Sputnik’e yaptığı değerlendirmede, Avrupa Siyasi Topluluğu'nun bir takım koşullar nedeniyle ciddi bir entegrasyon oluşumu olarak nitelendirilemeyeceğini belirtti.
Kudryaşova, “Görüldüğü gibi, Prag’da geniş bir katılımcı grubu söz konusu. AB üyesi ülkeler, AB üyeliğine aday ülkeler ve genişletilmiş Avrupa ortaklığı ülkeleri katılıyor. Ayrıca, tanınmayan Kosova'nın yanı sıra Moldova, Gürcistan ve Ukrayna gibi çözülmemiş toprak anlaşmazlıkları bulunan ülkeler de zirveye davet edildi. Bu nedenle Avrupa Siyasi Topluluğu'nu ciddi bir entegrasyon oluşumu olarak görmüyorum” ifadelerini kullandı.
Kudryaşova, Avrupa Siyasi Topluluğu zirvesinin Avrupa'nın güvenliğini ve bütünleşmesini sağlamaya yönelik somut adımlar önermediğini, sadece konuşma düzeyinde kalacak tartışmalar yapıldığını belirterek şöyle devam etti:
“Brüksel'in, örneğin Türkiye gibi AB üyeliğine aday olan veya bu statüyü elde etme sürecinde olan ülkelerle etkileşiminin özüne bakarsak, onlarla ilişkilerin farklı şekilde geliştiğini görebiliriz. Serbest ticaret bölgeleri oluşturuluyor, çeşitli krediler sağlanıyor, ortak yatırım projeleri geliştiriliyor, siyasi dönüşümler ve ekonomik modernizasyon finanse ediliyor vs. Ancak, Avrupa Siyasi Topluluğu bu tür şeyler sunmuyor. Avrupa Siyasi Topluluğu zirvesinde, yalnızca Avrupa güvenliğinin ortaklaşa güçlendirilmesi, enerji krizinin çözümü ve öncelikle enerji kaynaklarının tedariki ile ilgili Avrupa altyapısını kurtarma ihtiyacından bahsediliyor. Sadece bunlarla sınırlı. Entegrasyon maliyetli bir iştir. AB'nin eninde sonunda Türkiye ile diyaloğunu Avrupa Siyasi Topluluğu formatına çevirmeye çalışması olasıdır.”
Avrupa Siyasi Topluluğu’nun sağlam bir temelden yoksun olduğunu ve bu nedenle kaçınılmaz olarak başarısızlığa mahkum bir format olduğuna dikkat çeken uzman sözlerini şöyle noktaladı:
“Avrupa Siyasi Topluluğu, sağlam bir temelden yoksun bir yapı. Rusya'ya karşı aceleyle oluşturulmuş bir oluşum. Avrupa Siyasi Topluluğu açısından Avrupa kıtasını bölmenin kriteri, Rusya'ya yönelik yaptırımlara katılıp katılmamaktır. Ancak bu, ne hukuki, ne siyasi ne de ekonomik açıdan devletlerarası bir oluşumun temeli olamaz. Çünkü temeli yok. Bu yapıyı bir arada tutacak en azından bazı siyasi anlaşmalar olmalıdır. Ama Avrupa Siyasi Topluluğu’nda böyle bir şey yok. Bu nedenle, bu oluşum başarısızlığa mahkumdur.”
Yorum yaz