İran devlet televizyonu, Mahsa Emini hakkındaki adli tıp raporunu duyurdu.
Haberde, İran Adli Tıp Kurumu'na göre Mahsa Emini'nin ölümünün 'başına veya hayati organ ve uzuvlarına aldığı darbelerden kaynaklanmadığı' aktarıldı.
'8 yaşında geçirdiği beyin tümörü ameliyatıyla ilgili'
22 yaşındaki kadının başkent Tahran'da ahlak polisi tarafından gözaltına alınmasının ardından gelen ölümünün, habere göre '8 yaşında geçirdiği bir beyin tümörü ameliyatıyla ilgili olduğu' sonucuna varıldı.
'Altta yatan hastalıkları nedeniyle gözaltındayken fenalaştı'
Ameliyata bağlı olarak beynin hipotalamus ve hipofiz bezinde adrenalin ve tiroid bozukluğu olan, bu nedenle hidrokortizon, levotiroksin ve desmopresin ilaçları kullanan genç kadının altta yatan hastalıkları nedeniyle gözaltındayken fenalaştığı' ifade edildi.
Buna göre raporda "İlk kritik dakikalardaki etkisiz kalp solunum resüsitasyonundan dolayı ciddi hipoksiye maruz kaldı ve bunun sonucunda beyin hasarı oluştu" denildi.
Kanala adli tıp raporuyla ilgili konuşan kaynak, raporun beyin ve akciğerlerin bilgisayar tomografisi taramalarını, otopsiyi ve patolojik testleri içerdiğini söyledi.
Haberin ardından, dikkatler, daha önce Mahsa Emini'nin herhangi bir sağlık sorununun olmadığını açıklayan babasına çevrildi.
Protestolarda öldükleri söylenen kızlarla ilgili yargıdan açıklama
Yanısıra İran yargısının web sitesi Mizan, sosyal ve dış medyada Elburz eyaletinin Kerec kentinde protestolar sırasında güvenlik güçleri tarafından öldürüldüğü iddia edilen 16 yaşındaki Sarina İsmailzade'nin 'intihar ettiğine' dair açıklama yayımladı.
'İntihar etti' iddiası
Eyalet savcısı Hüseyin Fazeli Harikandi, 'ilk soruşturmanın İsmailzade'nin intihar ettiğini gösterdiğini, genç kızın 24 Eylül geceyarısından 20 dakika sonra şehrin kuzeydoğusundaki büyükannesinin evinin yakınında bulunan bir binadan atladığını' söyledi.
'Protestolarla bağlantısı yok'
Aynı zamanda yargı, başkentteki bir protestonun ardından 20 Eylül'de kaybolduktan günler sonra öldüğü açıklanan 16 yaşındaki başka bir kız olan Nika Şahkarami'nin ölümünün de 'Emini protestolarıyla bağlantılı olmadığını' savundu.
Uluslararası Af Örgütü, 30 Eylül'deki açıklamasında, İsmailzade'nin 'coplardan başına ağır darbeler alması sonucu öldüğünü' öne sürmüştü.
Emini'nin komaya girdikten 3 gün sonra 16 Eylül'de ölümüyle başlayan ve ülke çapında yayılan protestoların başını gençlerin çektiği gözlemlendi. Gösteriler üniversitelerden harem-selamlık eğitim yapılan liselere de sıçradı.
Protestoların başlamasından beri ilk açıklamasını pazartesi günü yapan dini lider Ayetullah Ali Hamaney, bunun 'ABD ve İsrail'in planladığı bir komplo' olduğunu söyledi.